10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü... Kutlamalar tek gün değil. 8 Ocak itibariyle başladı. Belediyeler, Gazeteciler Cemiyeti, siyasî partiler farklı etkinliklerle günü kutluyorlar. Çalışan, çalışmayan, çalışamayan, çalıştırılmayan, çalışsa da mesleğini yapamayan, özgürce yazı yazabilen, otosansüre mahkum olan,

patron baskısı gören, üç kuruşa evine ekmek götürmeye çalışan gazeteci dostlarımın gününü kutluyorum. Kalemini üç kuruşa satıp, hava basan, gazeteci geçinen kardeş senin de günün kutlu olsun.

GAZETECİ OLABİLMEK...

GAZETECİ OLABİLMEK...

Gazetecilik zor meslek, geceniz gündüzünüz yok. Haber neredeyse, siz orada olacaksınız. Doğruları söyleyeceksiniz. Bazılarının kuyruğuna bastığınız için sevilmeyeceksiniz. Ancak hiçbir zaman kaleminizi bir silah gibi kullanmayacaksınız. Kaleminizi satın alabilecek bir değer olmayacak.

Her meslekte olduğu gibi dürüst olmak birinci koşul. Çamur at izi kalsın sevmediğiniz bir deyim olacak. Herkese eşit mesafede olacaksın. Körü körüne birilerine yandaş olmak senin ruhuna ters olacak. Gerektiğinde tuttuğun takım, oy verdiğin parti hata yapıyorsa haberini çekinmeden yapacaksın. Muhalif bakacaksın.

En kötüyü düşünüp, iyi çıkarsa sevineceksin. Belgesi olan her şey haberdir. Haberi çok sulandırmayıp, yorum katmayacaksın. Objektif ve tarafsız olman lazım. Gözlem yeteneğin olacak. İnce ayrıntıları görebileceksin. Unutma şeytan ayrıntıda gizlidir. Bol bol okuyacak, araştıracaksın.

Az da olsa her konuda söyleyebileceğin sözün olacak. Güvenilir kaynaklar bulacaksın. Kaynaklarını ne olursa olsun ifşa etmeyeceksin. Güleryüzlü olmalısın. Sebat etmelisin. Mesleğin basamaklarını adım adım çıkacaksın. Soru sormaktan korkmaman lazım. Hazır cevap olacaksın. Çekinmeyeceksin kimseden.

Gerektiğinde pire için yorgan yakacaksın. Yöneticini de yönetmeyi bileceksin. Çok dostun olacak. Düşmanın da pusuda bekleyecek. Türkçe'yi iyi kullanacaksın. Hem diksiyonun güzel olacak hem de dil bilgisi kurallarını bileceksin. 

Meslektaşların yüzüne karşı gülecek sen arkanı dönünce dedikoduya başlayacak. Mesleki deformasyon olarak düşüneceksin. Haberdar etmekte biraz dedikodu sayılır değil mi? Hayat kısa, kuşlar ötüyor tabii ki... Sen kuşları boşver doğru yolda devam et. İyiler mutlaka kazanır! 

ANILAR... 

Gazeteciliğin ilk ve en önemli basamağı muhabirliktir. Eskiden ama çok eskiden muhabirler uzmanlaşırdı. Herkes kendi branşı ile ilgili haber yapardı. Ekonomi, Adliye, Sağlık, Magazin, Spor, Polis, Asayiş, Belediye, Gece muhabiri diye ayrılır. Bazıları ellerinde telsiz olayları takip ederdi. Özel haberler çıkarılırdı.  Ekonomik şartlar zorlaştıkça gazetelerin istihdam güçleri azaldı.

Herkes her haberi takip eder oldu. Bazı internet siteleri tek başına mesleği sürdürmeye çalışıyor. Ajanstan gelen haber, kopyala yapıştır yapılarak siteye yükleniyor. Okunmuyor bile ajans muhabiri hata yaptıysa siteye, ertesi gün ise tüm gazetelerde aynı hata ile giriyor.

Stajiyer muhabirin ilk işi balık ve pazar haberi olurdu... Pazarda röportaj yapan, balık kokusuna tahammül eden, haberi yaşayarak yazan ilk aşamayı geçerdi.

BAŞLIK BAŞTAN KOKAR...
 
