Türkiye, 17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük Marmara Depremi’nin yıl dönümünde, bu tür felaketlerin yeniden yaşanma ihtimalini tartışıyor. 17 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği bu trajik olayın ardından, deprem riski İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde hâlâ en önemli konular arasında yer alıyor. Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Mynet’e verdiği röportajda, İstanbul ve çevresinde meydana gelebilecek olası depremlerle ilgili kritik uyarılarda bulundu.
"Şiddetinin 6.4 ile 7.2 arasında olacağını tahmin ediyorum”
Prof. Dr. Ercan, İstanbul’daki olası Marmara Depremi'nde şehrin özellikle Küçükçekmece ve Tekirdağ bölgelerinin ciddi risk altında olduğunu vurguladı. Ercan, “Beklenen Marmara Depremi'nin şiddetinin 6.4 ile 7.2 arasında olacağını tahmin ediyorum” diyerek, İstanbul’un bu depremlerden nasıl etkileneceğine dair öngörülerde bulundu. Küçükçekmece’nin 25 kilometre güneyinde meydana gelmesi beklenen ilk depremin süresinin 20 ila 35 saniye arasında olacağını belirten Ercan, ikinci depremin ise Tekirdağ yakınlarında gerçekleşeceğini ve 30 ila 40 saniye süreceğini ifade etti.
"Büyük risk var"
İstanbul'da riskin bölgesel farklılıklar gösterdiğini söyleyen Ercan, Avrupa Yakası’nın deprem riskinin yüzde 65, Anadolu Yakası’nın ise yüzde 35 olduğunu açıkladı. Avrupa Yakası’ndaki riskin yüksek olmasının nedenini, bölgedeki yoğun yapılaşma ve eski yapıların fazlalığı olarak açıklayan Ercan, özellikle Küçükçekmece, Avcılar, Zeytinburnu ve Bakırköy gibi bölgelerin yüksek risk altında olduğunu vurguladı. “Bu bölgeler, yapı yoğunluğu ve eski binaların fazlalığı nedeniyle daha büyük bir risk taşıyor” dedi.
Güvenli bölgeler konusunda da değerlendirmelerde bulunan Ercan, İstanbul’da en güvenli bölgelerin kuzeyde yer aldığını belirtti. Şehirdeki yerleşimin kuzeye doğru yayılmasının riskleri artırabileceğini ifade eden Ercan, bu nedenle yapısal dönüşümün acilen tamamlanması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Kanal İstanbul gibi projelerin deprem riskini artırabileceğini belirterek, bu tür projelerin de gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Önce ekonomik koşullar düzeltilmeli"
Depremlerin doğa olayları olduğunu ancak Türkiye’de ekonomik koşullar nedeniyle yoksul kesimlerin felaketten en çok etkilenenler arasında yer aldığını belirten Ercan, “Ekonomik koşullar düzeltilmeden depremlerin felakete dönüşmesini önleyemeyiz” dedi. İstanbul’da zengin semtlerde dönüşüm çalışmaları yapılırken, yoksul bölgelerde bu çalışmaların yetersiz kaldığını ifade eden Ercan, bu durumun da büyük bir risk oluşturduğunu söyledi.
Son olarak, Prof. Dr. Ercan, olası Marmara Depremi'nin etkisinin 1999 depreminden daha büyük olabileceğini belirtti ve “Yapı ve nüfus yoğunluğuna dikkat çekmek istiyorum” diyerek, İstanbul’da yerleşim teşviklerinin durdurulması gerektiğini dile getirdi. Aksi takdirde, büyük bir felaketin kaçınılmaz olabileceğini ifade etti.