Galatasaray- Beşiktaş maçı bitti ama...  Yine heyecanla, merakla beklenen bir derbi ve yine müsabakanın önüne geçen, bir kez daha skora etki eden hakem kararları. Bu kararları konuşmak yerine ezeli rekabetin mücadelesini konuşmalıyız. Ama yine olmadı. Bu da gol değil.

Maçı Kim Yönetti?...

Büyük bir coşkuyla başlayan derbi karşılaşmasın da dakika 16, Davinson Sanches Immobile'nin karnına yumruk atıyor. Yine dakika 28, Davinson Sanches Rafa'ya tabanla vuruyor. Hakem Beşiktaş'a olmaması gereken bir faul çalıyor ve duran toptan Beşiktaş gol yiyor. Dakika 53, Barış Alper'in kasti hareketi sonucunda hakemden tepki yok. En son Davinson Sanches'in dördüncü sert faulünden sonra ancak hakem sarı kart gösteriyor. Maç içerisinde sarı-kırmızı formalı futbolcuların abartılı itirazlarına karşılık hemen faul çalan ya da kart gösteren hakem Arda Kardeşler maçı yönetmemiştir. Maçın yönetilmesine de izin vererek etik kurallara aykırı hareket etmiştir. 

Kime Güveneceğiz?...

Bütün hakem yorumcularını merakla izledim. Sonuç; Verilmeyen iki kırmızı kart, altı tane sarı kart, bir tane penaltı, gol öncesi verilen yanlış faul. Skora etki eden bir hakem yönetimi. Şimdiye kadar gördüğüm en başarısız hakem yönetimi bu derbide yaşandı. Maalesef gerçekten hakem konuşmamak elde değil. 

Spor Tarafsızdır...

Bugün Galatasaray Spor Kulübünün hiçbir şekilde böyle bir desteğe ihtiyacı yoktur. Çünkü Galatasaray Spor Kulübü çok büyük bir kulüptür. Çok büyük başarılar elde etmiştir. Ülkeye mal olmuş başarıları vardır. Çok büyük bir taraftar kitlesi de vardır. Ama bugün Galatasaray Spor Kulübü, maçlar içerisinde alınmış olan bazı kararlarla gitgide siyasallaşan, siyasallaştırılmış bir kulüp haline gelmektedir. Zaten geçmişinde ya fetö ya da siyasallaştırılmış bir süreç varken şimdi hakem camiasının son yıllarda almış olduğu kararlarla, özellikle hakem inisiyatiflerinde aldıkları kararlarla bugün Galatasaray Spor Kulübü artık siyasallaşmış bir kulüp tanımı içine girmeye başlamıştır. Dolayısıyla bu durumun gerçek Galatasaraylı ve Galatasaray'a emek vermiş eski yöneticileri, mevcut yöneticileri veya gelecekteki yöneticileri derhal bir araya gelip bu duruma müdahale etmeliler. Yoksa Galatasaray Spor Kulübü sadece siyasallaştırılmış bir kulüp olarak kalacaktır. Bunun üzerine bu durum başka spor kulüplerine de örnek teşkil edecek, farklı siyasallaştırılmış kulüpler haline gelecektir. Bu da ülke sporuna hiçbir yararı olmayacaktır. Ben biliyorum ki bu yazımı okuduktan sonra benim Galatasaraylı kardeşlerim aslında mutlu olup heyecan duyacaklardır. Çünkü kulüplerine sahip çıkması gerektiği bir dönemin içindeler.  Spor Kazansın...