Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Srebrenitsa katliamının 29’uncu yılı nedeniyle Bosna-Hersek’te bulunan Potoçari Anma Merkezi’nde düzenlenen törene katıldı. Burada Şeref Defterini imzalayan Özel, “Soykırımın 29’uncu yılında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak bu büyük acıyı unutmamak, adalet arayışını sürdürmek üzere buradayım. Heyetimizle birlikte insanlık tarihinin en acı ve en utanç verici katliamlarından biri olan Srebrenitsa katliamını bir kez daha lanetliyoruz. Sorumluluk tüm uluslararası toplumundur. O günkü hataların bugün Filistin’de tekrarlandığını hatırlatıyorum. Başımız Sağ olsun” diye yazdı.
Unutulan katliam tekrarlanır...
Özel daha sonra anma törenine katıldı. Tören kapsamında saygı duruşunda bulunuldu, Srebrenitsa Anıtı’na çelenk konuldu. Daha sonra gazetecilere konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “Bugün 11 Temmuz 2024. Srebrenitsa katliamının 29’uncu yılı. Bugün heyetimizle birlikte, genel sekreterimiz, genel başkan yardımcılarımız, parti meclisi üyelerimizle birlikte dün Saraybosna’daydık, bugün de Srebrenitsa’dayız. Sabahtan beri Türkiye’den gelen bütün heyetlerle birlikte tüm törenleri takip ettik. Tabi biraz önce taşınması en zor kısmını hep birlikte yaşadık. Kılınan cenaze namazlarından sonra o günlerde katledilmiş ancak kimlik tespitleri ancak bugün yapılmış, son bir yıl içinde kimlikleri tespit edilen 14 katliam mağdurunun cenaze törenlerine ve defin işlemlerine katıldık. Adeta o günleri, o acıyı hep birlikte bir kez daha yaşadık. Bunu yaşamak çok önemli. Çünkü Aliya Izzetbegoviç’in dediği gibi eğer katliam, soykırım unutulursa tekrarlanır. Unutturmamak için burada olmak gerekiyor” dedi. “Seneye 30’uncu yıl. Çok daha büyük bir katılımla burada hep birlikte olacağımızı değerlendiriyoruz” diyen Özel ayrıca şunları vurguladı:
En şiddetli şekilde lanetliyoruz...
“Türkiye’den çok sayıda Boşnak kökenli vatandaşımız, Boşnak vatandaşımız buradaydı. Burada Boşnaklar, Hırvatlar ve bu katliamdan utanç duyan Sırplarla beraberdik. Maalesef, son dönemlerde burada bir ayrılıkçı rüzgar estirilmeye çalışıldığı gibi bizim de bugün şahit olduğumuz, bir yandan katliamın mağdurlarını daha kemiklerine yeni ulaşılırken, daha binlercesine ulaşılmamışken, bir yandan da bu insanlık suçunun, bu soykırımın faillerinin de bir yerlere resimlerini asmaya çalışanlar var. Buna en şiddetli tepkiyi gösteriyor ve lanetliyoruz. Soykırımın soykırım olduğu uluslararası toplum tarafından kabul edildi. Birleşmiş Milletler bugünü soykırımı hatırlama, anımsama günü olarak ilan etti. Buna rağmen halen daha bazı Sırp yetkililerin ve bazı yerel siyasetçilerin hem bunu tanımadığı, hem de failleri meşrulaştırmaya, onları övmeye kalktıkları bir süreç yaşanıyor. Buna en sert tepkimizi gösteriyoruz. Burada 1974 doğumlu birçok kişinin mezarını ziyaret ettik, anneleri ile görüştük. Onlara söylediğimiz şudur. Bizi evladınız yerine koyun, Türkiye’deki herkesi evladınız yerine koyun. Sizin evlatlarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, sizin anne ve babalarınız bütün Türkiye’nin ailesi. Hepimiz bir kez daha bu soykırımı lanetliyoruz.”
O gün susuyorlardı...
