Bir haftayı daha geride bırakıyoruz… Film gibi günler… Ama her tür var… Korku, komedi, gerilim, macera… Bir yanda savaşın acı yüzü karşımızda öte tarafta ekonomik sıkıntılar… Siyaset kazanı kaynıyor. Bazıları seçim telaşında… Cumhuriyetin 100. yılına sayılı günler kaldı. Hükümet tarihi fırsatı tepti. 100. Yıl ikramiyesi adı altında verileceği düşünülen 5000 lira Kasım ayına bırakıldı. Ve sadece çalışmayan emekliye… Oysaki çalışan emekli ihtiyacı olduğu için çalışmakta… Bu ikramiyeden mahrum kalacak… Emekli sıkıntılı, esnaf zorda…
ESNAF ÇÖZÜM ARIYOR…
Esnafın Babası Yalçın Ata geçen ay Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof Dr Vedat Işıkhan ile esnafı buluşturmuş üyelerinin sorunları aktarmasını sağlamıştı. Bu hafta ise Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan ve Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Taha Enes Şener esnaf liderleri ile buluştu. Tüm sıkıntılar not alındı ve çözümü için tüm gayretin sarf edileceği belirtildi. Başkan Ata, bayrağı devraldığından beri esnafın sesi olup, problemleri çözmek için çalışıyor. Bakan, milletvekili, belediye başkanı düzeyinde herkes ile iyi bir diyalog kurdu. Kısa zamanda sorunlara ürettiği çözüm önerileri hayata geçecektir. Esnafın yanında, vizyon sahibi bir lider…
ZÜBÜDE…
Bu hafta vizyona çok özel bir film giriyor. “Zübeyde, Analar ve Oğullar” Geçen hafta sonu Yaşar Holding sponsorluğunda, ilk galasını İzmir’de yapan film dakikalarca ayakta alkışlandı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde seçkin bir izleyici takip etti galayı… Kırmızı halı, röportajlar, fotoğraf çekimleri… Zübeyde Hanımı kalbine gömen İzmir’de ilk gösterimin yapılması planlanmıştı ama tüm oyuncular yoktu. İzmir Başkan Vekili Özuslu ve KÖYKOOP İZMİR Başkanı Neptün Soyer, galaya gelebilen oyunculara ve yapımcılara zeytin fidanı hediye ettiler… Hediyeler bir fidandan doğan ve 100 yaşına giren Cumhuriyeti temsil ediyordu adeta… Çok güzel bir geceydi. Yaşar Holding her şeyi düşünmüş… Ancak filmin resmi sosyal medya hesaplarında yeterince yer almadı. Salı günü düzenlenen İstanbul galası daha çok ön plana çıkarıldı. Ekip, Perşembe günü de (bugün) Ankaralılar ile buluşacak. Cuma günü ise yurt içi ve yurt dışında tüm sinemalarda yerini alacak. İYİ Parti Lideri Meral Akşener de Grup Toplantısında filmden bahsederek galaya kadın partilileri ile birlikte gideceğini belirtti. Cumhuriyet’in 100. yılında böyle bir filmi çekilmesi çok güzel. Yönetmen Cenk Yaz’ın ilk filmi… Birçok oyuncu da ilk kez kamera karşısına çıkmış. Özellikle Atatürk’ün gençliğini oynayan Enes Demirkapı’yı gelecekte pek çok projede göreceğiniz kesin… Yıldızı çok parlayacak. Onun sahneleri biraz daha fazla olsaydı keşke… Sıkılmadan izliyorsunuz. Ancak teaser ve fragmanda gördüğümüz bazı sahneler filmde yok… Aslıhan Güner, Zübeyde Hanım rolünde ezilmemiş bir annenin çocuğunu nasıl yönlendirdiğini, bir kahramana dönüşmesi ardında etkilerini görüyorsunuz… Alican Yücesoy, şimdiye kadar beyaz perdeye yansımış Atatürk’ü oynayan en iyi isim diyebilirim. Bakalım 29 Ekimde FOX TV ve sinemalarda gösterilecek Atatürk filminde Aras Bulut İynemli nasıl oynamış? Devrim Nas, Ali Rıza Efendi’yi beyaz perdeye yansıtıyor… Babası hakkında pek kaynak olmasa da Mustafa üzerindeki baba etkisi çok güzel işlenmiş… Nas’ın iki oğlu da filmde rol alıyor. Pek konuşulmayan Mustafa Kemal’in üvey babası Ragıp Efendi karakterini Emre Kınay oynuyor… Sitare Akbaş ise Makbule Hanımı canlandırıyor. Tüm oyuncular rollerinin hakkını vermiş. Babası ile birlikte annesini ikna edemezlerse “Zübüde” diye sesleniyorlar. Zübeyde Ana bir şekilde yelkenleri suya indiriyor. Sert ve otoriter bir kadın… Onun gözünden Sarı Paşa’yı dinliyoruz. Genç Mustafa Kemal devrim konusunda önce annesini ikna etmesi gerektiğini öğreniyor. İnadını kırmak için zor, ona inandırırsa tüm ülke inanır… Filmi, tüm erkek çocuk sahibi anaların izlemesi gerekiyor. Ben sevdiğim çıkarılan sahnelerinde ekleneceği uzun versiyonu da çıkar inşallah…
