Ayşegül Koç/Creative Designer ve Sanat Danışmanı Kubilay Kıray, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Gastronomi Müzesi yapma hayalim var diyen Kıray; “Sergi alanlarını gastronomiyle harmanlamak istedim. Temmuz ayında sorunları çözüp ağustos ayının sonlarına doğru Gastronomy Exposition Art’ı açmak istiyorum. Hikaye yarım kalmasın. Bunun için destek bekliyoruz” dedi.
Alaçatı yer altı kilisesi…
Çeşme Yarımadası’nın röntgenini çektim diyebilirim diyen Kıray, bu bölgede bulunan tarihi yapılara dikkat çekti. Alaçatı’da bulunan yer altı kilisesine sahip çıkın çağrısında bulunan Kıray; “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin muhtara verdiği bir fotoğraf gördüm. Bu arada bu fotoğrafı belediyeden istedim ama onu da vermediler. Fotoğrafta dikkatimi çeken bir ayrıntı vardı. Fotoğrafın arkasında kubbeler olduğunu gördüm. Bölgedeki insanlara sorarak yerini öğrenmeye çalıştım ve bulduk. Yerin altına sekiz, on basamakla indiğimde berrak bir su vardı ve sütunlar çok iyi görünüyordu. Bu turizme kazandırılmalı dedim. Tabii ben bunu baştan keşfetmedim. Bu işlere gönül vermiş ve çalışmalar yürütülen insanlar olmuş. Yunanlı arkadaşlarımla Alaçatı bölgesinde 17 tane kilise tespit ettim. Bunların üç tanesi aktif turizme kazandırılabilir, restore edilebilir durumda. Bahsettiğim yer altı kilisesi Alaçatı Havalimanı bölgesine çok yakın. Havalimanı yapılmadan biran önce bunun koruma altına alınması gerekiyor. Resmi ismine ulaşamadım. Devlet arşivlerinde böyle bir belge yok. Sadece burada değil Çeşme Yarımadası’nda hiçbir tarihi yapıya ait hiçbir belgeye ulaşılamıyor. Köylülerden aldığım bilgiye göre Kızlar Manastırı olarak geçiyormuş. Orası 300-500 kişinin kaldığı rahibeler manastırı olabilir. Fener Rum Patrikhanesi’ne gittiğimde politik olabileceğinden belgeleri vermediler. Uzmanı bununla ilgilensin isterim. Sessiz kalınmasın istiyorum. Belediye başkanı, kaymakamı bu yapılar ile ilgilensin isterim. Yaşayan kişiler bunu bizzat görmüş. Kilisenin çanları 1 metreye 2 metre gibi 3 tane çanı olduğunu hatırlıyorlar. Manastırın binaları bilinçli şekilde tahrip edilmiş, çanlarının da tepeden aşağıya doğru atıldığı söyleniyor” diye konuştu.
“Bu hikaye yarım kalsın istemiyorum”
Gastronomy Exposition Art’ı hayata geçirmek için yoğun bir çalıma yürüttüğünü söyleyen Kıray; “Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde çok güzel sergiler yaptık. Ödüller de aldık. Bir takım sebeplerden dolayı devamı olmadı. Şuan yine aynı heyecanla Gastronomi Müzesi yapma hayalim var. İlerleyen zamanlar belki bunu gastronomi müzesine dönüştürebilirim. Destekleri bekliyorum. Bu sadece benimle, koleksiyoner arkadaşımın destekleri ile olacak bir iş değil. Kalıcı bir müzeyi bölgeye kazandırmak istiyorum. Sergi alanlarını gastronomiyle harmanlamak istedim. Ben bu konuda çok heyecanlıyım. Bu heyecan işin devamını getirecek diye düşüyorum. Urla, Alaçatı Gastronomi ve Kültür Sanat Derneği’ni de markalarımı korumak için kurdum. Birileri bu işi daha da ileri taşısın isterim. Başka fikirlere de açığım. Hikaye yarım kalmasın istiyorum. Yer problemimiz var. Sergi alanı bulamadık mesela. Ben temmuzda bu sorunları çözüp ağustos ayının sonlarına doğru Gastronomy Exposition Art’ı açmak istiyorum” dedi.
“Hem gezeceğiz hem çalışacağız”
Gelecek projelerinden de bahseden Kıray; ”Eylül ayında bir Özbekistan ziyaretim var. Buhara ve Semerkant’a gideceğim. Ekim sonu ve Kasım gibi Antarktika gezim var. Yaklaşık üç hafta sürecek. Bunu da sergiye dönüştüreceğim. Hong Kong ile bir işbirliği bağlantımız olacak. Onlar da buraya gelecek. Hem gezeceğiz hem çalışacağız. 2026’ya kadar böyle kısa kısa programlar yaptık” ifadelerini kullandı.