Son Mühür TV-Ayşegül Koç/ Yeniden Refah Partisi İzmir İl Başkanı Cemal Arıkan, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Bolu’daki otel yangınıyla ilgili sert açıklamalarda bulunan Arıkan, yaşanan faciada ihmaller zinciri olduğunu belirterek; “İnsan hayatı her şeyden önemlidir, ancak herkes koltuğunu kaptırmamanın derdinde” dedi.

“Ben Bolu Belediye Başkanı olsam istifa ederdim”

 Arıkan, Bolu’daki otel yangınıyla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Yaşanan faciada ihmaller zinciri olduğunu belirterek, sorumluların istifa etmesi gerektiğini ifade eden Arıkan; “Geceliği otuz bin lira olan bir otelde insanlar diri diri yandılar veya dumandan boğulup öldüler. Bu bir ihmaller zinciridir. Mesela genel başkanımız hemen istifaya çağırdı iki kişiyi. Bolu Belediye Başkanı ve Turizm ve Kültür Bakanı’nı. Ama onlar ne yaptılar, daha cenazeler içerideyken, suçu birbirlerine attılar. Biz taze olduğu için Bolu’yu konuşuyoruz ama yakın zamanda İzmir’in en güzel semtlerinden birinde iki tane gencecik insanımız elektriğe kapılarak vefat etti. Şimdi mesela kim sorumlu dozer operatörü tutuklandı. İzmir’de altyapımız yok. Örneğin İstanbul depremi olursa Türkiye’nin hem ekonomisi çöker hem yüz binlerce insan vefat eder, yardım gidemez. İzmir farklı mı? Maalesef değil. Şimdi biz bunu nasıl çözeceğiz? Bakın biz bunu seçimlerde çok gündem yaptık. Bizim partimizin ‘Geçmeyen tehlike deprem: Rantsal değil, kentsel dönüşüm’ kitapçığı var. İnsan hayatı her şeyden önemli. Ben Bolu Belediye Başkanı olsam istifa ederdim. Ancak Türkiye’de böyle bir mekanizma yok. Genel başkanımızın bir söylemi var: ‘Sözleri Hz. Ömer gibi eylemleri turist Ömer gibi.’ Gerçekten böyle olmayın, gerekeni yapın. Herkes koltuğu kaptırmamanın peşinde” diye konuştu.

Cemal Arikan 

“Belediyecilik şehre hizmettir, siyasetle karıştırılmamalı”

Arıkan, İzmir’in altyapı sorunlarına ve belediye hizmetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. “Biz, siyasi görüşlerin belediye hizmetlerine engel olmaması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Arıkan; “Siyasi görüş, hükümet yönetiminde, devlet yönetiminde konuşulur. Belediye şehre hizmettir. Bu noktada siyasetin bir anlamı yok, bir önemi yok. Biz şimdi belediye başkanları turuna başladık. Geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanımız sağ olsun kabul ettiler, arz ettik konuları beraber çalışalım dedi. Samimi ise gerçekten elimizden geleni yaparız. Şimdi ilçe belediye başkanlarını ziyaret edeceğiz. Biz dersimize çalışıyoruz. İhtiyacımız yok diyene zorla yardımcı olacak değiliz ama bakın bir model ortaya koyuyoruz. Burada bir davranış biçimi ortaya koyuyoruz. Ben doksan beş yılında İzmir'e geldim. 1990’lı yılların başından beri Bornova ana caddesi aynı. 2025 yılına kadar otuz beş yıl geçmiş. Burada kaç bina yapıldı? Acentelerden soralım, siz yılda kaç araba satıyorsunuz? Otuz beş plaka doksan yılında kaçtı, şimdi kaç?  Şu an aynı yol, bu trafiği kaldırma ihtimali var mı? Biz bunu yaşamak zorunda mıyız? Biz bunu masaya yatıracağız. Tunç Bey’e bir yayında sordular: ‘İzmir’in yolları ne olacak?’ Tunç Bey’in cevabı bakın bu böyle tarihe geçecek bir cevap. ‘Biz de bu dönem yolları hiç yapmadık. Önümüzdeki dönemde yapmayacağız. Bir sonraki döneme bakarız. Biz şimdi altyapıya önem veriyoruz’ diyor. Yani düşünüyorsun nerenin altyapısına önem veriyorlar acaba? Tunç Bey’e de çok yüklenmiş oluyoruz şimdi ama İzmir'i seven İzmirli bir sanatçı yok mu? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konserine çıkacak hiç sanatçımız yok mu bizim? Ya ben size 50 tane isim vereyim. Niye bir sanatçıya 100 milyon lira vererek mesela geçen yüzüncü yıl konseri yapıldı? Kemeraltı’na girdik, geçen gün genel başkan yardımcımızla birlikte. Başkan Yardımcımız, ‘İzmir’in merkezinde ayağımın çamur olacağını söyleseler inanmazdım’ dedi. Tunç Bey, Narlıdere Metrosu’nu açtı. Helal olsun, yaptıklarında da yine tebrik ediyoruz ama önceliğiniz İzmir’in altyapısı ve yolları olmalı” diye konuştu. 

