Geçtiğimiz günlerde gündeme bomba gibi düşen iş kazası haberi hepimizi derinden sarstı.
14 yaşındaki yanlış duymadınız, 14 yaşındaki A. Ö., çalıştığı fabrikada sağ kolunu makineye kaptırdı. Kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamadı. A.Ö. , henüz çocukken hayattan koparıldı. Bu bir kaza değil düpedüz cinayet ve adı konulmamış büyük bir ihmal.
14 yaşımdaki çocuk neden çalışır?
Sanırım sormamız gereken ilk soru bu olmalı A.Ö neden bir fabrikada çalışıyordu? Henüz çocuk yaşta, eline meyve bıçağı bile verilmemesi gereken bir çocuk altını çiziyorum çocuk, nasıl sanayi makinesine teslim ediliyor. Hangi vicdan bunu normalleştirebilir?
Ve daha da acısı şu, neden güvenlik önlemi yoktu? Bir insan hele ki bir çocuk kolunu nasıl kaptırabilir? Çalışma ortamında o çocuğun başında biri yok muydu? Sanıyorum ki bu soruların cevabını öğrenemeyeceğiz, ama vicdanımız da bu cevapları aramaktan vazgeçmeyecek…
Çocuk işçilik kader değil
Çocuklar neden çalışıyor? Çünkü çalışmaya mecbur bırakılıyorlar. Aile gelirleri yetersiz, sosyal yardımlar eksik, eğitim masrafları yüksek, hayat pahalı… Bu yüzden çocuklar daha küçük yaşta hayata karşı borçlu başlıyor. Çocuklar, ağır işlerin ortasında hem can veriyor hem çocukluğunu kaybediyor.
Adı üstünde çocuklar
Gülmeleri, koşmaları, arkadaşlarıyla vakit geçirmeleri gerekiyor. Ellerinde kalem, sıralarında önlerinde olan çok güzel günlerin hayallerini kurmaları gerekiyor. Bugün sokakta, sanayide, tarlada ve atölyede çalışıyorlar. Biri daha ölmeden sesimizi yükseltmemiz gerekmiyor mu?
1 ayda 6 çocuk
A.Ö., çocuk yaşta ölüme gönderilen ilk kurban değil. Sadece Nisan ayında 16 yaşındaki H.K., 17 yaşındaki N.F.Ç., 17 yaşındaki M.Ö., 17 yaşındaki Y.T ve 14 yaşındaki Suriyeli Y.M… Hepsi iş kazalarında hayatını kaybetti. Hepsi çocuktu, hepsinin birer hikayesi, hayali vardı.
Ne dinleri, ne dilleri, ne kimlikleri hiçbirisi önemli değil hepsi çocuktu…
Bu düzen değişmeden hiçbir şey değişmez
Çocuklar çalışmasın diye sadece sosyal medyada üzülmek yetmiyor. Kanunlarla, sıkı denetimle, aile destekleriyle ve her şeyden önemlisi vicdanla bu düzenin değişmesi gerekiyor. Çünkü çocuk işçilik kader değildir ve biz sustuğumuz sürece bu ölümler kader gibi görünmeye devam edecek.
A.Ö. son olsun diyemiyorum. Çünkü biliyorum ki şu an başka bir çocuk başka bir tezgahta çalışıyor. Belki aç, belki uykusuz. Belki de son gülümsemesini birazdan bırakacak arkasında. Ama yine de son olsun… Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın…