8 Mart 1857'de ABD'nin New York kentinde tekstil işçisi kadınlar, daha iyi çalışma koşulları ve eşit ücret talebiyle greve gitmiş, hak arayışı kanlı baskıyla sonuçlanmıştı. O gün bugün oldu kadınlar hala mücadele etmeye devam ediyor...

Yerimizde sayıyoruz

Özgürlük ve eşitlik mücadelesinde yüzlerce yıl geçmesine rağmen kadınların maruz kaldığı baskılar bitmek bilmiyor. Evde, sokakta, okulda, parkta, iş yerinde, neredeyse her alanda kadınlar, erkeklerin mobbingine ve şiddetine maruz kalıyor. 21. yüzyılda kadın cinayetleri hala manşetleri süsleyebiliyorsa, kadınlar en temel hakları için bile sokaklara çıkmak zorunda kalıyorsa, gerçekten de yol kat edebildik mi yoksa yerimizde mi sayıyoruz?

Çiçekler kadınlara değil, mezarlarına gidiyor

Kadınlar Günü'nde en çok görülen sahnelerden biri de kapıya dikilip bir dal çiçek ile gönül alma çabası. Şiddet gören, hor görülen, baskı altına alınan kadına verilen çiçek ne anlam taşır? Asıl soru da bu. Kadınlar öldürüldüklerinde mezarlarına konulacak çiçekleri değil hayattayken hak ettikleri saygıyı ve sevgiyi görmek istiyor.

Gerçekten kadınlara mı, yoksa eve mi?

Kadınlar Günü veya Anneler Günü'nde en yaygın hediyelerden biri ev eşyaları özellikle de mutfak eşyaları. Oysa bir kadına mutfak robotu, ütü ya da yemek takımı almak aslında kadınlara özel bir şey almaktan çok, "evi" ilgilendiren bir şey almaktır. Kadınlar, ev işleriyle daha çok ilgileniyor diye eve alınan eşyalar kadınlara alınmış olamaz. Bu yüzden alınan hediyelerin hepsi kadınlara özgü, kadınların kişisel zevklerine ve ilgilendikleri şeylere göre alınmalı diye düşünüyorum. Belki çok sevdiği bir kitap, uzun zamandır gitmek istediği bir seyahat ya da kişisel gelişimine katkı sağlayacak bir hediye... 

Hatırlamak yetmez, değişim lazım

Kadınlar sadece bir gün değil, her gün eşit haklara sahip olmalı, her gün şiddetten, ayrımcılıktan ve baskıdan uzak yaşamalı. Kadın hakları lütuf değil, temel insan hakkı. Tam da bu nedenle 8 Mart'ta verilen sözler, bir gün sonrasında unutulup gitmemeli. Kadınların yüzyıllardır sürdürdüğü hak ve özgürlük mücadelesi artık sonuç vermeli. Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın...