Örneğin ben...
Kırk işgalci memleketle savaşsam, 
Kırk gün mağaralara kapansam, 
Kırkyüz kitap okusam, 
Kırkbin satır yazsam 
Ve  dahi kırk fırın ekmek yesem...

'Egemenlik' ve 'Çocuk Bayramı'  laflarını bir araya getirip de dünyaya hediye edemezdim...

Ve yine aynı şekilde 
Kırk yıl daha yaşasam
'19 mayıs' ve 'Gençlik Bayramı' laflarını da bir arada düşünemezdim. 

Yemen, balkan,1. dünya savaşı, çanakkale, ulusal kurtuluş savaşından sonra bu ülkede ne kadar çocuğun anasız babasız ve yetim kaldığını biliyor musunuz? 

İşte egemenlik bayramını çocuklarla ilişkilendirmenin böyle bir önemi vardı. O yetim-öksüz çocuklara devletin;  milletin egemenliğinde  sahip çıkıldığını anlatmanın devasa bir travmayı engellediğini en azından travmanın etkilerinin azaltılmaya çalışıldığının niyetini ben çok sonra ve zor gördüm.

Mustafa Kemal sadece bir asker bir devlet adamı değil;  aynı zamanda bir halk terapisti ve şifacıdır: Onlarca yıl süren savaşlarla  Peş peşe travmalar yaşamış bir halkı ve yetimleri,  yaşadıkları post travmatik etkilere karşı 23 Nisanı Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilan ederek travmanın etkisini azaltmaya çalışmıştır. 
 
Aynı şekilde;  19 mayıs hareketinin de  eylemenin ve enerjinin en doruğundaki gençlere atfedilmesi de tesadüf değildir. Gençliğe hitabedeki şamanist şifa ve kadim öğütler aşikardır. 

Ben bir matematikçi değilim, dört işlem dışında iddiam da  olamaz. Fizikçi, resimci de değilim: Düşüncem olur ama haddimi bilirim. Berber de terzi de değilim. Beğenim vardır ama becerim yoktur. Ama iş psikolojiye, sosyolojiye insan davranışlarına gelince ettiğimiz lafın arkasında biz de dururuz evellahlah... 

Mustafa Kemal benim nazarımda OYUNBOZAN'DIR: Emperyalizmim, sömürünün, bağnazlığın tekerine çelik çomaklar sokandır.

Ve dünyanın bir çok ülkesinde heykellerinin dikilmesi, meydanlara, caddelere adının verilmesi de boşuna değildir. 

Elinoğlu, elin bir devlet adamının ismini neden sokaklarına verir ve adını anar düşünmek gerek.

''Kapitalizm sadece falan ve filan devletlerin düşmanı değildir.
Bilakis bütün dünyanın ,bütün milletlerin müşterek düşmanıdır... Bu zalim de başarılı olmak için arada sırada müracaat ettiği muharabeler yegane kuvvetleri, yegane silahları değildir. Bankalar, sendikalar onun en kuvvetli silahlarıdır. Ve bütün milletleri bu silahla mağlup eder. Memleketimize bakınız: rejiler, Duyunu Umumiye'ler, kapitalüsyanyonlar,şimendiferler,limanlar,gemiler,bankalar,ticaret evleri, bütün bu kurumlar, Avrupa kapitalizminin bizi mahvetmek için senelerden beri kullandığı iblisane bir makinanın parçalarıdır. Bize bugün hudut itibariyle dünyanın en güzel,en hayale sığmaz sulh şartlarını verseler, kapitalizm dolabı memlekette bugünkü şeklinde kaldığı takdirde mahvımız muhakkaktır. Hatta değil böyle, bu şeytan makasının dörtte biri bile mevcut olsa, bizim için hayat imkanı yine tassavvur edilemez. Zenginlerimizi dolandıran o, fakirlerimizi soyan o. Kapitalizm sadece bizim gibi zayıf milletler arasında değil, bilakis bizzat kapitalist memleketlerde de aynı derecede tahripkar ve insanlık düşmanıdır. ''M.K.ATATÜRK 20 TEMMUZ 1920

“... Bizim bu zaferimizin doğuracağı büyük sonuçlar yalnız Türkiye’nin kaderi üzerinde etkili olmakla kalmayacak, aynı zamanda bütün zulüm gören milletleri, kendi hayat ve bağımsızlıklarını tehdit ve tazyik eyleyen zalimler aleyhine hareket için gayrete getirecektir... (Turhan Feyzioğlu, Milli Kurtuluş Önderi Atatürk , ve Milletler Arası Etkisi, Atatürk Araştırma Merkezi
Dergisi , CIII.,Kasım 1986 sayı 7’den ayrıbasım, s.1216 ) 

Ve başka kimin aklına gelir;  23 Nisanı Çocuk Bayramı, 19 Mayısı da Gençlik Bayramı yapmak? Kırk yıl düşünseniz gelmez. O neyi neden yaptığını biliyor; dahası dediğini yapıyor, yaptığını da diyordu. 

Düşünce adamları vardır ama onların eyleyecek zamanları yoktur. Eylem adamları vardır ama onların da düşünecek zamanları yoktur. Atatürk bu konudaki nadir istisnalardan biridir: Eylerken düşünen, düşünürken eyleyen. Onun derin psikolojisini ve emperyalizmle mücadelesindeki önemini anlamada bunlar önemli ipuçlarıdır.

23 Nisanlar sadece bayrakla bir kaç ront,  şiirle değil,  bilinç ve ruhla kutlanmalı. Benzer şekilde 19 mayıslar da fener alaylarıyla marşlarla geçiştirilmemeli... 

Bu bayramlar iyileşmenin, yenilenmenin, aydınlanmanın bayramları olarak yeni kuşaklara aktarılmalı. 

Ödemiş 23 nisan 2023