Başlık haberin en önemli kısmıdır. Haberi okutan işin ruhudur. Üzerinde çalışılmalı, düşünülmelidir. Ancak aynı başlıkla farklı gazetelerde haber yayınlanmakta... Aynı manşetle çıkan gazeteler olmakta...

Muhabir haberi yazar, editör düzeltir, yazı işleri müdürü, haber müdürü kontrol eder ve yayına girerdi. 

Yeni basın yasası ile gazeteciler İletişim Fakültesi mezunu 12 kişi çalıştırmak zorunda... Ancak fakülteden mezun olan gençler bu mesleğe hazır mı? Haber gazete yerine sosyal medyadan mı takip edilir oldu? Basılı gazete bitiyor mu? 

HUZUR VE UMUT... 

Bence özgün ve özel haber yaparsan okuyucu seni bulur. Basılı gazete son demlerini yaşıyor denilen dönemde "Nefes" diye bir gazete çıkıyor. "Oksijen" her hafta okunası bir gazete yapıyor. Yerel basın her an yanınızda...  Her sabah yeni bir güneş doğuyor.

Bulmaca çözmek için değil haberdar olmak için özellikle yerel basın takip edilmeli... Haber portalları takip edilmeli... Klavye delikanlılarının her sözüne inanmamalı... 

Eskinin anlı şanlı gazetecileri şimdi youtube da yıldızlarını parlatıyor. Oysa daha yapacak çok iş var. Umut içimizde oldukça huzur elbet gelecektir.

HAFTA BOYU KUTLAMA... 

Bu kadar sıkıntıya rağmen hafta boyu günü kutlayacağız... Seferihisar'dan başlayıp yine Seferihisar da fınal yapılacak. 

8 Ocak Çarşamba akşamı Seferihisar Sığacık Royal Teos Otel’de Mustafa Karabulut Yarımada Gazetecilik Ödülleri gecesinde buluşuldu. Bu sabah Kınık Belediyesi'nin kahvaltısı ile devam ediyoruz. Akşam ise Tarihi Havagazı Fabrikası’ndayız.

Önce, duayen gazeteci Öcal Uluç, gazeteciliğin nereden nereye geldiğini, geçmiş tecrübelerini, genç gazeteciler Burcu Taner ve Gökhan Köküşoğlu ise günümüz gazeteciliğini anlatacak. Sonra Barış Selçuk Gazetecilik Ödülleri töreni var. Genç muhabirlerle gurur duyacağız.

Yarın sabah Menderes Belediyesi kahvaltı düzenleyecek. Öğlen ise yine Tarihi Havagazı Fabrikası’nda Ege Belediyeciler Birliği’nin misafiri olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel de bize katılacak. 

Cumartesi sabahı ise, Seferihisar'dan güne merhaba denilecek. AK Parti İlçe Başkanı organize etmiş. 

KADINA ŞİDDET BİTECEK! 

KADINA ŞİDDET BİTECEK! 

Kına yakmak, özel bir olay olmasına rağmen, istemediğin bir şey olunca "al işte... kına yakın!" denir niye ki? 

Kına, bize kurban olsun diye kurbanlık koça, vatana kurban olsun diye askere, eşine kurban diye evlenirken yakalır. Bazı erkekler bu kurban olayını abartıyorlar. Şiddet gören ve erkekler tarafından katledilen kadınlar artıyor. Çözüm maalesef yok.

Gazetelerde hergün yeni bir haber hatta aynı gün içinde farklı illerde öldürülen kadınlar aynı haberlerde birleştirilmeye başladı. Sevgi adına bu yapılabilir mi? Gazeteciler Cemiyeti "Nar Projesi" ile kadınlar için mücadele ediyor. 

YALNIZ BIRAKMAYIN! 

YALNIZ BIRAKMAYIN! 

Cumartesi saat: 20.00'de bir kez daha kadınların yanında olmaya hazır mısınız? Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde kadınlar bir araya gelip çok özel bir oyun hazırladılar. "Duymadık, bilmiyorduk, neden haber vermedin?" demek yok. Biz Tülin Sultan ile orada olacağız.