Zübeyde Hanım, savaşlar, salgın hastalıklar, göçler ve yokluk içinde 6 çocuğundan 4’ünü ve eşini kaybederken Mustafa’sını nasıl yetiştirdiğini, Makbule ile birlikteliğini, yaşadığı çatışmaları, onun uğruna verdiği mücadeleyi, dirayetini ve cesaretini gözyaşlarıyla izliyorsunuz... Gişesi bol olsun ki bu tür filmler çoğalsın. Tarihi film ve dizilerden öğrenmeye çalışan nesil için ideal bir yol…
Bu yıl Cumhuriyeti anlatan bu tarz filmler daha çok olmalıydı. Bugün 12 Ekim… 15 gün kaldı. Ancak heyecan çok az… 100. yılın önemini anlatan etkinlikler daha fazla olmalıydı. Okullarda tarih profesörleri ile paneller düzenlemeliydi. Fener alayı ve bir konserle geçiştirilecek bir gün olmamalı… Geç kalmış sayılmayız. Son yıllarda bayramları coşkuyla kutlayamadık. Bu yıl farkı göstermek lazım…
Bu arada filmi izledikten sonra Haluk Işık’ın yazdığı “Zübeyde Hanım Anlatıyor Oğlum Mustafa” kitabını da okuyun… Film ile bir bağı yok ama bir anne gözüyle oğlun hayatına bakış fikri hoşunuza gidecek… Yüreğine sağlık hocam…
BURSA BÜLBÜLLERİ İZMİR’İ SARDI...
Platformlar hayatımıza girdikten sonra, pandeminin de etkisiyle bazı filmler vizyona sinema yerine bu yayım organlarında girmeye başladı. “Bursa Bülbülü” filmi de öyle yapmıştı. Ancak BKM sinemada da olsun istedi. Film tekrar sinemada gösterime girdi, filmin ekibide İzmirli sinemaseverlerle özel gösterimde buluştu. Hakan Algül’ün yönetmen koltuğunda oturduğu, Ata Demirer’in yazıp, başrolünde oynadığı, daha önce bir platformda gösterilen, renkli kadrosu, müzikleri, sürprizlerle dolu hikayesiyle çok sevilen "Bursa Bülbülü" filminin İzmir Galası BKM Ege Temsilcisi Devajans organizasyonu ile Paribu Cineverse Optimum İzmir’de yoğun katılımla gerçekleşti.
Deneyimli sunucu, Radyo Ege’nin yıldızı Mustafa Karslıoğlu ve Dev Ajans Başkanı Erhan Gölbey’in birlikte sunduğu galaya İzmirli sinemaseverlerin ilgisi büyüktü. Saatler önce Optimum Alışveriş Merkezi"nin fuayesini dolduran izleyiciler filmin şarkılarını hep birlikte söyledi. Ata Demirer, Cem Gelinoğlu ve Özge Özacar sahneye çıkınca coşku daha da arttı. İzleyicileri önce Ata Demirer selamladı. "Merhaba arkadaşlar, merhaba sevgili seyirciler merhaba İzmir sizi çok özlemişiz. Pandemi girdi araya canlı sinema zevki kalmamıştı. Gün oldu devran döndü. Yine perdedeyiz. Yeni filmlerle de geleceğiz. Yazalım, çizelim, oynayalım, gülelim, gelelim birlikte izleyelim. Yazdığım karakterleri daha da sevdiren oyuncu arkadaşlarımla geldim. Özge Özacar ve ilk kez bir erkek komedyenle beraber oynadım. Cem Gelinoğlu... Daha önce kadın komedyen Demet Akbağ ile oynamıştım." dedi. Sahneye çok yakışıyor insan hemen kucaklayan bir yapısı var. Bayağı zayıflamış… Gözlerinin içi gülen Özge Özacar mikrofonu alıyor, İzmir'de olmaktan çok mutlu olduğunu ifade etti. "Filmin beyazperde de gösterilecek olması çok güzel. Seyircili buluşmalara İzmir ile başlamak çok keyifli hoş geldiniz" Birlikte yaz aylarında Kısmet dizisinde oynadığı Cem Gelinoğlu’na sözü bırakıyor, "İzmir'in yeri bizler için çok farklıdır. Özel bir yeri vardır. İzmir seyircisi ile birlikte filmi seyretmek çok keyifli olacak. Tepkilerini göreceğiz." dedi.
