Bir fuar daha anılar denizimiz de yerini almaya hazırlanıyor. Son 4 gün... Dün akşam Tarhana Baba ile kısa bir sohbet ve enerji alımı sonrası fuar turuna başladım. Gezisi sonrası konser zamanı geldi. Çim alanda muhteşem bir gece yaşandı. Tam 18 yıldır halk konseri vermeyen, uzun bir süre müziğe ara verip sinemaya yoğunlaşan güçlü ses Mahsun Kırmızıgül hem söyledi hem de söyletti.
BİR KONSERİN ANATOMİSİ
Ilık bir güz akşamı... Yıldızlar gökyüzünden göz kırparken bir yıldızda aşağıdan onlara selam veriyordu. Sahnede her şarkıda biraz daha devleşen Mahsun Kırmızıgül'e eşlik eden İzmirliler bir ara telefonun ışıklarını açınca gökyüzü aşağı indi adeta... Her şarkısından sonra seyirciyle sohbet etti. Son üç konserde kavga eden İzmirliler bu akşam elele halay çekip, dans ettiler. Üstelik birbirlerini tanımıyorlardı. Geçen yazımda belirttiğim gibi konserler fuara gelen kitleyi de belirliyor.
SAHNE MAHSUN’UN...
Saat: 21.10 gibi sahneye alkışlarla çıkan Mahsun, gül senin tenin şarkısını seslendirirken muhteşem bir koronun ona eşlik ettiğini gördü. 18 yıl sonra halkla birlikte şarkı söylemenin hazzını yaşadı. Repertuarını da sevilen şarkılarından oluşturmuştu. Ne yapsa unutamamış ondan vaz geçmemişiz. Her şarkısına eşlik ettik. Belalım... Yıkılmadım Ayaktayım...
Sadece şarkılarını söylemedi. Sohbet etti seyirciyle... Anılarını anlattı. Kendisiyle dalga geçti. O viral olan kliplerin perde arkasını anlattı. Kahkahalara boğdu izleyiciyi... Sahnede ona bu yolu açanlardan, destek olanlardan da bahsetti. 12 yaşında kendi kazandığı parayla aldığı kırmızı bisikletini... Müzik için o bisikleti gözyaşlarıyla satışını, ilk kasetini, kasetin hiç satmamasını... Sahneye çıkışını anlattı. İlk sahneye çıktığında korsan maskesi takan bir kadınla tanışmış. Sorduğunda sevdiği adamın kezzap döktüğün sen böyle olduğunu öğrenmiş. Çocuk aklıyla hangi sevgi bunu yapar, insan sevdiğine nasıl kıyar diye düşünmüş. O kadın müziğe sarılmasını öğütledi ve sesinin çok güzel olduğunu gelecekte bir yıldız olacağını ne olursa olsun yılmaması gerektiğini öğütledi. Evet sesi yüreğinden büyük bu kadın Bergen... Sen affetsen ben affetmem... Benim için üzülme... Onunla düet yaptı sahneden, göğe selam vererek...
GÖĞE SELAM...
İzmir’de olmaktan mutluydu. Fuar dar geldi ona Başkan Tugay’a seslendi. Bir daha ki sefere Gündoğdu Meydanı’nda buluşalım... O kadar özlenmiş ki orası bile dar gelirdi. Kapadokya’da dizi çekimini bırakıp gelmiş TRT 1 için çekilen dizi çok yakında ekranlarda olacakmış. Çok yorgunmuş ama İzmir tüm yorgunluğunu almış. Siyah gümüş rengi çizgili takım elbise ve siyah gömlek ile sahnenin kralı o... Sakal ve saç uzun... 18 yıl önceki imaj devam ediyor.
