Geldik yılın en güzel ayına... Yazar, 12 Aralık saat: 12.00’da doğduğu için bu ayı çok sevmekte... Evet Aralık ayı yılın en son ayı... Umutların arttığı, daha mutlu olmak için çaba sarf ettiği bir ay... Işıl ışıl evler, çam ağaçları altında sürpriz armağanlar, ne akar ne kokar kokina çiçeği, bereketin sembolü nar, milli piyango belki de sıra sizde, geyikler ve Noel baba... Erciyas ailesi içinde benim doğduğum ay olması açısından önemli... (01 Aralık doğumlu amcam ve kuzenimin de tekrar günlerini kutluyorum. Nice yıllara...) Yay burcu çocuklarıyız biz... Herkesin hayata pozitif bakmasını sağlayan neşeli ve çalışkan insanlar... Aralık hediye ayıdır. Yaş günüm için geri sayım başladı. Yılbaşı promosyonları, doğum günü hediyeleri başlayabilir. Ancak ekonomik tedbirler nedeniyle hediyeler azaldı. Nerede o sepetler? Ajanda yaptıran bile kalmadı. Bana genelde yazar ve şair arkadaşlarım imzalı kitaplarını gönderir. Okur ve kütüphaneme yerleştiririm. İşte bu kitaplardan birisi de İsmail Yüksel’in ilk kitabı İNİTİUM İNTUM... Hemen okudum, içime sindirdim. 

İNİTİUM İNTUM...

Yolculuklar çok özeldir. En zoru da insanın içsel yolculuğudur. Yaşama sebebini anlamak, yaşamın sırlarını çözmek... İsmail Yüksel yazım serüveninin ilk eserini ortaya koymuş. Gelecekte çok daha iyilerinin geleceğini müjdeleyen bir kitap olmuş. Yakında daha çok ismini duyacağız. Abrakadabra gibi sihirli bir kelimeyi andıran İnitium İntum, ayırt etmeye başlayacaksın anlamına geliyor. Efsanelerle dolu küçük bir köyde mütevazi bir çobanın oğlu olarak dünyaya gelen kahramanımız, yaratıcı düşünme ve hızlı çözümler üretme yeteneğini kullanarak, önce köyün geçmişini keşfedip sonra da geleceğin peşine düşer. Ay ve yıldızların hareketleri, nehrin hiç durmadan akışı ilgisini çeker.... “Yola akılla çıkılır, yolda akıldan çıkılır” Hayatın gizemini keşfetme yolculuğunda Nomas’ın başına gelenleri bir çırpıda okuyacak. Devamını iple çekeceksiniz.

İsmail Yüksel ile dostluğumuz eskiye dayanıyor. Şu an Manisa’da yaşamakta...Bir reklam görüşmesinde tanışmıştık. Ankara doğumlu, İzmir’de büyüyüp, İstanbul’da yaşamını sürdürmüş. Her il onun için yeni keşifler, yeni serüvenler anlamına geliyor. Kısa kısa aldığı notlar, denemeler sonucunda ilk kitabını yazma kararı almış. İyi de yapmış. Yazı dışında müzik ve resim çalışmaları da yapıyor. Doğa yürüyüşleri ve spor vazgeçilmezleri arasında... İki üniversite bitirmiş. İşletme, halkla ilişkiler ve reklamcılık konusunda uzman... Kitaba dönecek olursam. Yüksel, özel bir dünya yaratmış. Sizi o dünyanın içine alıyor. Kahramanlarla beraber o dünyayı keşfe çıkıyorsunuz. Kitap bitince tarifsiz bir tat alıyorsunuz. Altı çizili birçok cümle ve özlü söz kalıyor geriye bir de tekrar okuma isteği...

İNİTİUM İNTUM, yüzeyde tek bir roman olarak algılansa da aslında derininde üç farklı türde hikâye barındırıyor. Birincisi, sıradan bir hikâye olarak anlatılıyor, yani klasik bir kurgusal anlatı... İkincisi ise okuyucuyu içsel ve felsefi bir yolculuğa çıkaran, zihinsel ve düşünsel derinlikler sunan bir metin. Üçüncü kısım ise daha soyut ve gizemli bir boyuta sahip, yalnızca belirli bir kesimin anlayabileceği ya da hatırlayanların bileceği bir dil ve içerik taşıyor. Bu bir tasavvuf yolculuğunu andırır. Nomas’ın yolunu seveceksiniz...

PAZARLAMA TAKTİĞİ...

Black Friday, kara cuma ülkemizde evrilerek, hayırlı cuma, renkli cuma, cuma efsanesi, hadi gel bu cuma gibi farklı isimlerle gündeme geldi. Şükür atlattık. Para yoktu ama alışverişin dibine vuruldu. Kredi kartı limitleri doldu. Eeee benim doğum günüm için bir hediye aldık mı? Yok Tülin Sultan sadece kendini düşünmüş. Neyse en az zararla atlattık en azından... Şimdi de yaklaşan yılbaşı var. “Ne yapalım?”, “Nerelere gidelim?” planları başladı. Firmalar yine iyi bir pazarlama taktiği ile Kasım ayının son Cuma gününü geçirdi. Bazıları gerçekten indirim yaptı. Bazıları ise sözde... Alışveriş Merkezlerinde kuyruklar oluştu. Yarışırcasına her şey satın alındı. Eve gelince ben bunu neden aldım diye kendi kendimize soruldu.

ENGELSİZ BİR DÜNYA...

ENGELSİZ BİR DÜNYA...

Bugün 3 Aralık... Dünya Engelliler Günü... Ülkemizde 5 milyon engelli vatandaşımız var. Peki onlara engelsiz bir yaşam yaratabiliyor muyuz? Sokaklarımızda sarı çizgiler ne kadar düzenli? Eve ya da iş yerine tekerlekli sandalye ile çıkılabiliyor mu? Unutmayın hepimiz potansiyel engelliyiz. Hayata onların açısından bakmaya başlama konusunda geç kalmayalım.

TURİZMİN KALBİ İZMİR’DE ATACAK...

5 ARALIK Perşembe günü FUAR İZMİR’de buluşuyoruz. Turizmciler, tatil planları yapanlar, acentalar, merak ettiğiniz iller, ilçeler, ülkeler hepsi ile buluşmaya hazır mısınız? Yöresel lezzetler, o ili temsil eden hediyelik eşyalar ile keyifli bir fuar sizi bekliyor. TTİ İZMİR... Geçmişin Travel Turkey İzmir’i yani... Bir de sağlık turizmi var. Hastaneler, kaplıcalar ve dahası...

AÇIN RADYONUZUN SESİNİ...

RADYO EGE’de Sıla söylüyor. MESELA... 

“Bi akıl hocası yeni bi kafa mı mesela
ters yüz bi tarafın düzüne de sor mesela
Kazansan da kaybetsen de hiç hiç hiç hiç
Kendine karşı durmayı bilmek iş iş iş iş
Başını belaya bile bile soktun da
Noldu namın şanın oldu mu? 
Heves de casus saklanmaz bi de cins
Akacak kan da damarda durmaz fix
Sen daha gelcen de
Geççen de buraları
Çoktan döndük biz
Gömdük biz oraları
Hey
Hey yavrum hey...”

DAİMA GÜLÜMSE...