CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında çeşitli konuları ele aldı,gündemdeki gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Meclis'teki grup toplantısında çeşitli konulara değindi. Özel, toplantı öncesinde İYİ Parti'den istifa edip CHP'ye katılan Prof. Dr. Taner Demirer'e parti rozetini takarak partiye katılımını kutladı.
Özel konuşmasında, Gezi Direnişi'nin 11. yıl dönümüne dikkat çekerek, cezaevinde tutuklu bulunan Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Osman Kavala'yı andı ve "Buradan Gezi'yi selamlıyorum" diyerek direnişe desteğini ifade etti. "Son yılların en barışçıl, en geniş katılımlı sivil eylemi Gezi 11 Yaşında. Gezi sürecinde yaşamını yitiren vatandaşlarımızı saygıyla anıyorum. Haksız yere cezaevinde tutulan Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala'nın bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları ülkenin normalleşmesi önündeki en büyük fırsattır." dedi.
Özel, 28 Mayıs 1918'de bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'ın kuruluşunu kutladı ve Azerbaycan'ın sevinç ve hüzünlerinin Türkiye tarafından paylaşıldığını vurguladı. Azerbaycan'ın Avrupa Konseyi'nde yeniden yer alması için CHP olarak destek vereceklerini belirtti. Filistin'de 7 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 36 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini belirterek, İsrail'in katliamını kınadı ve dünya ülkelerini Filistin'i tanımaya davet etti. Norveç ve İspanya'nın Filistin'i tanıyacak olmasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek "Tüm dünya ülkelerini Filistin'i tanımaya davet ediyorum" dedi.
Ayrıca, 11 Temmuz'un Bosna'da yaşanan Srebrenitsa katliamının anma günü olarak kabul edildiğini hatırlattı. Kıbrıs ve Bosna ziyaretlerinden bahsederek, 11 Temmuz'un Türkiye'de de Srebrenitsa katliamının anma günü olarak kabul edilmesi için tüm siyasi partilere çağrıda bulundu.
Özel'in grup toplantısı konuşmasındaki öne çıkanlar şu şekilde:
"Tüm dünya ülkelerini Filistin'i tanımaya davet ediyorum"
Özgür Özel, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınayarak, ölenlerin çoğunluğunun kadın ve çocuk olduğunu vurgulamış ve tüm dünya ülkelerini Filistin'e destek olmaya çağırdı.
7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’ye saldırıları çoğu kadın ve çocuk 36 bin insan ölümüne neden oldu. Uluslararası Adalet Divanı’nın ‘saldırıları durdurma’ kararına rağmen Refah bölgesinde çadır kampı bombalandı ve 40 Gazzeli daha hayatını kaybetti İsrail’in bu katliamını bir kez daha kınıyorum. Tüm dünya ülkelerinin Filistin’i kınamaya davet ediyorum. Daha önce 119 siyasi akrabamıza yazmış olduğumuz mektupla ülkelerinde iktidarda olan 24 başbakan ve cumhurbaşkanına Filistin2i tanımalarını istemiştim. Bugün siyasi akrabalarımız tarafından yönetilen Norveç ve İspanya’nın ayrıca İrlanda’nın Filistin’i tanıyacaklarını biliyor olmak bugün ilan edileceğini biliyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Gezi direnişinin 11. yılı| "Bu esaret son bulmalı"
"Gezi Parkı eylemlerinin 11. yıl dönümündeyiz. Gezi'yi selamlıyorum. Türkiye’nin neredeyse tüm illerinde düzenlenen gösteriler siyasi iktidarın orantısız güç kullanmasıyla fevkalade kötü sonuçlar doğurdu. Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Mustafa Sarı, İrfan Tuna, Ethem Sarısülük, Selim Önder, Zeynep Eryaşar, Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan, Mehmet İstif, Ahmet Atakan maalesef yaşamlarını yitirdiler. Hepsinin hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.
Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala tutuklu durumdadır. Sayın Errdoğan ve Sayın Bahçeli ile yaptığım görüşmelerde de ısrarla bunun Türkiye'de iç hukuk marifetiyle ve hızla çözülmesinin önemini ifade ettim. Büyük bir hak ihlali vardır. AİHM ve AYM kararlarına rağmen arkadaşlarımızın içerde tutulması Anayasa ihlalidir. Hukuk devletini askıya alınmasıdır.
