Son Mühür/Merve Turan Kırmızı etin yeterince pişirilmemesi, ölümcül bakterilerin, özellikle Salmonella ve Listeria gibi patojenlerin etin içine nüfuz etmesine ve dolayısıyla sağlık risklerinin artmasına yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), çiğ et tüketiminin bazı kanser türleriyle ilişkilendirilebileceğini belirterek, bu tür gıdaların potansiyel sağlık tehlikelerine karşı uyarılarda bulundu. Uzmanlar, kırmızı etin yetersiz pişirilmesinin, vücutta zararlı bileşiklerin oluşmasına neden olabileceğini dile getirdi.

Kirmiziet Min

Kırmızı etin faydaları ve zararları

Dengeli ve doğru miktarda tüketildiğinde kırmızı et, vücut için önemli faydalar sağlayabilir. Ancak bilinçsizce yapılan aşırı tüketim, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıkların gelişme riskini artırabilir. Özellikle işlenmiş kırmızı etler, bu tür hastalıkların tetikleyicisi olabilmektedir.

Mikrobiyal riskler ve pişirme derecesi

Kırmızı etlerin, yüksek protein içeriği nedeniyle mikroorganizmalar tarafından kolayca istila edilebileceği unutulmamalıdır. Etin kesimi hijyenik kurallara uygun yapılmadığında veya yanlış taşındığında, patojenlerin etin içinde çoğalması mümkündür. Etin pişirilmesi sırasında, bu mikroorganizmalar öldürülür ancak et yeterince pişirilmezse, tehlikeli bakteriler hayatta kalabilir ve gıda zehirlenmesine yol açabilir.

Et Pişirme

Etin pH seviyesi ve bakteriyel büyüme

Etin pH değeri, mikroorganizmaların gelişimi üzerinde doğrudan etkili bir faktördür. Kanatlı hayvanlar ve deniz ürünleri, kırmızı etlere göre daha fazla mikrobiyal riske sahiptir. Kırmızı etler, daha düşük pH seviyeleri nedeniyle patojenlerin büyümesini engelleyebilse de, beyaz etler ve deniz ürünleri bu açıdan daha tehlikeli olabilir. Bu sebeple etin pişirilme sıcaklıklarına dikkat edilmesi önemlidir. Kırmızı etlerin iç sıcaklığı 63°C’yi, beyaz etlerin ise 74°C’yi geçmemelidir.

Muhabir: Merve Turan