Fırtınalı günleri kazasız belasız atlattık. Pazartesi sabah bir kabus ile uyanmıştık. Metro ve Tramvay çalışmıyordu. Sevgilisinden ayrılan adam gibi oradan oraya savrulduk. Gözlerimizde yaş, aklımızda kız arkadaşımız… 20 dakika sonra ofiste olmamız gerekirken iki saat yollarda süründük… "Yollarda bulurum seni" dedik ama gelmedi… “Başkan onları çıkar bizi çalıştır.” diye seslenenlere hafifçe gülümsedik. Grevin en güzel tarafı ise Konak’ta Laçin kardeşler ile buluşmak oldu. Sokak satıcılarının yüzü gülmeye başlamış. Özel standlarında verdikleri hizmetle, eve ekmek götürüyorlar… Onlarla iki gün hasret giderirken, uzlaşma sağlansın diye işçilerin yollarına gül döktük. Sonunda ikinci gün sonunda Tunç başkanın müjdesi ile yüzümüz güldü. Sabah metro çalıştı. Kolonyalarla karşılandık, biz de ayakta alkışladık. Ne çok özledik iki günde… Şükür sevgilimize kavuşturana… Bir daha yaşanmasın. Ayrılmayalım ömür boyunca... Elele Narlıdere'ye, Buca'ya, Kemalpaşa'ya, Gaziemir'e ulaşalım... Grev ardından seyahatimiz zamlansa bile bu aşk bitmez... 13 TL hayırlı olsun. Her gün gelen akaryakıt zamlarına dayanmak mümkün değil. Bir tarafta havanın sıcaklığı diğer tarafta ocağımızdaki yangın… Du bakalen n’olcek… Pazarcının felsefi sözü gibi “zamları biz değil, sizin seçimleriniz yapıyor.”
SEÇİM KAZANI KAYNIYOR!
Genel seçimler bitti. Şimdi yerel seçim zamanı… Yedi ay var. Adaylar ortaya çıkmaya başladı. Aday adayları başkan olamazsak meclis üyesi oluruz ya nasip diye yola çıkmaya başladı. Bu arada CHP delege seçimlerini bitirdi. Belediye Başkanı olmak istemeyenler için ilçe başkanlığı cazip… İlçe kongreleri başlıyor. İlçe başkanları mevcut belediye başkanı ile ilişkileri önemli. Bazı belediye başkanları tarafsız gözükse bile oyunun içinde… Kendini destekleyecek bir ilçe başkanının koltukta olmasını istiyor. Kim başkan olursa olsun halkın içinde yer almalı. Halk kendisini dinleyen, beraber yürüyüp, aynı masaya oturup, tavla oynayabileceği başkanlar istiyor. Koşturmak lazım. Genel seçimin kaybedeni muhalefet yerelde iktidar olmak için çalışıyor. İktidar partisi milletvekilleri, başkanları ise şimdiden halkın sorunlarını dinliyor. Onların yanında olduğunun izlenimini veriyor. Bu ekonomik sıkıntının küresel olduğunu ve Türkiye’de daha az hissedildiğini belirtiyor. Alınan tedbirler sonuç verecek mi göreceğiz…
KANDİL HALKIN YANINDA…
Yerel seçimlere aylar kala belediye başkan adayları ortaya çıkmaya başladı. Kemalpaşa en hareketli ilçelerden biri… İzmir’in sevilen siyasetçisi AK Parti İl Başkan Yardımcılığından istifa eden Mustafa Kandil Kemalpaşa’yı adım adım dolaşıyor. Kemalpaşa’da halkın nabzını tutuyor. Sorunları dinliyor. Çözüm önerileri üretiyor. Hatta bazı sıkıntıları anında gideriyor. Sosyal medya hesaplarında bu buluşmaları paylaşan Kandil’in Kemalpaşa Belediye Başkanı adayı olacağı konuşulmakta… Başkan yardımcılığından kırgın ayrıldığı belirtilen Kandil’in iktidar partisi aday göstermese de bağımsız aday olabileceği söyleniyor.