“Burada bir sözüm daha olacak o da şudur. O günlerde 1990-1995 arası yaşananlar sırasında Türkiye üzerine düşeni yaptı. Hele hele CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, katliamdan iki yıl önce buradaki tehlikeye dikkati çekti. Uluslararası toplum duyarsız kaldı. Hollanda birlikleri, Birleşmiş Milletler misyonu sıfatıyla bulundukları fabrika binasına bugün gittiğimiz, insanlar kaçarak sığındığında ellerinden silahları alıp, onları güvenli bölgeye sevk ediyoruz diye ölüme yolladılar. Daha bu sene Hollanda’nın sorumluluğu sadece o çitin içinde kalanlarla sınırlı tutulmakla beraber ki çok yanlış bir tutum, bütün bölgeden sorumluydu onlar. Sorumluluğuna karşı tazminat ödüyor. Çok kısıtlı olarak. Ama bakın şimdi herkes burada günah çıkarıyor. Birleşmiş Milletler, bugünü soykırım günü ilan ediyor. Ama o gün susuyorlardı. O gün sustukları için oldu. Bugün ne oluyor? Bugün de Filistin için susuyorlar, gerekeni yapmıyorlar. Avrupa Birliğinin çok sayıda üyesi üzerine düşeni tam olarak yapmıyor. İspanya başta olmak üzere Filistin’i tanıyanları takdir ediyoruz. Sözümüze değer veren, Filistin’i tanıyacağını söyleyen siyasi akrabalarımıza teşekkür ediyoruz. İngiltere’deki ve Fransa’daki gelişmeleri, son seçimdeki, çok olumlu buluyoruz. Ama buradan bütün dünyaya bir kez daha sesleniyoruz ki yıllar sonra kararlar almak yerine soykırım yaşanırken engel olmak lazım. Bunu ifade etmek isterim. Bir kardeşimin bize elleriyle ördüğü 11 Temmuz’u simgeleyen, masumiyeti, barışı simgeleyen Filistin bayrağının da renklerini taşıyan, Srebrenitsa’yı hatırlatan bu rozeti gelecek sene burada takmak üzere ve Filistin’e gittiğimde takmak üzere buradan Türkiye’ye götürüyorum. Bizi bugün büyük bir gayretle takip eden basın mensubu arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum.”
Erdoğan'ın yarıda kesilen mesajı...
Özel, anma törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği video mesajın yayınının kopması nedeniyle yarıda kesilmesiyle ilgili yöneltilen soruya, “Burada tabi çok sayıda ülke temsil edildiği için her ülkeden bir kişi konuşuyor. Eğer ülke cumhurbaşkanları, başbakanları varsa onlar konuşuyor. Biz sayın Adalet Bakanı ile buradaydık. Sayın Erdoğan’ın bir video mesajı, her yıl olduğu gibi Türkiye adına yayınlatıldı. Hep birlikte dinledik. Tam Filistin noktasında bir çağrı yaptığı sırada yayın kesildi. Bir sonraki konuşmacıya geçildi. Biz belli bir süre yetkililere ulaşmaya çalıştık. Sonra bizim güvenlik amirimizi çağırdığımızda, yetkililer gelmedi, bir yandan tören akıyordu. Tepkimizi dile getirmelerini, Türkiye’nin mesajının yarıda kesilmesinin doğru olmadığını, yeniden yayınlatılması gerektiğini, Sayın Erdoğan’ın mesajını söyledim. Çünkü hepimiz adına yayınlanan bir mesajdır. Bize tatmin edici şekilde şu bilgiyi verdiler. Sadece 1 dakikası kalmıştı. Sadece salonda kesildi, bir kablo temassızlığı yüzünden, yayına gitti. Yayın olarak verildi, biz Türkiye’den İletişim Başkanlığından yetkililerin de bunu doğrulaması üzerine açıklamadan tatmin olduğumuzu söyledik, son 50 saniye olduğunu söylediler. Akışı bozmamak için. Bir yandan canlı yayınlandığı için bir daha başa dönemeyeceklerini söylediler. Onu söyledik. Kötü niyet olmadığına biz de ikna olduk. Ama tam Filistin’e sıra geldiğinde bir iki cümle Filistin söylenince ve kesilince, diğer ülkelerin cumhurbaşkanları konuşmuşken, bizim Cumhurbaşkanımızın mesajı yarıda kesilince o konuya tepki gösterdik. Ama kötü bir niyet olmadığına ikna olmuş durumdayız.”