Son Mühür/Gamze Eskiköy- Türkiye'nin pek çok yerinde olduğu gibi Manisa’da da zirai don etkili oldu. Özellikle sofralık üzüm üretimiyle tanınan kentte, birçok üzüm bağı büyük hasar gördü. Meydana gelen zarar, çiftçilerin ekonomik darboğaza sürüklenmesine yol açtı. Üreticiler hem borçlarını ödeyemez hale geldi hem de gelecek sezon üretimi sürdürebilecek maddi gücü kaybetti.

Çiftçi-Sen: “İklim krizi, insan eliyle yaratılan ekolojik yıkımların sonucu”

Konuya ilişkin açıklama yapan Çiftçi-Sen, iklim krizinin tarımsal üretimi doğrudan etkilediğini vurguladı:

“İnsan eliyle yaratılan ekolojik yıkımlar, doğanın ve atmosferin kirletilmesi sonucu oluşan küresel iklim krizi beklenmeyen mevsim dışı doğa olaylarına neden oluyor. Bu da tarımsal üretimi olumsuz yönde etkiliyor, çiftçilerin zarar etmesine, üretemez duruma gelmesine ve iflasına neden oluyor.”

Don, Manisa genelinde üzüm bağlarını yok etti

10 Nisan sabaha karşı Manisa’nın neredeyse tüm ilçelerinde görülen ani ayaz ve don, üzüm bağlarında ciddi tahribat yarattı. Çiftçi-Sen’in açıklamasına göre:

“Ayaz ve don olayından aşırı etkilenen üreticilerin büyük bir çoğunluğu hasatta borçlarını ödeyemeyecekleri gibi; gelecek yıl üretimi devam ettirebilecekleri ve yaşamlarını sürdürebilecekleri gelirlerini de kaybetmiş durumdadırlar. 2024 yılı hasat döneminde kuru üzüm fiyatları 100 TL'nin altına düşmüşken, çiftçiler şimdi de don felaketinin etkisiyle ürünsüz kaldı"

Çiftçiler çözüm bekliyor, hükümet yalnızca 'geçmiş olsun' dedi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, zirai donun ardından yaptığı açıklamada, 2014’ten bu yana en büyük don olaylarından birinin yaşandığını söyledi. Ancak üreticilere sadece “geçmiş olsun” temennisinde bulunarak Tarım Sigortası olanlara ihbarda bulunma çağrısı yaptı. Açıklamanın ötesinde somut bir destek veya çözüm önerisi sunulmadı.

Çiftçi-Sen'den hükümete çağrı: “Afet bölgesi ilan edin, borçları erteleyin”

Çiftçi-Sen, hükümete ve ilgili bakanlıklara bir dizi çağrıda bulundu

Doğayı katledip iklim krizine yol açan madencilik ve enerji yatırımları derhal durdurulmalı. İklim krizinden aşırı etkilenen bölgeler “Afet Bölgesi” ilan edilmeli, çiftçilere telafi edici destekler sunulmalı. Üzüm üreticilerinin banka ve kamu borçları faizsiz olarak en az bir yıl ertelenmeli, taksitlendirme yapılmalı. Verim kaybı yüzde 30 ve üzeri olan üreticilere faizsiz kredi sağlanmalı. Agroekolojik üretim teşvik edilmeli, çiftçilere bu konuda eğitim ve destek verilmelidir.

Agroekolojik üretim önerisi: Krize karşı çözüm doğadan geliyor

Çiftçi-Sen açıklamasının sonunda, iklim krizine dayanıklı tarımsal üretim biçimlerine geçilmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“İklim krizine dayanıklı olan tarımsal üretim tarzı agroekolojik üretimdir. Üreticilerin üretimleri sürecinde zirai kimyasallardan ve şirketlere bağımlı girdilerden kurtulmaları için Hükümet ve yerel yönetimler agroekolojik üretime ilişkin araştırmalara yönelmeli, bu konuda üreticilere eğitimler vermelidir. Kamu agroekolojik üretime yönelen üreticilere teşvikler vermelidir.”

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY