Homores’un İlyada destanı deyince akla ilk Troya savaşları gelir. Homeros, savaşın son 51 gününü anlatır. Dünya edebiyatı 2 bin 500 yıldır Homeros’a ulaşmaya çalışıyor.

Destan, savaşları anlatır ama İlyada aynı zamanda aşkın da destanıdır. Zaten savaş bir “kız çekişmesi” yüzünden çıkar!

Savaş tanrısı Ares’in aşk tanrıçası Afrodit’e aşık olması destanın en çekici bölümlerindendir.

İzmir’de yaşadığı bilinen Homeros savaşla aşkı o kadar iç içe geçirerek anlatır ki, önceliğin hangisinde olduğunu kestiremezsiniz. Savaş meydanında aldığı mızrak darbeleriyle ölüme giden savaşçıyı anlatan şu dizesinde olduğu gibi:

“Şu anda gül yüzlü karısına akbabalardan daha uzaktı…”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve Bornova Belediyesi’nin “Homeros Vadisi” adıyla yaşattığı, günümüze bir ölçüde el değmeden gelen güzelim coğrafyayı da selamlayıp “sevgi”ye geçelim…

*** 

Antik Yunancada “köle” anlamına gelen Homeros’un gözlerinin görmediği de dikkate alınırsa gözlerin sadece “bakmaya” yaradığı, “görmenin” ise daha başka bir değer olduğu gerçeğini de anlatır bize büyük ozan…

Yaşadığımız topraklar, tarihin hemen bütün evrelerine tanıklık etmiş, çok büyük savaşlara, acılara sahne olmuş ama bir o kadar da sevgi, aşk, insanlık üretmiş…

Homores’tan günümüze Anadolu destanlarının, şiirlerinin, söylencelerinin en önemli unsurudur aşk.

Türkçenin ilk ve en büyük ozanlarından Yunus Emre de Anadolu toprakları üzerinde nelerin yeşerebileceğini söze dökmüştür. Yunus Emre’nin günümüze kalan bine yakın şiirini süzdüğümüzde şu iki söz kalır:

“Sevelim sevilelim…”

Onuncu yüzyıldan on üçüncü yüzyıla Haçlı seferlerinden Moğol istilalarına kadar onca acıyı yaşayan Anadolu’nun bu acılardan insan sevgisini, hoşgörüyü öne çıkaran Mevlana, Hacı Bektaş, Yunus Emre’yi doğurması ne büyük hazinendir…

*** 

Biraz tarihsel derinlik içinde oldu ama “Sevgililer Günü” deyince ilk aklımıza gelenleri paylaştık.

Böyle günlerden herkes kendi yaşamına göre anlam çıkarır. Sevgi, yeryüzündeki bütün canlıların ortak atmosferidir. İnsan nasıl oksijensiz yaşayamazsa sevgisiz de yaşayamaz. Sevgisiz olduğunu düşündüğümüz insanların “çekilmezliği” belki de sevgiyi aradıklarındandır.

Sevgi üzerine pek çok söz vardır ama Saik Faik Abasıyanık’ın şu sözünün üstüne var mıdır:

“Bir insanı sevmekle başlar her şey…”