Yine anılar denizine dalıyor. Almanya’dan gelen sarışın genç bana umut verdi diyor. “Kaset 12 bin sattı battık yani ben konservatuara giden bir öğrenciyim. Hilmi Topaloğlu çıkardı kasedi... O zaman güçlü bir ekip var kadroda işte Müslüm Gürses, Haluk Levent falan bir de Almanya'dan gelen o sarı saçlı genç o da ünlü olmak istiyor ve bana umut veriyor. Hep ayakta dik dur. Sakın umudunu kaybetme... Sen müziğin okulunu okuyorsun başaracaksın” Yıkılmadı. Ayakta durdu. O genç de Azer Bülbül oldu... Onun şarkısını söylüyor. “Çoğu bitti azı kaldı” Bir Mahsun klasiği daha Kardeşlik Türküsü... Hepimiz kardeşiz bu öfke ne diye... Dün yaşanan olaylar aklıma geliyor. Konsere gelen iki grup neden kavga eder ki...Hep bir ağızdan söylüyor türküyü... Fuar yankılanıyor... Arkası gelmez dertlerimin bıktım İllallah diyerek göğe bir selam ve alkış gönderiyoruz.
Dostluğun kardeşliğin yaşanıp, hep birlikte şarkıların söylendiği Sıra gecelerine geçiyoruz. Bu da gelir bu da geçer ağlama... Nemrudun kızı... Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar, ceylan seni avlarlar... Oy niye... Bir şafaktan bir şafağa... Mihriban...
Esmerim biçim biçim mi? Sarı sarı mı? Diye soruyor. İzmir Sarı Sarı diye yanıtlıyor... Herkes coşku ve dans ederek eşlik ediyoruz. Bu sevda bitmez... Güneşe dokunmayın o benim sıcağım geceme dokunmayın o benim dert ortağım.
O MEŞHUR KLİPLER...
Bebeğim Benim... Sevdalıyım sevdalıyım... Her şeyim sensin... İspanyol dansı, kot pantolon ve yün atlet ile jetskiye binmesi hep Hilmi Topaloğlu’nun isteğiymiş. O şortla gelmiş. Topaloğlu çıkarmış. “Bir şarkıcı haber olmazsa yok sayılır. Erkeklerin % 90 atlet giyer” demiş. Zeki Müren'i örnek göstermiş. Dediği olmuştu o klipler birçok programa konu oldu... Zaman değişti çok değiştik. 90’ların masum, fakir çocuklarıydık ama mutluyduk.
BİR SELAM DAHA...
İlk film... Cem Karaca ile tanışma ve birlikte şarkı söyleme...Hayat ne garip, hayat çok garip... Gülümse yeter...
GÖBEKLİTEPE’NİN FİLOZOFU...
Göbeklitepe ilk yaşam merkezi durumunda oralarda büyüyen filozof Mahmut Tuncer'in dediği gibi Halay herkesi birleştirip her yere götürüyor. Halay çekiyoruz. El ele...Muratgilin damından atlayamadım, Diyarbekir yoluna hey... Halay sonrası annelerimize selam duruyoruz. Onlar olmasa olmazdık... ANNEM ANNEM...
DİNLE İLE FİNAL YAPTIK...
Yorulduk yalanlardan dolanlardan, sevdalardan, iki yüzlü insanlardan ama namusumuzu, şerefimizi beş kuruşa satmadık. Ateşlerde yanmaya da hazırız hep beraber... Dinle bu şarkım sana...İstek üzerine son şarkı DİNLE bir kez daha söylüyor. Müptela olduk aşkla...
SOKAĞIN KADINLARI...
İzmir Aşkına bu kez İzmir'in gözbebeği Fuar’da sahne aldı. Açıkhava Tiyatrosu’nu rakip Mahsun olmasına rağmen doldurdular. Keşke birkaç gün oynasalardı. Yine geçmişi kadınları gözünden anlatarak ayna tuttu seyirciye... İyi ki İzmirliyim... Yüreklerine sağlık...
AÇIN RADYONUZUN SESİNİ...
RADYO EGE’de, Bora Duran söylüyor. Bir Mahsun şarkısı... Gül Senin Tenin...
“Gül senin tenin
Ben de güller içinde kafesteyim
Vatanım senin yanın
Ben de senin kölenim
Söyle aşkım senden uzak
Ne fark eder nefes almak
Unutulmak inan bana yok olmak...”
DAİMA GÜLÜMSE...