Türkiye’de en zor şartları yaşayan sektörlerin elbette başında geliyor basın sektörü.
Düşüncelerini ifade etmenin bedelinin demir parmaklıklar olduğu ülkemizde
gazeteciliği gerçek anlamda yapabilmek, bir tutku, bir sevda olabilir ancak. Bu
meslek, meslek aşkıyla yapılır.
Gazeteciliğin öncelikli bir ödevi vardır; halka gerçekleri söylemek ve halk adına kamu
görevi yapabilmek.
Gazeteci baskı altında…
Eğer bakışınız böyle ise ne yazık ki üzerindeki baskı katmerleşiyor.
Sadece 2021 yılında 179 gazeteci yargılandı, son beş yılda 10 binin üzerinde
gazeteci işsiz kaldı.
Özgür ve özgün haber yapmak zorlaştı, zorlaşıyor. Özellikle televizyon yayıncılığında
başınızın üzerinde Demokles’in kılıcı sürekli sallanıyor.
O nedenle gittikçe küçülen sektörümüzde televizyon yayıncılığını bilhassa
önemsiyorum. Elbette, yayıncılık ve meslek ilkelerine uygun, hakkıyla yapılan, halkı
ve çalışanlarını aldatmayan doğru yayıncılığı…
Yerel Medya güçlenmeli…
Ayrıca yerel medyanın güçlenmesi demokrasinin güçlenmesi, fikir özgürlüğünün
kılcal damarlara işlemesi demektir.
Kamu adına değerli bir mesleğin temsilcileri, yerel basının savunucuları olarak tek
isteğimiz, mesleğimizi hakkıyla yapmak, halk adına doğruları söyleyebilmektir.
Yeter ki baskı değil, destek görelim.
Demokrasinin dördüncü gücü, halk adına kamu görevi yapan gazetecilik mesleği
dört yandan ateşe tutulurken; doğrulardan taviz vermeyen yayıncılık, sektörümüzde
alkışlanması gereken bir girişimdir.
SON MÜHÜR sektöre meşale tutuyor…
İzmir için önemli bir eksiklik olan televizyon yayıncılığında bir meşale tutan Son
Mühür’ü kutluyor, nice başarılı yayınlar diliyorum.
Son Mühür Ailesi’nin elde ettiği her başarı, İzmir medyası ve ilkeli yayıncılık adına
eşsiz önemdedir.
İletişim teknolojilerindeki hıza kimi zaman teknolojinin kendisi bile yenik düşerken, her
geçen gün gelişerek büyüyen Son Mühür’ün yayın çizgisinin kentimize ve medya
yaşamımıza nice yıllar kalite katmaya devam etmesini diliyorum.