Son Mühür Tv’de Gündem Yorum programında Hasan Tahsin Kocabaş’ın sorularını yanıtlayan AK Parti İzmir Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız İbn-i Haldun’un sözü var coğrafya kaderinizdir diye. Biz günümüzde bu şartları değiştirebiliriz. Coğrafyamızı günümüzün şartlarına uygun hale getirebiliriz’ hatırlatmasında bulundu.

İşte Hakan Yıldız’ın açıklamalarından öne çıkan detaylar…

Yöneticilerimizin sorumluluğundadır. Biz İzmir’de muhalefetteyiz gelen kararların yüzde 95’ine evet demişiz. Karşı tarafa İzmir’in sorunları çözülsün diye kredi tanıdık. Kent için yanlış gördüğümüz kararlar için ciddi mücadeleler ettik. İktidar ve muhalefet ir bütündür. İktidarın yaptığı her şeye karşıyım diyerek iyi de yapsan seni desteklemiyorum anlayışı doğru değil. Biz bunu TBMM’de görüyoruz. Sayın cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bu ülkenin muhalefet sorunu var.

İZBETON’u babasının çiftliği gibi kullanıyor…

İZSU Genel Müdürü son bir yıldır koltukta, İZSU’nun içinden gelen bir arkadaş. Ancak siz yapısal sorunları erteleye erteleye gelirseniz o sorunların altında ezilirsiniz. AK Parti olarak bize getirilen, bu dosya Ankara’da bekliyor dedikleri her konuyu çözmüştür. İZBETON’u ayırıyorum çünkü ben son iki meclistir İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’yı istifaya çağırmış bir meclis üyesiyim. Ben sayın genel müdürün bugün de acil istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Nedeni de şu, İZBETON’u babasının çiftliği gibi kullanmakta, İzmirliler’in parasını çarçur etmeye devam etmekte, Tunç Soyer’in ona verdiği yetkiyi sonuna kadar kötü kullanmakta ve günün sonunda kooperatiflerle kentsel dönüşümle ortaya koyduğu yanlışlarla maalesef ve maalesef ortada dağ gibi yönetilmeyen bir İZBETON var. Biz felaketler üzerinden siyaset üreten bir parti olmadık. Ancak bu meseleleri konuşmayacağımız anlamına da gelmez. Ben şunu soruyorum neden yağmur biraz şiddetli yağdığında İzmir doğal bir felaketin kentiymiş gibi görüntü veriyor?

Hani Mavişehir’de taşkın olmayacaktı?

Mavişehir’de set yaptılar taşkın olmayacak dediler ne oldu? Demek ki teknik olarak da yanlış işler yapıyorsunuz. Bu kentin kabul etmek lazım bir alt yapı sorunu var. Ve bu sorunun da son 30 yılda üzerine gitmeyen bir CHP anlayışı var. Bu şehirde siyaset yapanların şehir hafızasına sahip olması lazım, maalesef bu yok. Tunç Soyer romantik, hayalperest ve samimiyetten uzak bir belediye başkanıdır. Yanlış danışmanlar, yanlış genel müdürleriyle yanlış fikirler üretilmiş bir belediye başkanıdır. İradesini ortaya koyması lazım, yok ki…

Tunç Başkan’a açık davet, gel canlı yayında tartışalım…

Tunç Başkan çıktı Dünya Bankası kredisi fırtınası kopardı, depremden sonra. Ben o dosyayı tüm İngilizce metinleri dahil istemiş bir meclis üyesiyim. Dosyadaki tüm yazışmaları kronolojik olarak dökmüş bir meclis üyesiyim. Sayın Başkan’a bugün de geçerli açık davetim var. Gel bu dosyayı canlı yayında tartışalım. Ortada finale gitmiş bir kredi yokken böyle bir kredi varlığı estiriyorsunuz, şubat başında bir yazışmanız var, görüşmeleriniz var, diyorlar ki biz Türkiye’yle ilgili bir paket çalışıyoruz, bu paket kapsamında bir değerlendirme yapabiliriz. Ortada daha bir şey yokken sayın başkanı çıkığ bi Dünya Bankası’ndan kredi alıyoruz dedi. Bu görüşmelerden 2 yıl önce Çevre Bakanlığı’nın görüşmeleriyle bugün Türkiye’ye 440 milyon Euro geldi zaten. Engelleniyoruz dedikleri İzmir’e bunun 130 milyon eurosunu İller Bankası kefaletinde aktardık. Bu paranın 110 milyon eurosu yağmur suyuyla kanalizasyonun ayrıştırması içindi. Bizim engelleme niyetimiz olsa bu kadar büyük parayı sadece İzmir’e değil Muğla’ya aktardık, Antalya’ya aktardık, bunlar CHP’li belediyeler değil mi?