Beyaz Zambaklar...
Bursa Bülbülü’nün şarkıları da oldukça ilgi çekiyor. Özellikle bu film için özel yazılan ‘Beyaz Zambaklar’ çok seviliyor. Filmin bu özel şarkısını Ata Demirer seyirci ile birlikte söyledi. Ata Demirer ve Özge Özacar dansı görülmeye değerdi. İzleyicilerle selfieler çekilerek kulise geçiyoruz. Filmin şarkılarında Ata Demirer’e eşlik eden, gizli kahraman, genç müzisyen Melek Büyükçınar da burada… Çok yakında tek başına seslendireceği şarkıları da radyomuzda bol bol çalacağız.
Filmin başına gelenler...
Hakan Algül'ün yönettiği yine Ata Demirer'in yazdığı "Bir İhtimal Daha Var" dizisinin çekimleri Urla'da devam ediyor. Setten galaya gelen Ata Demirer'e filmin beyaz perdeye yansıyacak olmasından dolayı duygularını ve gişede nasıl bir başarı beklediğini soruyorum...
"Vizyonda ne kadar izlenir izlenmez oralara çok takılmıyorum. Daha önce platforma giren bir filmin sinemaya girmesi bir ilk çünkü... Hiç izlenmeyebilir ya da çok da izlenebilir. Kötü günlerden geçtik. Deprem oldu. Bu filmin başarısını üç hafta yaşayabildik. Depremin yaraları sarıldı. Pandemi sonrası sinema salonları kıpırdanmaya başladı. Önümüzdeki yıl daha iyi olacak. Yeni filmler hazırlayacağız. Güvendiğim ve benim için kıymetli olan Bursa Bülbülü filminin sinema perdesine kavuşmasından dolayı çok mutluyum. Bu filmin başına neler geldi neler? Tam film sete girerken ayağım kırıldı. Ameliyat oldum. Bir sene erteledik. Sinemaya verelim dedik, Pandemi etkileri devam ediyordu. Dijitale girdik. Sonra sinemaya girelim dedik deprem oldu. Hayat güzel ve devam ediyor. Sinemaya katkı olsun diye nihayet sinema perdesine kavuştuk." diyerek ekip salona geçiyor. Kısa bir selamlama sonunda yerlerine oturarak izleyicilerle birlikte film izleniyor. İlk sahneden itibaren kahkahalar ve alkışlar dinmiyor. Tüm şarkılara eşlik ediyoruz. Sanki filmde değil gazinodayız. Platformda üç kere seyretmeme rağmen beyaz perdenin büyüsü çok farklı… Filmin etkili bir final ile bitiyor. Kahkahalar yerini gözyaşına bırakıyor. Işıklar yanınca, tüm izleyiciler ayakta alkışlayarak oyuncuları onurlandırıyor. Platform öncesi sinemada oynasa rekor kıracak film yine de iyi bir gişe yapacaktır. Bazı sinemalarda indirimli gösterilmesi de avantaj… Hafta sonu için iyi bir alternatif… Hala izlemeyenler ve tekrar keyif almak isteyenler kaçırmamalı… Gülmeye hasret kaldığımız günlerde ilaç gibi…
OĞLAN BİZİM KIZ BİZİM…
Bu kez bir film değil. Film gibi bir öyküden söz edeceğim. Ayşegül ve Bora evleniyor. Yıllarca süren aşk, imza durağına geldi. Bora bizden biri… Ege Tv’li yıllarda gelir bahçede beklerdi. Tanıştık, dost olduk. Sıcak, sessiz, sempatik 3S bir insan yani… Ayşegül onu anlatmaya gerek yok. Her sabah size “günaydın” diyor. Ekranların sevilen yüzü… Sesi gülümseyen kadın… Hafta sonu dostlarının şahitliğinde imzayı attıktan sonra Uzak doğuya balayına gidecekler…
İYİ Kİ DOĞDUN BAŞARAN…
SON MÜHÜR ve RADYO EGE’nin İsviçre çakısı, Murat Başaran bir yaş daha olgunlaştı. Mutlu yıllara… Daima gülümse… İlginç esprilerin ile hayatımıza neşe katmaya devam et… “90 saniye bitti mi?”
AÇIN RADYONUN SESİNİ…
RADYO EGE’de YÜZYÜZEYKEN KONUŞURUZ söylüyor… Tut elimi Dinle beni bi!
Tut elimi, burdan gidelim
"Olmaz" demeden, dinle beni bi'
Rüzgârım söndü, dindi ateşim
Ah, bebeğim, ben hâlâ deliyim
Sen yokken ne gece ne de gündüz
Ne Ay var ne tek bi' yıldız
Her yer karanlık ve ıssız
Göremiyorum