“Ülkemizi bölmeye götürecek her şeyin karşısındayız”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, terörist başı Abdullah Öcalan'ı TBMM'de konuşmaya davet etmesiyle başlayan yeni sürece ilişkin konuşan Arıkan; “Şimdi Yalova'dan dershaneden öğretmenim olan Muharrem İnce’ye bir atıf yapalım. On yıl önce ne demişti Muharrem İnce? ‘Birçok siyasi görüşlerden insanları tutuklatıyorsunuz ki Abdullah Öcalan'ı çıkarma projeniz var. Ben de bunu tarihe not düşüyorum.’ Tabii o zaman ne oldu? Aslında AK Parti’nin Muharrem İnce’yi bitirmesi lazımken, CHP kendisi bitirdi. Çok enteresan bir ülkede yaşıyoruz. Bu siyasi odakların nereden yönlendirildiğini çok iyi tahlil etmek lazım. Öncelikle biz Abdullah Öcalan'ın Kürt olarak kabul edilmesine kesinlikle karşıyız. Kürtlerin temsilcisi Abdullah Öcalan olamaz. Bir kere en başta bizim kabul etmediğimiz bu Kürt meselesi diye bir mesele icat edip bunun da muhatabını PKK’yı koyduğunuz anda siz Kürtlere en büyük kötülüğü yaptınız demektir. Bir kere bu yanlış. Ayrıca, başka bir devlet kurmak konuşulamaz. Federasyon konuşulamaz. Ne yapılmak istendiği belli. Anayasa referandumu ile Anayasa’yı mecliste değiştirmek istiyorlar. Dem Partili vekillerle de böyle bir rüşvet pazarlığı yapıp, herkesin oyuyla anayasada bir değişiklik yapılmak isteniyor. Bu daha önce imzaladıkları ikiz yasalarla birlikte her halkın kendi kaderini tayin hakkı vardır maddesine atıf yapıp, biz bu bölgede referandum yapacağız, özerk yönetim olacağız deyip öncelikli bir referandumla bu özerkliği kabul edecekler. Özerk yönetim gibi ülkemizi bölmeye götürecek her şeyin karşısındayız” ifadelerini kullandı. 

“Adalet mekanizmasına olan güvenci kırıyorsunuz”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına ilişkin de konuşan Arıkan, “Ümit Özdağ Beyefendi’nin hiçbir görüşüne katılmam. Hiç tasvip etmem asla beraber hiçbir projem olamaz. Çünkü maalesef çok aşırı uçlarda toplumu tahrik eden bir yapısı var. Katil kuruluşlarla temasları var. Ama siyasi duruşunu beğenmememiz böyle davranabileceğimiz anlamına gelmez. Burada en büyük kötülük Zafer Partisi’ne veya Ümit Özdağ’a yapılmıyor aslında. Ümit Bey’e kahramanlık veriliyor. Siyaseten ahmaklık bu. Ama esas kötülük kime yapılıyor? Bu millete, özellikle gençlerine. Adalet mekanizmasına olan güvenci kırıyorsunuz en kötü şey budur” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Ayşegül Koç