Olcay Ünal Sert'in "Bülent Ersoy ile öpüşme fotoğrafınızı gördüm..." şeklindeki sorusuna Yazar, "Amma yapışmış ama değil mi... Bende yapışmışım." yanıtını vererek geçmişe dair anılarını paylaştı. Gönül Yazar, o günleri şöyle anlattı:
"Manolya'da ikimiz el ele çıkıyorduk o zamanlar... Onu tanımıyorlardı, sadece Bebek Maksim'de çıkmıştı ve Behiye Aksoy onu istememişti. Fahri Bey (Fahrettin Aslan) kızarak Bülent'i (Ersoy) assolist yaptı ve Taşlık'ta 20 gün sahne almasını sağladı. O zamanlar İstanbul'da onu pek kimse tanımıyordu. Sonra İzmir Fuarı'na gittik. İzmir'de de kimse tanımıyordu. Fahri Bey, benimle el ele çıkmasını istediğinde 'Ben çıkmam' dedim. Fahri Bey yevmiyenin iki mislini teklif ettiğinde, 'Anasını bile satarım' dedim. İlk yevmiyemi kendim için harcıyordum, ikinci yevmiye ile İzmir Kordon'da ev aldım."
Öpüşme Uğur Getirdi mi?
Bülent Ersoy ile öpüşmenin uğur getirip getirmediği sorusuna Yazar, "Dur düşüneyim iyice... Yok! Kimse karşıma çıkmadı. Sonra ben Kübana'ya gitmeye başladım, ikinci işe gidiyorum diye Fahri Bey yevmiyemin birini kesti. Neyse ki Kordon'dan ev aldım." şeklinde yanıt verdi. Ayrıca, Fahrettin Aslan, Türker İnanoğlu ve Erol Simavi hakkında bilgi veren Yazar, "Sacit Aslan, Enver Aysever'e 'Bir Masalda 2 kral olmaz' diye bir kitap yazdı. Okumanı tavsiye ederim. Bu üçlünün ne haltlar karıştırdığını oku..." dedi.
Bülent Ersoy ile Anıları
Gönül Yazar, İzmir'deki Akasya Bahçesi ve Kordon günlerini şöyle anlattı: "Bülent içinden gelen her şeyi yapamadıysa da yine yaşamış. Nasıl yapışmışız, vantuz balığı gibi... Yakışıklı bir çocuktu, aynı odada soyunuyorduk, fermuarımı o kapatıyordu... Çok yakışıklı çocuktu. O bana yapışmış ama ben de ona yapışmışım... Keşke hep öyle kalaydı. Biz karışamayız ona..."