UĞURLU TEMKİNLİ…
Kemalpaşa’nın önceki dönem başkanı Arif Uğurlu ise dört yıldır olanları gözlemliyor. Genel merkezle koordine halinde… Tekrar Kemalpaşa’yı yönetmek ve Kemalpaşa’nın Başkanı olmak gönlünden geçiyor. Ancak partisine bağlı ve verilen görev ne olursa yapacağını belirtiyor.
KARAKAYALI İDDİALI…
Başkan Karakayalı ise iddialı… Ben mevcut başkan potansiyel adaydır diye düşünüyorum. Ancak rakip parti adayları dışında kendi partisi içinden bel altı çalışanlar var. En yakınındaki başkan yardımcıları bile biz adayız diyebiliyor. Tabii ki adaylık demokratik haktır ama “başkanın son günleri bunlar, ben aday adayı değil adayım ve kazanacağım. Karakayalı bu binaya giremeyecek” demek biraz Brutus’ü hatırlatıyor… Başkan Karakayalı insan odaklı hizmete devam ediyor. Eğitime ayrı bir önem veriyor. Geçen seçimde de CHP'li 17 aday adayı vardı. Kemalpaşa’da seçim süreci oldukça renkli geçecek ama CHP kendi içinde birbirini karalarken koltuğu kaptırabilir… Geri aldığı ilçeyi teslim edebilir…
ELELE SİYASET...
Siyaset kızışıyor. Herkes koltuk için savaşıyor. Ancak kentin çıkarları için elele vererek Ankara'ya gidip çözüm aranabiliyor. Geçen hafta İzmir'in Başkanı Soyer hükümetten beklentilerini sıralamış hemen ardından AK Başkan Saygılı isteklerin bir kısmını yerine getirdiklerini duyurmuştu. Kemeraltı Unesco listesine girsin diye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger, iki başkan, kurmayları ve TARKEM heyetiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u ziyaret edip, talepte bulundu. Bu tür çalışmalar devam etsin istiyoruz. Genel siyasetteki gerginlik İzmir yerelinde yaşanmasın. Uzlaşı ile İzmir kazansın. Çöpte taşınsın, ölülerimiz de gömülsün. Engellilerimiz rahat yaşasın. Çocuklar beslensin.
GEÇMİŞ OLSUN ALİ BAŞKAN...
Farklı bir siyaset adamı... Dürüst... Sözünün eri... Herkese dokunan biri... Hepimizin ağabeyi... "Kardeşim" kelimesi kulağımda... Narlıdere'de yapacak bir iş yok diyenlere inat dört sene içinde birçok hizmet yaptı. Egede Son Söz'de canlı yayın sonrası tansiyon yüksekliği nedeni ile hastaneye kaldırıldı. Tepecik'te ilk müdahale sonrası entübe edildi. Beyninde pıhtı atması, bir kitle olduğu söylendi. Ertesi gün Medicana'ya sevk edilip bir operasyon geçirdi. Şu an durumu iyi... Kısa zamanda toparlanıp daha birçok esere imza atarak Narlıderelilerin evinde huzurla yaşamasını sağlayacaktır. Dualarım seninle ağabeyim...
ÇİKOLATA EVİM...
Hansel ve Gretel en sevdiğim masallardan biridir. Babaannem her anlattığında gözlerimi kapatıp çikolatadan yapılan evi hayal ederdim... Doyasıya çikolata yemek... Yola çıktığımda hayallerimle karşılaşacağımı beklemiyordum. Çikolata Evime gelince çok şaşırdım. Masalın aksine içeride cadı yerine güzel periler var. Hizmette kusur etmemeye çalışan, koşuşturan, siparişinizi alır almaz masanıza ulaştıran periler... Yıldızların altında çikolatadan bir evdesiniz.
BELÇİKA ÇİKOLATASI...
