Bugün 29 Ekim
Cumhuriyetimiz 101 yaşında...
Kimsesizlerin kimsesi olarak tanımlanan Cumhuriyet’i anlamak, öğrenmek gerek...
“Benim naçiz vücudum elbet birgün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri ve vatana bıraktığı en değerli armağanıdır. Bu yüzden herkesin gönlünde ve akıllarında yaşamaya devam etmiştir. Bugün herkes özgürce kendini ifade ediyor. Ezanlar okunup, ibadetini yapıyor; mecliste sesini duyurabiliyorsa bu Cumhuriyet sayesindedir. Halkın kendi kendini yönetmesidir. Cumhuriyeti daha iyi anlamak için Atatürk’ü öğrenmek gerekir.
ATATÜRK’Ü ANLAMAK...
Atatürk örnek bir insandı... Gerçek bir komutan... Başarısızlığı kabul etmeyen bir liderdi. Büyük Siyasetçi ve devlet adamıydı... İyi bir matematik öğretmeniydi. Türkçe’yi mükemmel kullanan, okumayı seven iyi bir yazardı. 3997 kitap okumuş Nutuk’u ve matematik kitapları yazmıştır. Tam bir hesap adamıydı Cumhuriyeti bile 29 Ekim’de ilan etmesi bunun göstergesi... Neden 30 Ekim değil de 29 Ekim diye sordunuz mu hiç?
NEDEN 29 EKİM?
Çünkü; Mondros Mütarekesi 30 Ekim 1918’de imzalanmıştır. Vatanı tam bir teslimiyet altına alan anlaşmadan, kurtuluş mücadelesi sonucunda 4 yıl 364 gün sonra Cumhuriyeti ilan etmiştir. Millet esaret altında 5 yıl kaldı denmesini istememiştir. Yine kadınlara seçme ve seçilme hakkını ilk veren liderdir. Çünkü bu vatatn kadınlara borçludur O’nun gözünde... Hiçbir ülkede yok derken yokları sayacak vakit yok der hep... Küllerinden yeniden doğurur ülkeyi... Taa öğrencilik yıllarında kafasında Türkiye’yi yaratmış ve zafere nasıl gidileceğini planlamıştır.
O’nun için hiçbir şey imkansız değildir. Başarılı olacağına inanmak yeterlidir. Nasıl yapacağız? Ama bunu yapmak için yeterli zaman yok! Gibi soru ve kaygılar zaman kaybıdır. Çılgın Türkler her şeyi başarabilir. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Atatürk’ün bağımsızlık mücadelesi, ilkeleri ve hayata bakışı birçok lidere örnek olmuştur. O’nu anlamak için ilke ve inkılapları tam olarak kavranmalı ve uygulanmalıdır. Çocuklarımıza da öğretmek gereklidir. Kendisini Türk Milleti’nin bağımsızlık mücadelesine adayan ve bu uğurda şahsi menfaatini hiç düşünmeyen ve pek çok fedakarlıkta bulunan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu, hayata bakışı yaşam felsefemiz olmalıdır. Bugün bile dünya liderleri Atamızı örnek almaktadır.
Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun. Ne mutlu Türküm diyene...
**
UNUTMADIK!
30 Ekim 2020 Cuma
Saat:14.50
Sıcak bir sonbahar...
Dostlarımla odamda konuşuyoruz. RADYO EGE’yi satın alma işlemimiz sonuçlanmış yeni stüdyosuna yerleştiriyoruz. Misafirlerimiz gelecek. Cuma olduğu için ödemeler yapılıyor. Birden korkunç bir sarsıntı... İzmir’de hayat duruyor. Misafirlerimiz asansörde kalıyor. Dekorlar devriliyor. Binada herhangi bir şey yok ama tam Bayraklı’da depremin göbeğindeyiz. Karşımızdaki binada çatlaklar var. 500 m ötede bina çöktü deniyor. Asansördekileri çıkarıp hemen oraya koşuyoruz. Enkaz altında kalanlar var. 117 can kaybediliyor. 17 bina yıkılmış. Hasarlı binalar da var. Kimse evine giremiyor. Umudumuz var. Kurtarmaya çalışıyoruz yaralıları... Seferihisar’da minik bir tsunami oluyor. Her yeri sular kapladı... Kalbimiz toprak altında kaldı. İzmir’de zaman duruyor sanki... 6.9 büyüklüğünde olduğu söyleniyor. Allah rahmet eylesin. UNUTMAYACAĞIZ.... Üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala evlerine kavuşamayan depremzedeler var. Bu deprem bize ders oldu mu? Tartışılır. İzmir’de yapı stoğu yenilenmeli... Deprem doğal bir olay önemli olan yapının sağlam olması... Oturduğumuz binanın sağlamlığından şüphe duyuyorsak gerekliişlemler yaptırılmalı kentsel dönüşümle yenileme yaptırılmalı... İzmir deprem bölgesinde olan bir il o yüzden evler daha sağlam zemine yapılmalı ya da zemin sağlamlaştırılmalı...
Bir daha böyle bir acı yaşanmaması dileğiyle...