Sağlık Bakanlığı, son günlerde "Doğal Olan Normal Doğum" farkındalık kampanyası hakkında çıkan çeşitli yorum ve değerlendirmelere açıklık getirdi. Bakanlık, yaptığı resmi açıklamada, kadınların doğum şekli konusunda herhangi bir yönlendirme ya da dayatma yapmadığının altını çizerek, amaçlarının bilimsel veriler ışığında normal doğumun faydalarına yönelik toplumsal bilinç oluşturmak olduğunu vurguladı.
Sezaryen oranları alarm veriyor
Bakanlık açıklamasında, normal doğumun fizyolojik bir süreç olduğu, sezaryen doğumun ise ancak tıbbi bir zorunluluk halinde başvurulması gereken cerrahi bir müdahale olduğu hatırlatıldı. Türkiye'deki sezaryen oranlarının yüksekliğine dikkat çekilerek, her 100 doğumun 61'inin sezaryen ile gerçekleştiği belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü'nün ise bu oranın hem anne hem de bebek sağlığı açısından ideal olarak yüzde 10-15 aralığında olması gerektiği vurgulandı.
"Normal doğumun anne ve bebek sağlığına katkıları saymakla bitmiyor"
Sağlık Bakanlığı, bilimsel araştırmaların normal doğumun anneler için daha hızlı bir iyileşme süreci, daha düşük enfeksiyon riski ve doğum sonrası komplikasyonların daha az görülmesi gibi önemli avantajlar sunduğunu kaydetti. Bebekler açısından ise normal doğumun; anneyle erken ve güvenli temasın sağlanması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve solunum problemlerinin daha az ortaya çıkması gibi kritik faydaları olduğu belirtildi.
Gereksiz sezaryen doğurganlığı olumsuz etkileyebilir
Açıklamada, gereksiz sezaryen müdahalelerinin kadınların doğurganlık kapasitesini olumsuz etkileyebileceği ve sonraki gebeliklerde çeşitli risklerin artmasına neden olabileceği uyarısı da yapıldı. Bu nedenle, tıbbi gereklilik olmaksızın yapılan sezaryenlerin uzun vadede anne sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği ifade edildi.
"Amaç farkındalık yaratmak, dayatma değil"
Sağlık Bakanlığı, açıklamasının sonunda, kadınların doğum şekline yönelik herhangi bir zorlama veya yönlendirme yapmadığının altını çizerek, yürütülen "Doğal Olan Normal Doğum" kampanyasının amacının tamamen bilimsel veriler ışığında normal doğumun faydalarına dair toplumsal farkındalık oluşturmak olduğunu yineledi. Bakanlık, anne ve bebek sağlığını en üst düzeyde korumak için bilimsel kanıtlar doğrultusunda çalışmalarına devam edeceğini bildirdi.
DMM'den açıklama geldi!
Planlı sezaryenin yasaklandığına yönelik ortaya atılan iddiaların ardından bir açıklama da Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden (DMM) geldi. Yapılan açıklamada, ''Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Ülkemizde planlı sezaryenin yasaklandığı" iddiası doğru değildir. 19 Nisan 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Ayakta Teşhiş ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik kapsamında özel hastaneler bulunmamakta olup, özel hastanelerin usul ve esasları farklı mevzuat ile düzenlenmiştir.
Bu bağlamda planlı sezaryen yapılamayacağına dair hüküm tıp merkezleri için geçerlidir. Bu hüküm tıbbi ve bilimsel gerekçelere dayanmakta olup, geçmiş yönetmeliklerde de yer almıştır. Ayrıca normal doğum eyleminin seyri sırasında gelişen acil sezaryen endikasyonu bu hükmün kapsamı dışındadır. Sağlık Bakanlığının özel hastanelerde planlı sezaryenin yasakladığına dair iddiaların gerçeklikle hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Asılsız iddialar itibar etmeyiniz.'' denildi.
