Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İzmir’in Çeşme ilçesinde hazırlanan yeni imar planlarına göre bölgenin, konut ve ticaret alanı olarak yeniden düzenleneceği ortaya çıkmış ve konuyu daha önce Son Mühür, "Çeşme’de rezerv alanına yeni plan" haberi ile gündeme getirmişti. Çeşme Yarımada Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler, "Bu proje Çeşme’yi diğer kıyı ilçeler gibi bir beton yığınına çevirecek" diyerek projenin doğal dokuya vereceği zarara dikkat çekti ve konuyu yargıya taşıyacaklarını dile getirdi.
Geçtiğimiz haftalarda askıya çıkarılan yeni imar planları kapsamında, 400 bin metrekarelik alan için yapılaşma koşulları yeniden belirlendi. Düzenlemeye göre, 372 bin metrekarelik alanın yüz binlik, beş binlik ve binlik koruma imar planları yeniden çizildi. Rekreasyon alanı statüsünden çıkarılarak "konut ve ticaret alanı"na dönüştürülen bölgenin yaklaşık 70 bin metrekarelik kısmı özel şahıslara, geri kalan kısmı ise Maliye Hazinesi, İller Bankası ve Çeşme Belediyesi’ne ait. İmar planına göre, bu alanda toplamda 394 villa tipi konut inşa edilmesi planlanıyor. Ayrıca kamuya ait alanların satışa çıkarılabileceği de tahmin ediliyor.
İlk plan mahkemeden dönmüştü
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çeşme Belediyesi tarafından açılan davalar sonucunda, daha önce hazırlanan ilk imar planları iptal edilmişti. Mahkeme, planları “bölgenin doğal niteliğinin, ekolojik değerlerinin, peyzajının ve siluetinin tahrip edilmesi yönünde riskler içerdiği, sosyal altyapı alanlarını azalttığı ve kamu yararına aykırı olduğu” gerekçesiyle geri çevirmişti.
33 bin metrekarelik alan otel alanına çevrildi
Yeni imar planları, Aya Yorgi Koyu manzaralı 33 bin metrekarelik başka bir alanı da kapsıyor. Bu alanın 7 bin metrekarelik bölümü, önceki statüsü olan "günübirlik tesis alanı"ndan "otel" alanına dönüştürüldü. Çeşme Yarımada Çevre Derneği, bu düzenlemelerin bölgeyi yoğun yapılaşma ve betonlaşma tehdidi altına sokacağını savunuyor.
“Çeşme’yi beton yığınına çevirecek”
Çeşme Yarımada Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler, yeni imar planlarına dair endişelerini dile getirerek, “Çeşme’yi Çeşme yapan en önemli yerlerden biri Aya Yorgi’dir. Çeşme, iki temel unsur üzerinden gelişti: sörf turizmi ve Aya Yorgi Koyu’nda açılan eğlence mekanları. Aya Yorgi o kadar güzel bir koy ki bu bölgenin doğal güzelliği sayesinde pek çok işletme burada faaliyet gösteriyor. İnsanlar bu doğallığı görmek için geliyor. Eğer Aya Yorgi’nin tüm sırtları imara açılırsa, bu bölgede kısa sürede rezidanslar ve villalar yükselecek. Bu, Çeşme’yi diğer kıyı ilçeleri gibi bir beton yığınına dönüştürecek,” şeklinde konuştu.
“Planları yargıya taşıyacağız”
Dr. Ahmet Güler, projenin Çeşme’nin turizmini de olumsuz yönde etkileyeceğini ifade ederek şunları söyledi: “Bu düzenleme turizmi de negatif etkileyecektir. Çeşme’ye insanlar halen biraz yeşil görmek ve denize yakın olmak için geliyor. Ancak burada beton blokların yükselmesi turistleri kaçıracaktır. Ayrıca alanın büyük bir kısmı kamuya ait. Danıştay, daha önce Çeşme Projesi’ni Çeşme’ye zarar vereceği gerekçesiyle durdurmuşken, bu tür plan değişiklikleri ile yeni yapılaşma alanları yaratılıyor. Kamusal alanlar daha sonra satışa çıkarılarak özelleştirilecek, bu bölgelerde rezidanslar yükselecek. Kamu bu projeden kısa vadede belki gelir elde edecek, ancak zararı çok daha büyük olacaktır. Çeşme Belediyesi’nin bu planları yargıya taşımasını bekliyoruz. Ayrıca Çeşme Yarımada Çevre Derneği olarak biz de planlara itiraz edecek ve dava açacağız. Çeşme’ye kıymayalım.”