Sayın Bahçeli, 'Gezi'ye hassasiyet, toplumun hassasiyetleri. Erdoğan'a bu hassasiyetleri gözetmeyen diktatörlük sevdalısı' dedi. Bugün ikisi birden Gezi'ye darbe girişimi diyerek olan olaylardan sonra her biri en az 3 kez beraat eden arkadaşlarımız içerde tutulmaktadır. Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala her birimizin yerine tutulmaktadır. Bu esaret son bulmalıdır."
Murat Kurum'un imzasıyla verilen Çed Raporu
Özgür Özel, Erzincan'ın İliç ilçesinde altın madeninde meydana gelen toprak kaymasında 9 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 4'ünün cesedine ulaşıldığını ve 5'i için arama çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının Murat Kurum'un imzasıyla verildiğini ve bu kararda asli kusurlu olduklarının belirlendiğini ifade etti. Ayrıca, uyarı sistemlerinin yetersizliği ve acil eylem planı olmaması gibi nedenlerle ihmallerin bulunduğunu vurguladı.
"Erzincan'da, 13 Şubat'ta, 9 vatandaşımız İliç'te altın madenindeki toprak kaymasında hayatını kaybetti. 4'ü bulundu, 5'ini arama çalışması sürüyor. Murat Kurum benim belgelerde imzam yok diyordu. ÇED olumlu kararını veren yetkililerin asli kusurlu olduğuna karar verildi. 6 Ekim 2021'deki ÇED olumlu raporunda, bakanın oluruyla, Murat Kurum'un imzasıyla verilmiştir. Uyarı sistemlerinin yetersizliği, heyelan riskine karşı acil eylem planı olmadığı 13 Şubat 2024'te de sahadaki personelin uzaklaştırılmaması asli kusurdur kararı veriliyor."
Esnafın sesini duymaya davet ediyorum
Biz bir arada oldukça, tüm toplum yüzünü Cumhuriyet Halk Partisi'ne dönüyor. Esnafın sesini duymaya davet ediyorum. Vergi kaçıranı görmek için WhatsApp'tan yapılacak ihbara mı ihtiyaç vardır. Sayın Erdoğan dünkü konuşmasında dünyadaki servet eşitsizliğini ifade etmiş. Geçtiğimiz yıl 1.2 Trilyon lira kur korumalı mevduatla, param var diyene 'dolar alma, faize koy' dediler. 'Faizden de kur çıkarsa da farkını ödeyeceğiz oradan da kazanırsın' dediler. Nereden ödeyeceksiniz? 'Fakirden, emekçiden alıp farkı ödeyeceğim' dediler. Dünya tarihinde böyle bir şey görülmedi. Kur korumalı mevduatı kim çıkardıysa, kul hakkını yiyenler de onlardır.
Mayısın sonu geldi buğdayın fiyatı açıklanmıyor. Üretici zararına satıyor. Buğday için en az kilo başı 15 TL olarak açıklanmalıdır.
"Barınak sayısını artırıp, büyük bir kısırlaştırma kampanyası başlatmalıyız"
Özgür Özel, sokak köpeklerinin hayatını hedef alan bir kanun çalışması yapılmasına karşı olduğunu belirtti. Türkiye'de sahipsiz sokak hayvanlarının bir sorun teşkil ettiğini ve bunun özellikle sabahları dışarı çıkan insanlar için bir güvenlik meselesi haline geldiğini söyledi. Hayvanları katletme niyetinde olanlara seslenen Özel, 2020'de tüm partilerin hayvan haklarının korunması üzerine bir komisyon çalışması yaptığını hatırlattı.
"Sokak köpeklerinin hayatını hedef alan bir kanun çalışması yapılıyor. Türkiye'de sahipsiz sokak hayvanları sorunu vardır. Özellikle sabah evden çıkanlar için bu bir güvenlik sorunu haline gelmiştir. Bu hayvanları katletme niyetinde olanlara sesleniyoruz. 2020'de de bu sorun vardı. Tüm partiler oturduk ve hayvan haklarının korunması üzerine komisyon çalışması yapıldı.