Görünce iştah açan, tadınca bağımlılık yaratan, Belçika çikolatası ile yapılan özel tatlılar sizi bekliyor. İsimlerini çiçeklerden alan özel wafflelar da benim favorim Açelya oldu. Her an menüye yeni ürünler eklenebilir. Çikolataya doyacağınız Çikolata Evim çok özel bir mekan... İzmir'de iki yerde var. Çok yakında Karşıyaka tarafında da olacak. Lozan kapısı karşısında ve Göztepe köprüsü altında çikolata severleri bekliyor. Özellikle kadınların akın ettiği mekanda tüm çalışanlar sıcak ve güler yüzlü... Tatlı krizine kesin çözüm üretilmiş... Biz de kötü geçen haftanın son iş gününü mutlulukla kapatalım istedik. Bahar ve Mustafa ile birlikte Göztepe'ye doğru yola çıktık. Menü oldukça geniş seçeneklerle dolu... Zor karar verdik. Onlar Myra Sebastian ile buluşurken ben Açelya'yı tercih ettim. Açelya dışında Menekşe, Sakayık, Akşam Sefası, Gelincik, Saksı, Mimoza seçenekleri var. Ödüllü müşteri temsilcimiz Bahar Ören aracılığı ile tanıştığımız Myra Çikolata Evim Antalya ve Denizli'de de var. İzmir'e kısa süre önce gelmişler ve kısa zamanda birçok müşteriye sahip olmuşlar. Çikolatanın en keyifli halleri burada...Bir süre sonra bitter bitter gülümsüyorsunuz. Göztepe köprüsünün altında bahçede oturuyoruz. Buradan çıkarken çok çeşitli truffle ve özel çikolatalar da sizi bekliyor. Ramazan ayında çikolata kaplı hurma bile üretilmiş. Sevdiklerinize mutluluk götürebiliyorsunuz. Bir müjde de Radyo Ege dinleyicilerine... Hafta içi her gün 17.00'de yayımlanan "Çok Canlı Show" programının sponsoru olan Çikolata Evim, dinleyicileri misafir edecek... Açelya ile tanışacaksınız. Kahvaltı için eve götüreceğiniz çikolata kreması bile var. İçecekler de çok özel... Dondurmam kaymak... Kısaca mutluluk sizi çağırıyor, buluşmak için iyi bir nokta... Bize güzel bir gece yaşatan Peri Padişahı Atalay Beye çok teşekkürler...
AÇIN RADYONUZUN SESİNİ...
RADYO EGE'de, çalan her şarkının bir anısı var. Dokuz sene geriye gidiyorum. Serkan ve Funda ile arabada defalarca dinlediğimiz şarkı... Tuğba Özerk söylüyor. Bitter Çikolata...
"Güzel, demli, yanık canım tuzlu tenine
Bitter Çikolatam benim gel geceme
Hastayım güleşine
Ayva göbeğine
Acı çikolatam benim gel geceme
Aşk mı meşk mi hepsi bende
Gölgem bile sahilde sevişir senle
Gün olur güzelim devran döner
Gelirsin tıpış tıpış son seferle
Mecbursun kaderine
Mahkum oldun müebbete
İstesen de istemesen de
Canın çeker, beni her nefeste
İstesen de istemesen de... "
DAİMA GÜLÜMSEYİN...
CASA DE GARDEN bir kez daha mutluluğa şahit oldu. Çok sevdiğim dostum, Denizlililer Derneği önceki dönem Başkanı, Kızılay gönüllüsü, Birçok sivil toplum kuruluşu önderi, iş insanı, annem Yenel Gürce torununu evlendirdi. Eylül Ataç ve Sarp Gürce çifti seçkin misafirlerin önünde daima gülümsemeye evet dedi. Halaylar çekildi, göbekler atıldı, dans edildi. Ömür boyu mutluluklar diliyorum. Elleriniz hiç ayrılmasın... Daima gülümseyin...