Çağdaş Eğitim ve Köy Enstitüleri Derneği Başkanı Doğan Albayrak, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Albayrak, Türkiye’deki eğitim sisteminin içinde bulunduğu sorunları ve öğretmenlerin karşılaştığı zorlukları çarpıcı bir şekilde değerlendirdi. Albayrak, derinleşen yoksulluğun ve eğitime ayrılan bütçenin yetersizliğinin, çocukların eğitimden kopuşuna neden olduğunu vurguladı.
“Eğitim kitlesel olarak bırakılıyor”
Albayrak; “Geçmişteki cumhuriyetin kuruluş dönemindeki öğretmenliğe verilen önem bugün aynı şekilde maalesef verilemiyor. Öğretmenlerimizin birçok sorunları var. Eğitim sistemimizin birçok sorunları var ve eğitim sistemimizin en önemli unsuru olan öğretmenlerimizin sorunları çözülmeden eğitim sistemimizin sorunları da çözülemez diye düşünüyorum. Milli Eğitim bütçesi önemli. Öğrenci başına düşen harcamalara baktığımızda OECD ülkeleri içerisinde düşük düzeydeyiz. Bir de derin bir yoksulluk var ülkede. Bu derin yoksulluk nedeniyle de yaygın olarak öğrencilerimizin geniş kesiminin yoksul olması nedeniyle de daha da fazla hissedilir durumda. Her üç çocuktan birisi yoksul, her beş çocuktan biri okula aç gidiyor. Yani çocuğunun eğitimi için ayrılması gereken bütçe ayrılamaz hale geliyor. Böyle bir durum söz konusu. Mesela 18 – 24 yaş aralığında her üç gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda… Eğitim masrafları nedeniyle bu çocuklar okula gönderilemiyor. Bu sayı ne yazık ki günden güne artıyor. 2023 raporlarına göre zorunlu eğitim çağındaki 442 bin 643 çocuk eğitimin dışında. Bu daha da artacak. Bu çocukların bir kısmı tarikatların kucağına düşüyor. Kitlesel olarak eğitim bırakılıyor. Bu çok büyük bir tehlike” dedi.
“Eğitim sisteminde geriye dönüş var”
Türkiye’deki öğrenciler beslenme yetersizliği dolayısıyla ciddi problemler yaşıyor diyen Albayrak; “ Bu çocukların hem bedensel hem de zihinsel sağlığını sağlamak adına en azından bir öğününü verin diyoruz. Bu bir siyasi tercihi değil, çok önemli bir ihtiyaç. Çocukların su ihtiyaçları da karşılanmıyor. Kantine muhtaç haline getiriliyor. Çocuklar kar amaçlı kurulan yerlere emanet edilir mi? Bunların tamamen kamulaştırılması lazım. Temizlikte de sorunlar var. Öğretmenler sınıfları kendileri temizliyor. Çünkü bakıyorlar temizleyen yok, öğretmenler vicdanlıdır. Çocukları o ortama almaktansa kendi temizliyor. Mülkiye, Harbiye, Tıbbiye; cumhuriyet bu üç temelin üzerine kurulmuştur. Bunlar yok sayılmaya çalışılıyor, geriye dönülmeye çalışılıyor. ÇEDES projesi adı altında okullara, imamların ve pedagojik olarak herhangi bir formasyonu olmayan kişilerin ve çocukların pedagojik gelişimini olumsuz etkileyecek, hatta ruh hastası haline dönüştürecek eğitimlerle bir yere varamayız” diye konuştu.
“Eğitimcilerin umutları tükeniyor”
Öğretmenlerin içinde bulunduğu zor koşulları bir anket üzerinden değerlendiren Albayrak; “Bizim sendikamızın yaptığı anketten kısaca bahsedeyim. Aşağı yukarı 4.500 öğretmen değişik illerden ankete katılıyor ve burada katılımcıların 69’u daha iyi şartlarda bir iş olursa öğretmenliği bırakacağını söylüyor. Yani öğretmenlerin çoğu ben öğretmenliği bırakabilirim diyor. Cebinizde aldığınız ücretten sonra bir şey kalıyor mu? diye soruyorlar. Bunlardan yüzde 78’i ay sonunu getiremiyorum diyor. Peki harcamalarınızı daha çok nereye yapıyorsunuz? Diyorlar. Bunların yüzde 86’sı gıdaya harcıyorum diyor. Yüzde 52’si de kredi ve borç ödemelerime harcıyorum diye cevap veriyor. Yani aldıkları para yetmediği için sanata, kültüre, bilime, gezmeye vesaire gibi bir para ayıramıyorlar. Ankete katılanların yüzde 70’i Türkiye'de ekonomi çok kötü yönetiliyor diyor. Bunlardan kendi ekonomik durumun nasıl görüyorsun? sorusuna yüzde 40’ı çok kötü diye cevap veriyor. Öğretmenlerin yüzde 65’i emekli olamıyorum çünkü emekli olunca maaşım daha da düşecek diyor. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 8,5’u, eğitimin geleceğinden umutluyum diyor. Geriye kalan yüzde 91,5’u ise Türkiye'nin eğitim geleceği yok diyor” diye konuştu.