Bu kitap çok net. Popülasyonun düşürülmesi için uyutma, öldürme yazmıyor ve bunun altında AK Parti'nin de MHP'nin de imzası var. 101. sayfasında hayvan hakları fonunun kurulması yazıyor. Bu fonla kapsamlı ve etkili bir kısırlaştırma yapılsın, bakım evleri açılsın deniyor. 2002'den beri parmağını kıpırdatmayanlar, belediyeler para harcamasın diyerek, toptan öldürelim diyorlar.
Bakım evinde alacağız 30 günde sahiplenen olmazsa öldüreceğiz diyorlar. Bir eczacı olarak ötenazi ilacının maliyetini de biliyorum. Kısırlaştırmadan da pahalı bu rakam. Kimse kimseyi kandırmasın. Burada bir anlayış ve bilgisizlik yoksa inanılmaz bir vicdansızlık var. Feda edilecek bir canımız yoktur ancak barınak sayısını artırıp, büyük bir kısırlaştırma kampanyası başlatmalıyız. Bu sorun yokmuş gibi davranamayız. Bu sorun güvenlikli sitelerde yoktur. Ancak caniliğe işi dönüştürmeden bu sorunu çözeceğiz. Ben elimi sorunu çözmek için uzatıyorum biz varız."
İade-i ziyaret| Emekli mitingi
Özgür Özel, CHP'nin 81 ilde düzenlediği mitingler ve ziyaretlerden sonra, vatandaşların büyük bir katılımla Ankara'daki Tandoğan Meydanı'nda toplandığını belirtti. Ayrıca, enflasyon ve emekli maaşlarına yapılan yetersiz zamlar nedeniyle hükümete karşı duyulan memnuniyetsizliği vurguladı.
"Türkiye kamuoyu bugünlerde iade-i ziyaret konuluşuyor ya. İade-i ziyaret hakkında bilgi vereyim. Geçen pazar 81 ilde yaptığımız ziyaretlerden, 105 mitingde yaptığımız ziyaretlerden konuşmalardan sonra iadeyi ziyarete geldiler. Ezdirmiyoruz dedikleri emekliyi, 22 yıl önce, Ecevit'in emekliye verdiği emekli maaşı 8 çeyrek altın alırken, bunların verdiği emekli aylığı 2.5 çeyrek altın alıyor. Emekliler geldi, her gün daha kalabalık geldiler. Son mitinglerimizi emekli mitinglerine dönüştürdüler. 98 bin 600 kişi buradaydılar. 19 Ocak'ta yola çıktık CHP Genel Merkezinde. Bu 10 bin lira ile enflasyon ENAG'a göre yüzde 124, TÜİK'e göre yüzde 68, en düşük emekli maaşına yüzde 3e zam yaptılar. Kendilerini duymayanı, önemsemeyeni, vefasızlık edenleri gittiler 31 Mart günü sandığa gömdüler. Güya bu yıl emekli yılıydı. Sayın Erdoğan ile konuştum Sayın Bahçeli kendi de söylemişti birlikte hareket edelim dedik. Ama kimsenin bir adım atmaya bu sesi duymaya niyeti yok. Bunu gördük. O zaman sözümüzü tuttuk Ankara'ya geldiler. Tandoğan'ı doldurdular."
"Çay ittifakına" davet
Özgür Özel, bu pazar Rize'de çay üreticileri ve Çaykur işçileriyle haklarını konuşmak ve kadro istemek için bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Tüm Rizelileri, siyasi görüş ayrımı yapmadan "çay ittifakına" davet ederek, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının ilk seçiminde elde edilen başarıyı vurguladı ve bu başarının, ülkeyi refah seviyesine çıkaracak anahtar olduğunu belirtti.
"Bu pazar başka bir yerde sesi duyacağız. Çay üreticisi için Rize'ye gideceğiz. Rize'nin yiğit, mert insanlarıyla Çaykur işçisinin haklarını konuşacağız, kadro isteyeceğiz. Saat: 13.30'da Rize Cumhuriyet Meydanı'nda olacağız. Türkiye'nin Laz demokratları, Çerkez demokratları, tüm Rizelileri, hangi partiden olursa olsun, AK Parti'lisine de MHP'lisini de herkesi çay ittifakına davet ediyorum. Değerli belediye başkanlarım gittiğiniz yerlere selam söyleyin. Unutmayın ki anahtar cebinizdedir. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının ilk seçiminde ilinizin anahtarını aldınız. O anahtar siyaset kalesidir. O anahtar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini iktidar yapacak, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracak, refahı getirecek, anahtardır."
