Gazeteci Ercan Pala, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. İzmir’de AK Parti’den alınan belediyelerin SGK borçlarına dikkat çeken Pala; “Baktığımızda bu belediyeler AK Partili belediye başkanları tarafından yönetildi. O zaman niye siz beş yıl boyunca bu borcun birikmesine ses çıkarmadınız da, ne oldu da yerel seçimde birinci parti olmayı kaybedince, bu belediyeleri kaybedince birden borç alacak aklınıza geldi?” diye sordu.
“Bu hareket siyasi”
İktidar ile muhalefet arasında belediyelerin SGK borçları üzerinden süren tartışmalara değinen Pala; “Yani devletin bir alacağı var ve bu alacağını tahsil etmek istiyor. Bu ödenmek zorunda. Bu gerekçe haklı. Fakat bunu uygulamaya koyma şekli, bunu uygulama şekli, hareketi, bunu uygularken gösterdiği şey, nedenler falan, baktığınızda tamamen siyasi. Yani siz bunu usulüne uygun, işte daha önce nasıl yaptıysanız ya da daha önce bu borçları nasıl biriktirtirseniz, yani niye daha önce tahsil etmediniz? Belediyelerin şu anda yaklaşık olarak 48 ay, 50 ay gibi bir süreleri var. O süre de bitmeden, derken bu borcu 50 taksit edebilecek, çekmeyebilecekler gibi bir sürü kolaylık sağlayabilir, ben bunu yine tahsil edebilirim. Şimdi ben borcu tahsil ediyorum, çok haklı bir gerekçe. Ama ve lakin uygulama şekliniz, uygulama isteğiniz ve uygulama amacınızı, nedenini söyleyeyim, siz 96 milyar toplamak için şu anda bütün yerel yönetimleri zora sokmayı bir şekilde göze alıyorsunuz” dedi.
“Borçlar, alacak şimdi mi aklınıza geldi?”
Yandaş şirketlere vergi muafiyetleri getirildiğini söyleyen Pala; “Bakın CHP İzmir İl Başkanı Şenol Bey zannediyorum söylemişti. Bu yandaş şirketlere, geçen 18 yıllık süre içerisinde yani bu 22 yılın 18 yılında, 18 yıllık süre içerisinde 128 kez vergi muafiyeti ve harç muafiyeti getirilmiş. Bu arkadaşlar 220 milyar dolarlık ihale almışlar. Vergi muafiyeti ve harç muafiyeti getirmişsiniz. Sonra dönüyorsunuz diyorsunuz ki belediyelerin 96 milyar SGK borcu var, vergi borcu var. Özel insanlara, özel şirketlerin cebine vermişsiniz. Belediyeye verseniz de olur. Belediyeler borçlarını ödesin tabii ki ama bunu usulüyle doğru usulüyle belediyeleri de çok zor durumda bırakmadan olmalı. Çünkü belediyeleri zor durumda bırakırsan vatandaşı da zor durumda bırakmış olursun. Ama buradaki maalesef ki işte balık hafızalı bir toplum olduğumuz için insanlar şunu düşünmüyorlar. Yani niye sen geçen yıl altmış milyar lira affettin kardeşim, affetmeseydin alsaydın kasana koysaydın bunu demiyorlar. Onun için bu konunun siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum. Davranış şekline, kamuoyuna lanse ediliş şekline baktığında direkt CHP’li belediyeleri topun ağzına koymak oluyor. Mesela Şenol Bey'in açıklamasında da vardı. Kınık’ın altmışaltı milyon sigorta borcu varmış. Yetmiş milyon vergi borcu varmış. Bayındır'ın zannediyorum yüz kırk milyon şirketlerle beraber… Bergama'nın iki yüz beş milyon sigorta borcu var. Yetmiş bir milyon vergi borcu var. Kiraz'ın aynı şekilde yaklaşık olarak kırk beş, elli milyona yakın şirketlerle beraber söylüyorum sigorta borcu var. Ve yaklaşık olarak elli milyona yakında vergi borcu var. Baktığımızda bu belediyeler AK Partili belediye başkanları tarafından yönetildi. İşte onlar da ödemedi. O zaman niye siz beş yıl boyunca bu borcun birikmesine ses çıkarmadınız da ne oldu da yerel seçimde birinci parti olmayı kaybedince siz yerel seçimde bu belediyeleri kaybedince birden borç alacak aklınıza geldi?” diye sordu.
“İş vicdanlara kaldı”
Hayvanları Koruma Kanunu’nun yasalaşmasına ilişkin konuşan Pala; “AK Parti bu konuda bir şekilde çok ısrar etti. Bu kadar tepkiye rağmen ben bu yasayı çıkaracağım dedi. Ve artık yasalaştı. İktidar niyetini belli etti. Bundan sonra iş tamamen şu anda bunu uygulayacak olan belediye başkanlarına, veterinerlere düşüyor. Çünkü yani onlar bir şekilde karar verici, uygulayıcı kısım olacaklar tabii. Tamamen burada iş vicdana kaldı. Belediye başkanının vicdanına, çalışanların vicdanına, veterinerlerin vicdanına kaldı. Her canlının yaşama hakkı var. Yasaya itirazlar varsa ancak geri dönüş olacağını zannetmiyorum” dedi.
