Aksakal, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından Samsun’da düzenlenen 'Sıfırdan 100’e Bağışıklama' panelinde yaptığı konuşmada, aşının toplumsal önemine değindi. "Halkımıza aşının gerekliliğini anlatmaya çalışırken Covid-19 gibi salgınların etkisiyle bilgi kirliliği arttı. Aşıyı reddetme oranı yükseldi." diyen Aksakal, aşı oranlarındaki düşüşün kızamık ve boğmaca vakalarını artırdığını belirtti. Aşı reddinin Türkiye'de arttığını ifade eden Prof. Dr. Aksakal, "Sağlık personelimiz, aşıya yönelik artan ret oranlarını gözlemliyor. Ancak, hala pek çok aile çocuklarını aşılatıyor ve bu sayede birçok hastalık görülmüyor." dedi. Aksakal, Sağlık Bakanlığı’nın ulusal aşı eylem planı üzerinde çalıştığını ve bu konuda çözüm önerileri geliştirdiklerini ekledi.
Kızamık ve boğmaca vakalarında artış
Aksakal, aşı oranlarındaki düşüşün özellikle kızamık ve boğmaca vakalarını artırdığını belirterek, "Aşı hızları yükseldiğinde, bu hastalıklar azalır. Ancak aşı oranları düştükçe, bu hastalıklarla karşılaşma ihtimalimiz artıyor." diye konuştu. Kızamık vakalarının son yıllarda arttığını ifade eden Aksakal, aşılamanın artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Covid-19 aşısı ve kalp krizi iddiaları
Covid-19 aşısı sonrası kalp krizi vakalarında artış olduğu yönündeki iddialara da değinen Prof. Dr. Aksakal, "Covid-19, damar iltihabı yapan bir virüs. Aşısız bireyler, Covid-19 geçirdiğinde daha yüksek kalp krizi riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Aşılı bireylerde bu riskler çok daha düşük." şeklinde konuştu. Aksakal, literatürdeki son araştırmaların, aşılı bireylerin sağlık açısından daha avantajlı olduğunu gösterdiğini ifade etti.