Rakamlar ortada…

Sayın Başkan ne diyor ‘İzmir 40 verdi, 1 aldı’ diye. Bakın rakamlar ortada. 2022 yılında İzmir’de toplanan vergiler 139 milyar lira. Bunun 65 milyar lirası sigara fabrikalarından geliyor. Bunun içinde diğer illerde sigara içenlerin de vergisi var. Bunu ayırdığınız zaman İzmir’in kendi ekonomisiyle ürettiği yaklaşık 80 milyar lira. Sadece o yıl bunun 26 milyar lirasını direk İzmir Büyükşehir Belediyesine vermişiz. Yani toplanan rakamın yüzde 35-40’ını Büyükşehire ödüyoruz. Bugün büyükşehirin bütçesinin yüzde 97’si zaten toplanan vergilerden kaynaklı merkezi hükümetten gelen para. Belediye şirketlerinin ürettiği 1 liralık kaynak yok. Kimse kusura bakmasın popülist politikalarla belediyeleri bu noktaya getirirseniz sonucu bu olur.

Grand Plaza varken İZDOĞA’yı neden kurdunuz?

Belediye şirketlerinin tamamı zarar halinde. Grand Plaza’yı niçin kurdunuz? Bu şehirde büfeleri, kafeleri, restoranları işletsin diye kurdunuz. Bu şirket dururken siz İzmir Fuarı’nın efsanevi Göl Gazinosu’nu işletsin diye İzdoğa şirketini kurdunuz. Yenilediğiniz Basmane kapısının üzerine bir kafe yapıyorsunuz bunu da İztarım’a veriyorsunuz. Grand Plaza zarar ediyor siz kalkıp Bornova’daki büfeyi İztarım’a veriyorsunuz. Kurduğunuz şirketleri bile kuruluş amacına göre doğru kullanmayan bir belediye anlayışınız var.

İZBETON’a yetkiyi verdik ama…

Yeter ki dönüşüm olsun diye İZBETON’a yetkiyi verdik. İZBETON yetkiyi aldıktan sonra gitti bir kooperatife yani Şenol Aslanoğlu’nun başkanı olduğu kooperatife bu işi verdi. Yaptığımız protokol nedeniyle işi devretme yok. Devir yapması için ilgili idareden izin alması lazım. Tek imzayla hiçbir zaman iş yapamaz çift imza gerek. Genel Müdür, Genel Sekreteri bypasslıyor, belediyeyi bypasslıyor, tek imzayla yetki almadan işi bu kooperatife veriyor. Bu Sayıştay raporlarına girdi. Bu kooperatimiz bu işi alıyor ve Şenol Aslanoğlu’nun yardımcısı olan bir hanımefendiye şirket kurduruyorlar, o şirketin adresi de Şenol Aslanoğlu’nun iş adresi ve o şirkete de işi direk veriyorlar.

Hani o okul 2023’te açılacaktı?

İzmir depreminden sonra Büyükşehir Karabağlar’da 32 derslikli bir okul yapma sözü veriyor. Milli Eğitimle bir protokol imzalıyorlar. Biz depremden sonra İzmir’de 116 tane okula başladık 70 tanesini tamamladık. Siz protokol imzalıyorsunuz, temel atıyorsunuz o günkü genel başkanınızı çağırıyorsunuz şovunuzu yapıyorsunuz. Ben inşaat ne aşamada diye sordum yüzde 48’de dediler. O okul temelde duruyor, temelde… İnşaat seviyesi yüzde 10 bile değil ve müteahhiti kaçmış! Sayın Başkan hani 144 proje diyor ya bu okulu da 2024’te açıyoruz demiş, hani bu okul 2023’te açılıyordu? Şimdi ben istifaya çağırmayacağım da neye çağıracağım.

İzmir yorgun, İzmirli yorgun…

İzmirli yorgun, kent yorgun. 30 ilçemizin adayları için çok detaylı çalışıyoruz. Bu seçimi alacağımız inancımız çok net. Büyükşehiri alacağız. İzmir’in çevre yolları tamamlanmış mı? Tamamlanmış. Siz İzmir’in çevre yollarına göre uydu kentler inşa etmeniz lazım. Bunun için büyükşehirin master planlarına uygun planlar yapılması lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi plan yapmıyor… Böyle bir rezalet olabilir mi? Siz planlamasanız, imar uygulaması yapmazsanız, inşaata hazır hale getirmezseniz tabii ki araziniz olmaz.

Şehriniz sular altındayken niye gittiniz?

Sel felaketinde 3-5 saat sonra sayın Tunç Soyer Polonya’ya gitti. Niye gitti, dünya gençlik ödülü almak için. Sizin şehriniz sular altındayken gençlik ödülü almaya gidiyorsunuz. Sizin gençlere emanet edeceğiniz şehir şehircilikten çıkmış bir vaziyette. Bu tarz ödüller alarak siz şehri Avrupa standartlarında modern bir kent dönüştüremiyorsunuz. Ben şunu beklerdim sayın başkandan. Başkanvekilini ya da başka birini yollasın gelsin burada o felaketin daha hala İzmir’e yağmur yağarken o felaketin başında dursun.

Merkezdeki hastaneler devam…

Biz merkezdeki hastaneleri depreme dayanıklı hale getirip hizmet vermeye devam edeceğiz.

Anketler bunu gösteriyor…

Biz İzmir’de hizmet etmeye talibiz. Hazırlığımız tam, İzmirlinin de bunu gördüğü kanaatindeyiz. Sahada anketler de bunu gösteriyor.

Editör: Bünyamin Dobrucalı