BİLİM VE TEKNOLOJİ HABERLERİ

Türk bilim insanlarından karbondioksit devrimi

Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) akademisyenlerinin öncülüğünde, dört farklı ülkeden 12 ortak ile işbirliği yaparak, karbondioksidi enerji üretimi için kullanılabilecek formik aside dönüştürebilecek bir cihaz geliştirilmesine yönelik bir proje hazırlandı.

GTÜ Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Binay, koordinatörü olduğu "Formik Asit Üretimi İçin Biyomimetik CO2 Fiksasyonu ve Kullanımı (BIOCUF)" projesini, Avrupa Birliğinin (AB) bilim, teknoloji ve araştırma destek programı olan Ufuk Avrupa'nın alt bileşenlerinden Temiz Enerji Geçiş Ortaklığının (CETPartnership) 2024 yılı ortak çağrısı kapsamında sundu.

Proje, yapılan değerlendirmelerin ardından 2 milyon 100 bin avro bütçeyle desteklenmeye hak kazandı.
Projeyle karbondioksidi biyoteknolojik yöntemlerle yüksek katma değerli moleküllere dönüştürecek cihaz tasarlanması amaçlanıyor. Cihazın, atık olarak karbondioksit üreten araç egzozu ve fabrika bacası gibi sistemlerin çıkışına adapte edilmesi planlanıyor.

"Karbondioksidin enerji değeri yüksek moleküle dönüştürülmesi daha cazip"

Prof. Dr. Barış Binay, 2018'de Doğu Marmara Kalkınma Ajansının desteğiyle GTÜ'de biyoproses (canlı hücreleri, organizmaları veya bileşenlerini kullanarak yararlı ürünler üretme süreci) konusunda araştırmalar gerçekleştiren Gebze Enzim Tanıma Merkezini (GETM) kurduklarını belirterek, bu merkezde biyoproses kullanan araştırmacı ve işletmelere gerekli altyapı, ekipman ve bilgi sağladıklarını söyledi.

Merkez açıldığından beri üretim süreçlerinde enzimden ve biyoprosesten faydalanan birçok işletmeciye destek olduklarını dile getiren Binay, burada oluşan birikimle uluslararası işbirliklerini güçlendirdiklerini kaydetti.
Binay, merkezin faaliyetleri sırasında karbondioksitle ilgili çalışmalar yapan bilim insanlarıyla tanıştıklarını aktararak, "Dünya için karbondioksit salınımı kaçınılmaz bir olay. Salınan karbondioksidin depolanması ya da bertaraf edilmesi yerine enzimatik yöntemlerle katma değeri yüksek enerji değeri taşıyan moleküle dönüştürülmesinin daha cazip olacağını düşündük." dedi.

Finlandiya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye'den 6 üniversite ile 12 paydaşın işbirliğiyle hazırladıkları BIOCUF projesini Ufuk Avrupa Programı kapsamında ortak finanse edilen CETPartnership'e sunduklarını belirten Binay, "Yenilikçi yönümüz; salınan karbondioksidin tamamıyla oda koşullarında, herhangi ek bir enerji gerektirmeden yine enerji değeri olan formik asit olarak adlandırdığımız bir moleküle çevrilmesi." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin koordinatör olduğu ilk CETP projesi"
Binay, geliştirecekleri tasarımın 2 ana uygulama alanının olacağını anlatarak, şöyle devam etti:
"Geliştirilen mutant (değiştirilmiş) enzimlerin kullanılmasıyla mekanik bir tasarımın elde edilmesi ve ortaya çıkacak bu açık prosesin başta arabaların egzoz borularına ve işletmelerin bacalarına adapte edilmesi planlanıyor. Bu ne demek oluyor? Arabaların egzoz borularında karbondioksit ve türevi olan moleküller, tasarladığımız prosesten geçtiği zaman formik aside dönüşecek, üretilen formik asit tekrar aracın yakıt tankına dönecek ve enerji olarak tekrar araç tarafından kullanılma şansı olacak. Diğer ikinci ana bir uygulama ise işletmelerin bacalarına takacağımız bu proses tasarımı, salınan karbondioksidi tutacak ve onu formik aside dönüştürecek ve sonrasında yine piyasada yüksek talebi olan yüksek katma değerli formik asidin işletme tarafından üretilmesini sağlayacak. Bu anlamda herhangi bir yan atık oluşturmadan, tekrar bir enerji kullanmadan enerji değeri olan bir molekül elde edilmiş olunacak ve çöpten de kurtulmuş olunacak."

BIOCUF'u Gebze Teknik Üniversitesinin harcama yetkilisi olduğu 2,1 milyon avroluk bir proje olarak kısa sürede başlatacakları bilgisini paylaşan Binay, "Projede bu enzimi tasarlarken, mutantlarını Yunanistan ve Finlandiya ortak geliştirecek. Daha sonrasında Yunanistan'da elde edilen süper mutantların katalizlemesini (bir kimyasal reaksiyonun hızını artırma süreci) bir proses haline getirecekler. Nihayetinde dünya üzerinde özellikle otomotiv sektörüne inovatif çözümler sunan İtalyan bir şirket de bizim geliştirdiğimiz prosesin araçlara uygulanması, bu yönde tasarımın nihai hale getirilerek ticarileştirilmesi kısmında rol alacak. Tüm bunlar için gerekli olan mobilizasyon ve deneysel çalışmalarla ilgili ortaya çıkacak maliyetler projeden karşılanmış olacak." diye konuştu.

Binay, proje süresinin 3 yıl olduğunu aktararak, "Daha öncesinde üye olarak yer aldığımız CETP projeleri var ancak Türkiye'nin yürütücü, üniversitemizin de koordinatör olduğu ilk CETP projesi." dedi.