Türkiye Cumhuriyeti’nin küllerinden tekrar doğduğu gündeyiz. Kurtuluş Savaşı’nın büyük bir zaferle sonuçlanmasının 102. yılında… Bugün zafer günüdür, halk olarak birleştik, düşmanlarımızı yendik ve topraklarımızı yabancılardan kurtardık. Zafer Bayramı’nın 102. Yılı tüm ulusumuza kutlu olsun. Bu zafer kolay kazanılmadı...
Birinci Dünya Savaşı’nda büyük kayıplar veren halk işgal altındaydı. Umudu kalmamıştı. Kimi Amerikan Mandası, kimi İngiliz Mandası, bazıları da Fransız Mandası istiyordu. Mavi gözlü dev buna karşı çıktı. “Hiçbir şekilde manda kabul edilemez.” dedi. Önce çevresindekileri ikna etti. Sonra halkın umudu oldu. Tam bağımsız bir ülke için savaştı. Mustafa Kemal Atatatürk’ün dehası ve liderliği sayesinde, “hayır manda yok Ya İstiklal ya ölüm” sözüne inanarak, ölümüne bu ülkeyi tekrar ayağa kaldırdılar.
Bir destandır 30 Ağustos…
Birinci Dünya Savaşı’nda büyük felaketler yaşayan Anadolu daha yaralarını saramadan emperyalist devletler tarafından paylaşılmış, işgal edilmişti. İtilaf donanması İstanbul’a, Fransızlar Adana’ya, İngilizler Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon’a, İtalyanlar Antalya ve Anadolu’nun güneybatısına, Yunanlılar İzmir’e yerleşmişti. Bu felaketi önlemek için bir olmak, karalı olmak, stratejik düşünmek gerekiyordu. Bunu sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen Kurtuluş Savaşı ile Anadolu toprakları düşmandan temizlenmiş. Bu başarı, tüm dünyaya ve sonraki kuşaklara rehber olmuştur. Bugün yaşadığımız her şey o gün kazanılan zaferin eseridir. Bir destandır 30 Ağustos… Kazanılan zafer sonrasında Mustafa Kemal Paşa birliklere “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdi. Ordumuz, İzmir’e doğru kaçan Yunan kuvvetlerini kovalayarak, 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi. Yüzbaşı Şerafettin İzmir, Teğmen Hamdi Yurteri ve Teğmen Ali Rıza Akıncı Konak Meydanı’ndaki Hükümet Konağında asılı olan Yunan Bayrağını indirerek, göndere Türk Bayrağı çekildi. 102 yıldır o şanlı Bayrak orada dalgalanıyor. Nice yüzyıllar boyu dalgalanmaya devam edecek.
Ölümsüz koruyucularımızı…
Ülke topraklarını geri aldığımız günü temsil eden 30 Ağustos ilk kez zaferden iki yıl sonra ‘Başkumandan Zaferi’ adıyla Dumlupınar Çal Köyü’nde düzenlenen törenle kutlandı. Törende Atatürk, büyük zaferimizi şu cümlelerle anlatmış. “ 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük ve parlak zaferlerle doludur ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil dünya tarihine yeni adım vermekte etkili başka bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk Ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor.” Bu törenden iki yıl sonra, ‘Zafer Bayramı’ olarak kutlanmaya başlayan 30 Ağustos, yaşadığımız zorlukları hatırlamak, sahip olduklarımıza şükretmek, bu vatanı kurtarmak için ölüme koşan şehitlerimizi anmak, hatırayı yaşatmak için çok önemli bir gün… Bu zor zamanda Türk Milletinin inancı ve gücü tüm dünyaya gösterilerek bir zafere imza atılmış ve 102 yıldır barış korunmuştur.
**
Zafer Bizim...
Atalarımızdan aldığımız güçle, okuyucularımızın desteği ile 30 kalem sonmuhur.com haber portalımızda, Son Mühür TV’de, Son Mühür Gazetesi’nde ve Radyo Ege’de çalışıyor. Doğruları yazıyor ve seslendiriyoruz. Topluma ayna tutuyor, gerçekleri öğrenmelerini istiyoruz. Her zaman en iyisini başaran tüm arkadaşlarımı kutluyorum. “Bizi çalışmak kurtarır.”