Bu yazının konusu cinsellik...
Dünyada bu kadar önemli olduğu halde bu kadar az dile getirilen başka bir konu var mıdır bilmem. Akademik çalışmaları saymazsak cinsellik olgusu ne ailede ne eğitim sistemimizde yeterince dile gelmez ve hatta getirilmesi de nahoş karşılanır. Aslında dünyanın birçok ülkesinde de durum farklı değildir. Cinsel eğitimin her zaman bazı zorlukları olmuştur.
- cinsel eğitim, bireyin alması gereken en önemli eğitimlerden biridir. Açlıktan sonra en temel ihtiyaçlarımızdan biri olan cinsellik, insan soyunun devamının şart koşulu olmasından dolayı da önemlidir.
Cinselliği anlatmak da anlatılan eğitimi dinlemek de utanma vb. duygularla zordur.
Ülkemizde ‘yaşarken hoş ama konuşurken nahoş’ olan cinsellik olgusunda hala Sigmund Freud düzeyinde kalan genel kültürümüzü en çok geliştiren kişi Haydar Dümen’dir. Kendisi uzun yıllardır cinsellik konusundaki bilimsel ve popüler yazıları ve araştırmalarıyla tanınmış bilim adamı ve yazarımız, deyim yerindeyse yerli Freud’umuzdur.
İnternete biraz göz attım: Haydar Dümen olgusu hakkında yazılmış bir makale ya da yazıya rastlamadım. Oysa Psikanaliz ’in babası ve cinselliğin piri sayılan Sigmund Freud hakkında milyarlarca yazı, inceleme, makale ve kitap var.
Haydar Dümen, (d. 1931, Uşak) Türk psikiyatrist ve seksoloji uzmanıdır.
Uşak'ın İkisaray köyünde doğmuştur. Liseden 1948 yılında mezun olan Dümen, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1955 yılında mezun olmuş, 1958'de nöropsikiyatri uzmanı olmuştur. 25 yıl kamuda çalıştıktan sonra emekli olmuş ve yazın çalışmalarına ağırlık vermiştir.
Haydar Dümen Türkiye'nin Güzin Abla'dan sonra en tanınmış dert dinleyen gazete köşe yazarıdır. Özellikle cinsel yaşam konusundaki problemleri değişik bir mizah anlayışı ile kaleme alarak cevapladığından geniş bir okuyucu kitlesine sahiptir.
Haydar Dümen, her kesimden insanın cinsellikle ilgili meraklarını, sorunlarını ve dertlerini yazdığı kitaplarla, yaptığı TV-radyo programlarıyla ve gazete/dergi köşelerinden yanıtlar vererek, bireylerin ailelerinden/yakınlarından ve eğitim sisteminden alamadıkları eğitimleri veren bir insandır. Bana göre yaygın eğitimin en baba öncü adamlarından biridir de.
Haydar Dümen’in popüler iletişim araçları kanallarıyla cinsel yaşam üzerine kendisine gönderilen soruları sabırla, espriyle yanıt vererek yaptığı rehberliğin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Yakın tarihimizde yaşayanlardan, onun gazete köşelerindeki soru yanıtlarına rast gelip de okumayan insan bulabilir miyiz bilmiyorum.
Çoğumuz, akranlarımızın, kitapların, porno filmlerin ‘abartılı’ öğretileriyle cinsellik hakkında bilgi sahibi oluruz. Belli bir sistematikle olmasa da ki buna gerek de yoktur, Haydar Dümen’in okurlarına verdiği yanıtlardan ve kitaplarında cinsellik ile birçok bilgiyi edinebilirsiniz.
Haydar Dümen’in okurlarının sorularına verdiği yanıtlardan birkaç örnek verelim:
Okur sormuş:
“Konuşan şişme bebek var mı?
24 yaşındayım, ben şişme bebek almak istiyorum. Bakire olanları varmış. Acaba konuşanı da var mı?
Haydar Dümen Yanıtlıyor:
“Değerli okurum, al. Para senin, pul senin, yol senin, şişme kul senin. Kanlısı var, kansızı var. Sen “He” dersen bence sakıncası yok. Kan dediğin ne ki? Birkaç çay kaşığı kadar, yıkanınca çıkıyor. Çinli kardeşlerimiz iyi ki şişme bebeklere gerçek kan koymuyor. Yoksa hastalara kan kalmazdı. Konuşmaya gelince; sen kafayı çalıştır. Kasetçalara bir kadının sesini kaydet. Kasetçaların hoparlörünü şişmeye monte et. Dinlerken pencereyi kapıyı iyice kapat. Biraz tahrik edici yani müstehcen bile sayılır. Söyle bana, suç sende mi yoksa seni şişme bebeğe muhtaç edende mi?”
