Gıda Ekonomisi tarım, hayvancılık, balıkçılık ve destekleyici ürünlerin üretimi, işlenmesi, şehirlere taşınması, market ve pazarlarda halka ve lokanta sahiplerine satılması, evlerde ve lokantalarda muhafazası, pişirilmesi, tüketilmesi ve son olarak da oluşan çöp ve atıkların toplanıp yok edilmesi sürecini kapsamaktadır.
Bu nedenle gıda sektörünü sadece tarım, hayvancılık ve balıkçılık ile ilişkilendirmek doğru değildir. Çünkü bu üç sektör sayesinde gübre, ilaç, ulaştırma, enerji, hizmet ve daha pek çok sektör de faaliyetlerini sürdürme olanağı bulmaktadırlar.
Beslenmemize ilişkin bu süreç, tedarik zinciri ve ilişkili diğer sektörler bir bütün olarak entegre bir şekilde düşünülmeli. Bu süreç bütün dünyada milyarlarca kişiye istihdam olanağı yaratırken ticaretin de temelini teşkil etmektedir. Birleşmiş Milletler 2021 yılında gıda ticaretinin 1.75 trilyon dolar olmasını beklemektedir. İlişkili sektörlerle beraber düşünülürse bu rakam 8 hatta 10 trilyon dolara çıkabilecektir.
Türkiye’nin 2021 net gıda ihracatı 9 milyar dolarla dünya gıda ticaretinden binde beş pay almaktadır. Nüfus olarak beşte bir ve yüzölçümü olarak yirmide bir büyüklüğümüzde olan Hollanda ise 2021’de 130 milyar dolarla dünya ticaretinden %7.5 pay almaktadır. Sizce de garip değil mi?
Gelin bunun sebeplerine maddeler halinde değinelim.
- 24 Ocak 1980 kararları sonrası gıda sektörüne verilen teşvik ve sübvansiyonlar kaldırıldı. Günümüzde verilenler ise yetersiz ve artık işe yaramamaktadır.
- Hatalı tarım politikalarıyla tohum ve damızlık hayvan dahil olmak üzere pek çok tarım girdisi ithal edilir hale getirildi.
- Hatalı ekonomi ve enerji politikalarıyla Türkiye’de gıda ürünleri üretimi, muhafazası ve taşınması pahalı hale getirilirken pek çok gıda ürününü ithal etmek karlı hale geldi.
- Hatalı politikalarla tarım ve hayvancılığa dayalı entegre gıda sektörlerinin gelişiminde Hollanda gibi ülkelerin gerisinde kalındı.
Başka sebepler de yazılabilir. Ancak sadece bu dört sebep ortadan kaldırılırsa Türkiye gıda sektöründe dünya lideri olabilecektir.
Unutmayalım gıda stratejiktir. Bu nedenle gıdamızı sağlayan tarım, hayvancılık, balıkçılık ve destekleyici bütün sektörler de stratejiktir ve gereken önem, teşvik ve sübvansiyonlar cömertçe verilmelidir.
Yine unutmayalım bir halk yeterince ve sağlıklı beslenemezse bilim, teknoloji ve sanat üretemez ve nihai olarak diğer ülkelerin sömürgelerine dönüşecektir.
Prof. Dr. Mehmet Hasan EKEN