Mayıs, bende farklı anlamları olan bir aydır. Baharın sonu, yazın başlangıcıdır. Anne şefkatidir. Kiraz, erik, yeni dünyadır. Meyveye doyarsınız. Şeftali, kayısı, karpuz, kavun sırasını bekler. Kuzuların koşuşturduğu otlaktır. Koyun yoğurdudur. Üç fidana ağıttır. Hıdrellez'de gül ağacına bırakılan dilektir. Ateş üstünden atlamaktır. Atatürk'ü anlamaktır. Eczacılar, çiftçiler, hemşireler, kabin memurları hatırlanır. Drakula yad edilir. Star Wars izlenir. Basın özgürlüğü hatırlanır ki sadece anılarda kalmış gibidir. İşçidir, emektir. Huzur getiren bir aydır. Aşktır... Tülin Sultanın doğum günüdür. İkizlerdir. Çevrem İkizlerle çevrili olduğundan bol bol kutlamadır. Pasta, börektir. Arı gibi çalışkan, kaplumbağa gibi bilgedir. Biraz hüzündür. (01 Mayıs 2017 Ege TV kepenk indirip, 40 arkadaşım işsiz kalmıştı. Okul kapanmıştı. Yeri hala doldurulamadı. Çok yakında biz...) ipek böceğidir... İstanbul'a özlemdir. Gençlik ve spordur. Şampiyonluk öyküsüdür. Umuttur. Yeniden başlangıçtır. Tüm zorluklara göğüs gerip, vazgeçmemektir. Milli mücadelenin başlangıcı, Ulu Önder Atatürk'ün doğum günüdür.
19 MAYIS RUHU...
Bundan 102 yıl önce bir milletin uyanışını sağlayacak, milli mücadelenin ateşini yakacak Kıvılcım, Anadolu'ya doğru yola çıkmıştı. Kimseler inanmazken O inanmış ve inandırmıştı. İzmir'i Yunanlıların işgal etmesi ve Hasan Tahsin'in ilk kurşunu sonrası, hareketin Anadolu'dan başlayarak zafere gidileceğini görmüş. Samsun'a doğru hareket etmiştir. Zafer kazanıldıktan sonra bugünü gençlere armağan etmiştir. Çünkü gençlere çok önem vermiş. Bir takım eski düşünceleri gençlerin yeni fikirleri ile yok edeceğini görmüştür. "Sizler Yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız da beni izleyeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze durmadan, yorulmadan yürüyecektir..." diyerek bu güveni göstermiştir. Atatürk, Gençliğe hitabesinde de görevlerimizi teker teker belirtmiştir. Her sıkıştığımızda bize reçete olacak bu hitabeyi tüm gençlik ezbere bilir. Doğum günü sorulduğunda da "Benim doğum günüm 19 Mayıs'tır..." cevabını vererek, bugünün ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. 19 Mayıs güven, sevinç, hareket günüdür. İşte Onu anlamak için bir fırsat daha... Yolun yolumuzdur.
YİNE EVDEYİZ...
Bu yılda kutlamalar korona nedeniyle kısıtlamalı ama bayram coşkusunu balkonlarımızı bayraklarla donatarak ve çocuklarımıza milli mücadele ateşinin nasıl yandığını anlatarak geçireceğiz. Şu lanet virüs gidince yapacak çok işimiz var...
BİR 19 MAYIS ANISI...
Yıl 1992... Buca Belediyesi Gençlik Sahnesi olarak bayramı Şirinyer Parkı'nda "Yunus Emre" oyunu ile kutlamıştık. Bizden önce Grup Günberi birbirinden güzel şarkılarla ortamı renklendirmişti. Biz meşalelerle Buca Belediyesi'nden parka yürümüş, sahnede muhteşem bir gösteri sunmuştuk. Ümit Görgülü, Yunus Emre'yi canlandırmıştı. Bir tek onun rolü tekti. Diğer arkadaşlar farklı rolleri canlandırıyordu. Herkesin yüzü beyaza boyanmış ve çuvallardan yaptığımız tek tip kostüm giyiyorduk. Ambiyans süperdi. Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Macit Sonkan yönetmişti. Çok farklı bir oyundu. Ve İzmirliler çok sevmişti.
YUNUS EMRE YILI...
Bu yıl Unesco tarafından Yunus Emre yılı olarak ilan edildi. 1992'de Yunus Emre'ye can veren Ümit Görgülü çok yakında bu oyunu sahneye yansıtacak. Haziran ayında şu korona kısıtlamaları hafifleyip, tiyatro salonları açılınca...
AÇIN RADYONUZUN SESİNİ...
Radyo Ege'de Barış Manço söylüyor. Göğe selam olsun...
"Bugün bayram
Erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi..."
Tekrar görüşebilmek dileğiyle... Daima gülümse...