"Kına Yak!" oyununu birlikte izleyip, ellerimiz şişene kadar kadınlarımızı alkışlayacağız. Oyunu, Derya Tüzün yazmış, yönetmiş. Genel Sanat Yönetmeni ise Ümit Yaşar Işıkhan, oyuncular ev hanımları, aralarında şiddet mağduru olanlarda var. 

Müzikli trajedi türünde bir tiyatro oyunu hazırlamışlar. Oyunda, amatörlerden oluşan 100 kişilik bir kadro görev almış. 

2024 yılı, en fazla kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü gerçekleşen yıl... 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm kaydedilmiş. Bir yıl 365 gün iken; eş, sevgili, aile ve töre gibi sebeplerle  öldürülen kadın sayısının, takvim yaprakları sayısından çok daha fazla olduğu görülmekte...

Kadın cinayetlerini önleyemiyoruz. Bazı hem cinsleri saygısızca konuşabiliyor. "o saatte orada ne işi vardı?", "Eeee böyle giyinmeseydi?", "Bu adamın nesini sevmiş?" erkeği haklı çıkarma çabası... 

KINA YAKIN! 

Şiddet görüp, öldürülmüş kadınlarımızın yarım kalan hayatlarını hatırlamak, onların yanında olduğumuzu, sessiz kalmayıp, koruyacağımızı hissettirmek, soruna kalıcı bir çözüm yolu arayışını başlatma için sanat mabedimizde yerimizi alalım... 

"KINA YAKIN", Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, 11 Ocak 2025 Cumartesi günü saat 20:00'de ücretsiz olarak izlenebilir. Çocukları kayınvalideye bırakın. Etkinlik 18 yaş ve üzeri izleyicilere açıkmış. 

KARDEŞ TAKIMI İZMİR TURNESİ... 

KARDEŞ TAKIMI İZMİR TURNESİ... 

Kardeş Takımı geçen sene bu zamanlar vizyona girmiş ve çok sevinmişti. Hemen devamı çekildi. Yarın beyazperdeye yansıyor. Oyuncular da filmi İzmirlilere izlemek için geldi. Özel gösterimler Cuma Agora AVM 15.30, İstinyePark Renk Sineması 19.00, Cumartesi 13.00 Optimum AVM'de... Haydi çocuklar sinemaya... 

KENDİME NOT... 

KENDİME NOT... 

Bayburtlu Niyazi Bey en kısa zamanda okunacak. Gazeteci dostum Reşat Yörük yazmış. Basın Danışmanı nasıl olunurun en önemli örneği olan, kelime ustası Yörük, İzmir tarihinin en önemli isimlerinden birinin öyküsünü anlatırken, bugün üzerinde fırtınalar kopan, birilerinin bağrından kızı LUNAPARK'ı sökmeye çalıştığı, KÜLTÜRPARK'ın yokluklar içinde kuruluşunu da açıklıyor. NİYAZİ ERSOY sadece bir iş merkezi değil unutma! 

AÇ RADYONUN SESİNİ... 

Başta Uğur Mumcu olmak üzere kaybettiğimiz gazeteciler için YİĞİDİM ASLANIM çalıyor. Bedri Rahmi'nin Nazım için yazdığı, Zülfü Livaneli'nin bestelediği şarkıyı Leman Sam söylüyor

"Şu sılanın ufuk tefek yolları... Ne bir haram yedi ne can'a kıydı. Ekmek kadar temiz su gibi aydın. Hiç kimse duymadan hükümler giydi. Yiğidim aslanım burada yatıyor... "

SON DAKİKA... 

Yazımı "Daima Gülümseyin" diye bitiriyordum ki bir son dakika haberi düştü haber grubumuza... 

Edebiyat dünyasının önemli ismi, yazar, eleştirmen, senarist SELİM İLERİ sonsuzluğa yürümüş. Bir yıldız daha kaydı. Ruhu şad olsun... 

ANISINA, Onun sözlerini yazdığı, Hümeyra bestesi, Onno Tunç düzenlemesi ve unutulmaz Sezen Aksu yorumu ile kapatalım. Yıllar Sonra... RADYO EGE'de... 

"Hiçbir şey kalmasın. Hepsi silinsin hepsi... Elimde olsa yırtardım gölgeni... Resmine vurmuş bir pazar günü... Yıllar sonra, yıllar sonra..."