İzmir’in Karşıyaka ilçesinde, tartışmalara yol açan bir arazi satışı gerçekleşti. TOKİ, 21 bin 432 metrekarelik ve bir kısmı deniz altında kalan taşınmazı 508 milyon liraya elden çıkardı. Satılan arazi, imar planında rekreasyon alanı olarak geçse de, Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası İzmir Şubelerinin raporlarına göre önemli bir bölümü artık suyla kaplı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Şehir Plancıları Odası, “Gediz Nehri’nin denize açıldığı bu alanda, zamanla su seviyesi yükseldi ve taşınmazın büyük bölümü sular altında kaldı. Ancak kıyı kenar çizgisi güncellenmediği için mülkiyet hâlâ korunuyor. Böylece balıklar, deniz kuşları ve yosunlar da bu satışın dolaylı müşterisi oluyor” ifadelerini kullandı.

Satışın ardından, deniz ortasında kalan bu araziyle ilgili hukuki ve ekolojik tartışmaların büyümesi bekleniyor. Halkın kullanımı için ayrılan bu alanın özel mülkiyete geçmesi, İzmir kamuoyunda ciddi tepkilere neden oluyor. 

TOKİ’nin Karşıyaka’da denizin içinde kalan 21.432 metrekarelik araziyi 508 milyon liraya satması, daha önce de birçok tartışmaya neden olmuş bir sürecin devamı niteliğinde. Satışın gerçekleştiği bölge, uzun yıllardır rekreasyon alanı olarak planlanmış ve halkın kullanımına açık bir alan olarak korunması gerektiği yönünde yerel yönetimler, meslek odaları ve çevre örgütleri tarafından savunulmuştu.

Başkan Tugay" Satılmaması için mücadele edeceğiz" demişti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Karşıyaka Belediye Başkanı olduğu dönemde, 2000 yılından itibaren bu alanın satışına karşı çıkıldığını ve bölgenin doğal yapısını korumak için mücadele ettiklerini belirtmişti. Daha önce bu arazinin fiyatı 25 milyon lira civarındayken, belediye kamuya kazandırmak amacıyla ihaleye katılmış ancak sonuç alamamıştı. Bugünkü fiyatların belediye bütçesi için oldukça yüksek olduğunu ifade eden Tugay, alanın özel mülkiyete geçmesini önlemek için itirazlarını sürdüreceklerini açıklamıştı. Halkın denizle buluştuğu bu alanın kamuya açık kalmasının İzmir için çok önemli olduğunun da altını çizmişti.

Bölge aynı zamanda Gediz Deltası’nın doğal ve ekolojik sistemine de yakın bir konumda. Bir önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, Gediz Deltası gibi doğal alanların korunmasının hem çevre hem de halk için hayati önem taşıdığını belirterek, bu tür satışların doğaya ve kamu yararına zarar verdiğini ifade etmişti. Ayrıca, bu alanların yapılaşmaya açılmasının gelecekte doğaya onarılamaz zararlar verebileceğinin altını çizmişti. 

Bu satış, İzmir ve çevresindeki benzer kamu arazilerinin satışına ilişkin daha geniş bir sorunun parçası olarak görülüyor. İzmir’in Aliağa, Bayraklı, Karaburun gibi bölgelerinde de denize sıfır arazilerin parsel parsel satıldığı biliniyor. Bu durum, kamu kaynaklarının ticari kazanç için kullanılması ve doğal alanların tahribatı konusunda ciddi endişelere yol açıyor.

Peki plansız araziyi kim aldı?

Samus Turizm Organizasyon A.Ş sahibi ve AK Parti İzmir İl yönetiminde yetkili isimlerden olan Sabri Memur ve Niyazi Memur'un araziyi satın alan kişiler olduğu öğrenildi. 

Kaynak: Haber Merkezi