Okur Sorar:
“Kişisel sperm bankamı kurdum . Yarım çay bardağı menimi 5 gündür buzlukta saklıyorum. 3-4 yıl sonra çocuk yapmak istediğimde bunu kullanabilir miyim? Kişisel sperm bankamı kurduğumu, bunun Türkiye için bir ilk olduğunu düşünüyorum. Sizce de öyle mi?
RUMUZ: NO FROST
Haydar Dümen’in cevabı şöyledir.
“Yaşa be! İşte bunu bekliyordum kaç yıldır. Vezüv Yanardağının patlaması gibi “Hadi be” diye diye sabrımın sonunu gelmiştim, sen ülkeyi kurtardın. Ve çocuğum, evlenemeyen kızlar, genç yaşta dul kalanlar, 20 yıl sonra Türkiye’nin her yerine senin heykellerini dikecekler. Bu ülkede her şey olur. Önemli olan ilk olmaktır. Amma velakin bir dert var. Ülkenin elektrikleri çok kesiliyor. Tam orada spermlerin üşümüş, birbirine sokulurken ve derin kış uykusuna yatarken elektrikler kesiliverirse? Bir de başımıza jeneratör masrafı çıktı. Her neyse, sponsorun benim. Ne kadar paraya ihtiyacın varsa öğrenmek isterim. Hayırlı işler, hayırlı yolculuklar dilerim.”
Bunlar ve benzeri milyonlarca soruyu yanıtlamış Haydar Dümen’in üstlendiği görevin önemi tartışılmazdır.
Gerçekten cinsel sorunları olanlar kadar, belki eğlenmek, dalga geçmek için de yazan okurlar vardır. Haydar Hoca kendi tarzıyla, edep ve saygıyla onlara yanıt verir: Çünkü o okurun buna da ihtiyacı olduğunu çoktan anlamıştır. Onu Dr. yapan da bu anlayışıdır.
Freud da ‘Esprilerimizin bilinçdışımızda psikolojik bütünlüğümüzün sağlanmasına yönelik önemli işlevleri olduğunu söylemiyor mu zaten?
Haydar Dümen’e çoğu zaman sahte isimler ve mahlaslarla soru soran okurlar; aslında gerçekleştiremedikleri fantezilerini, sapkınlıklarını bi şekilde dile getirip rahatlar ve Haydar Hoca onlar sabır, saygı ve espriyle bıkmadan verdiği yanıtların bir yerinde cinsellik hakkında önemli bilgileri ve ‘mesajlarını’ araya sıkıştırıverir. Bu aslında yaygın eğitimle yapılan ‘cinsel eğitim ’in ta kendisidir.
Gülerek öğrenmenin daha mümkün ve daha kalıcı olduğunu Dr. Haydar Dümen hepimize kanıtlamıştır. Bugün 90 yaşını aşmış Haydar Dümen’in yerini kimler dolduracak, doldurulabilir mi bilmiyorum. Onun cinsel eğitime verdiği emekler alkışı ve takdiri hak ediyor.
Aldığım eğitim ve mesleğim gereği; cinsellik ve cinselliğin getirdiği sorunlara yabancı değilim. Hayatlarımızda ağırlığı bu kadar ‘var’ olan cinselliğin bu kadar ‘yok’ sayılması bir paradoks.
Cinselliğe, ‘yok sayma/ görmezden gelme/ üstünü örtme’ tutumları ile yaklaşarak sadece sapkınlıklara ve tecavüzlere daha çok zemin hazırlamamış oluruz. Çocukların, gençlerin doğru ve bilimsel bilgilerle eğitilmesi gerekir.
Cinsellik, haz ve üremenin doğal bir işlevidir. İhtiyaç, fantezi, cinselliğe çağrı ve partnerin verdiği yanıtla tamamlanan bu sürecin eğitimi şart ve de mümkündür. Bilimsel ve doğal yaklaşımla verilen eğitimler; sapkınlık ve cinsel suçları azaltacağı gibi ve bunların yaratığı travmalara maruz kalan insanlar da azalacaktır.
Dr. Haydar Dümen getirdiği yaratıcı ve yapıcı sistemle, ispat edilemese de birçok travmayı engellemiş biridir.
Dr. Haydar Dümen hocamızı cinsel eğitimimize yaptığı katkı ve emekler için ne kadar teşekkür etsek azdır.