Doğduğumuz andan itibaren  çoğu zaman müdahale edemediğimiz bir hayata başlıyoruz. Nasıl bir ailede doğduk? nasıl bir kültürde doğduk? Aile, akrabalık bireylerinin yapısı ve kişilikleri... Maddi ve manevi koşullarımız gerek dış görünüşümüz, sağlığımız, cinsiyetimiz vb...

Ve bunların hepsinin bir araya gelmesi bizim geleceğimizin nasıl, ne koşulda şekilleneceğinin referanslarıdır. Bütün bunlara uyum sağlamak zordur hatta çok zordur…

İnsan psikolojisi, geçmişte ve gelecekte yaşamaya evrimsel olarak sıkı sıkıya bağlıdır. Hayatta kalmak, hayatta kalmaya çalışmak, kişiliğimiz, iç güdülerimizin bizlere yarattıkları... Ancak insanın hayatta kalması büyük ölçüde öğrenmeye ve planlamaya dayalıdır. Geçmişte yaşamadan öğrenemezsiniz ve gelecekte yaşamadan plan yapamazsınız. Örneğin, geçmişi düşünerek çoğumuzu mutsuz eden pişmanlık, kişinin kendi hatalarından ders çıkarması ve onları tekrarlamaması için vazgeçilmez bir zihinsel mekanizmadır. Ama önemli olan kabul ederek yaşayabilmektir. 
Önemli olan başkasını değiştirmek değil, değişmesi gereken şey, ''sensin''…
Hayal etmeyi, hayal kurmayı sıradan bir eylem gibi görmemek lazım. Hayal kurmak, mevcut durumu sorgulamak ve olası senaryolara zihinsel olarak hazırlık yapmak anlamına gelir. Hayal gücünün bilgiden daha önemli olduğunun altını çizen Einstein’ın tam olarak ifadesi şu şekilde; 

“Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Bilgi sınırlıdır. Hayal gücü dünyayı kuşatır. Zekânın gerçek işareti bilgi değil, hayal gücüdür.”

Bilime ve dünyaya bakış açısını çok iyi yansıttığını düşündüğümüz Einstein’ın insanı düşündüren derin ve anlamlı sözüyle bilgiden çok hayal gücüne büyük bir vurgu yaptığını görüyoruz. Yaratıcılığın ve hayal etmenin önemini çok farklı bir perspektifle anlatan Einstein, bilginin sınırlı ancak hayal gücünün sınırsız olduğuna dikkat çekiyor ve asıl belirleyici faktörün bilgi değil, hayal gücü olduğunu savunuyor.
Yaşamak için hayal kurmak, yaşam için o hayali gerçekleştirmek gereklidir. Robotlaşmış bir hayat kişiyi mutlu edemediği gibi yaşamımızı da olumsuz yönde etkiler.
Mutsuz insan diye bir şey yoktur; sadece ve sadece hayalleri olmayan insan vardır. Bu da bireyi haliyle mutsuz ediyor. Bu psikologlar tarafından gözlenmiş ve onaylanmıştır... 

Makineleşmiş hayatı reddet ve hayal kur, o hayali yaşa…