Toplantıda açılış konuşması yapan MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, “MÜSİAD olarak, yüksek ahlak ve yüksek teknoloji ilkeleri doğrultusunda, Sanayi İşletmelerimizin/tesislerimizin gelişmesine ve ikiz dönüşümüne önem veriyoruz. Sanayimizin gelişmesi için; Yeni Endüstri bölgeleri, OSB’ler, küçük sanayi siteleri ve özel yatırım yerlerinin kurulmasını önceliyor ve destekliyoruz. İşletmelerimiz için hammaddeye erişim, lojistik, enerji ve çevre gibi faktörlerde sürdürülebilir alternatifler geliştirilmeliyiz.

Şehrimize değer katma adına; İzmir'imizin mal ve hizmet ticaretinde küresel gelişmeleri takip ederek, yeşil ve dijital dönüşümde rekabet gücünü artırmak ve küresel değer zincirlerindeki konumunu yükseltmek istiyoruz. Yetişmiş insan gücünün yetkinliklerinin geliştirilmesini, girişimcilerin desteklenerek stratejik teknolojik yatırımlara yönelik ekosistem geliştirilmesini destekliyoruz” dedi.

"SAVUNMA SANAYİ BİRÇOK SEKTÖRÜ OLUMLU ETKİLEMEKTEDİR"

Uluslararası alanda sorunların çözümünde etkin rol almak ve küresel alanda söz sahibi bir devlet olabilmenin, ancak güçlü bir savunma sanayiine sahip olmaktan geçtiğini söyleyen Temur, “Her ne kadar, savunma sanayiinin geliştirilmesindeki temel amaç askeri güvenlik gibi görünse de sanayileşme sürecinin ekonomi üzerindeki etkisi de oldukça büyüktür. Savunma sanayii, ülke ekonomisi içinde yer alan diğer sektörlerle çok güçlü bağlantıları olan bir temel sektördür. Savunma sanayii; bir yandan imalat sanayisinin gelişmesine olanak sağlarken, diğer yandan da yeni sanayi kollarının doğmasına da imkân sağlamaktadır. Savunma sanayi, adeta bir çarpan etkisi oluşturarak birçok sektörü birden olumlu etkilemesi, özellikle son yıllardaki kalkınma hedefimizde çok önemli bir etkendir” dedi.

"ZÜLME SESSİZ KALANLARI KINIYORUZ"

Savaş her zaman en son çare olmasını ve hiçbir zaman masum insanların hayatına kastetmemesini ifade eden Temur, “Savaşın bile bir hukuku vardır. Uluslararası sözleşmelerle sabittir ki savaş şartlarında siviller ve sivillere hizmet veren kişi ve kurumlar asla hedef alınamaz.

Gazze’deki son gelişmeler çerçevesinde Türkiye’nin ve diğer uluslararası aktörlerin ateşkes çabalarını artırmalarını, bir an önce Gazze’de ve genel olarak Filistin'de ateşkesin tesis edilmesini ve bölgeye acilen insani yardımların ulaştırılabilmesini diliyoruz” dedi.

“SAVUNMA SANAYİ TÜM SEKTÖRLERİN ANASI”

Türkiye Yüzyılı’nda Türk Savunma Sanayi ve BMC konulu dost meclisinde konuşan, BMC CEO’su Prof. Dr. Murat Yalçıntaş, Savunma sanayi aslında bir ülkedeki tüm sektörlerin anası, temelidir. Her gün kullandığımız teknolojiler; internetinden tutun da kullandığımız GPS’lere kadar hepsi bütün sistemine, röntgenine kadar birçok teknolojinin temeli savunma sanayidir. Savunma sanayinin gücü Türkiye’ye önce özgür olma şansı verir. Ondan sonra da diğer ülkelere tahakküm etme şansı verir. Eğer iyi bir savunma sistemine sahip olmak istiyorsanız kendi savunma sanayinizi kendiniz yapmak, kendi silahınızı ve kendi savunma araçlarınızı kendiniz geliştirmek zorundasınız. Bugün biz BMC olarak savunma alanında kara araçları ihracatında Türkiye birincisiyiz. Tüm Türkiye’nin kara araçları ihracatının yüzde 45’ini geçen sene biz ürettik. Türkiye’de ilk üç havacılık sektöründen dördüncüsü biziz. Biz bütün ihracatımızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Milli Savunma Bakanlığının izniyle yapıyoruz. Dolayısıyla eğer bu ülkede savunma sanayi değişecekse bunun arkasındaki en önemli güç devlettir” dedi.

Savunma sanayinde sürekli ürün geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Yalçıntaş, “Savunma sanayi öyle bir sanayi ki her an için yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor ve bu yeni ihtiyaçlar çerçevesinde de yeni ürünler geliştirmeniz lazım. Eğer bu ürünü siz geliştirmenizde rakibiniz size karşı bir üstünlük elde ediyor. En son yapılan savaşlarda, özellikle Karabağ Savaşı’nda şu görüldü; Teknolojiler, elektronik teknolojiler, İHA gibi insansız hava araçları orduların en temel gücü olan topçuya karşı çok ciddi bir tehdit oluşturmaya başladı.

“YAPACAĞIZ DEMEDİK, YAPTIK”

Altay tankının hikayesini aktaran Yalçıntaş, “Altay tankı hakkında çok şey söylerler. Ben göreve geleli iki buçuk sene oldu. Çok haksız eleştiriler yapıldı. Hepsi haksız eleştirilerdi ama cevap veremedik. Neden cevap veremedik? Çünkü askeri boyutu var, çünkü milli menfaatler olduğu için hiçbir şey söyleyemedik. Ne zamana kadar söyleyemedik? Geçen seneye kadar söyleyemedik. Altayları üretip Türk Silahlı Kuvvetleri’ne test etmesi için teslim ettik. Ondan sonra ancak konuşmaya başlayabildik. Yapacağız demedik, yaptık. Yaptıktan sonra işte yaptık dedik. Hala bir şeyler söylüyorlar ama artık onlara da bir şey demiyorum.

Yapılan ambargolar sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, karşı tarafın tankı yaptırmaya ve parçaları vermeye niyetinin olmadığını anlıyor. O zaman kendi göbeğimizi esnaf tabiriyle kendimiz keseceğiz. Kendi motorumuzla kendimiz yapacağız. Kendi zırhımızla kendimiz yapacağız. Kendi mühimmatlarımızı kendimiz yapacağız. Bize neyi vermiyorlarsa onu kendimiz yapacağız. Bu bütün tasarımın sıfırdan baştan yapılması demek. Dolayısıyla BMC şirketi sıfırdan tasarım yapmaya başladı” diye konuştu.

Programın sonunda MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur tarafından BMC CEO’su Prof. Dr. Murat Yalçıntaş’a teşekkür edilerek, hediye takdiminde bulunuldu.

Editör: Bünyamin Dobrucalı