Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve AFAD Bilimsel Destek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi merkezli 2020 depreminin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, İzmir’in depremsellik durumu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Sözbilir, "Şu anda baktığımızda, 1999 öncesi yapı stokunun önemli bir bölümü hâlâ duruyor. Dolayısıyla İzmir olarak depreme dirençli bir kent olduğumuzu söyleyemeyiz" dedi. Bu noktada, İzmir’in deprem güvenliği açısından ciddi bir risk taşıdığına dikkat çekti.
Ayrıca, "Son yaptığımız çalışmalara göre, yapı stokumuzun 7’ye varan bir depremde yüzde 60’ının problemli olacağını görebiliyoruz" şeklinde bir uyarıda bulundu. 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde 117 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 9 binden fazla binanın etkilendiğini hatırlatarak, İzmir’in bu açıdan kritik bir dönemden geçtiğini vurguladı.

"40’a yakın fay var"

Türkiye’de yapı sağlamlığı farkındalığının 1999 Gölcük Depremi’nden sonra arttığını belirten Sözbilir, bu tarihten önce yapılan binaların depremlere karşı daha az dayanıklı olduğunu ifade etti. "İzmir’de tanımlanmış faylar, hem karada hem denizde var. İzmir’i etkileyecek fay sayısı açısından bakarsak, 40’a yakın fay var. Komşu illerdeki faylar da sonuçta kırıldığında bizleri etkileyecektir" dedi.
Aynı zamanda, Türkiye’deki bilimsel çalışmaların, bu bölgede en yüksek deprem büyüklüğünün 7,2 olabileceğini gösterdiğini vurguladı. "Dolayısıyla, bu tür depremlere hazırlık yapmamız gerekiyor" diyerek, İzmir’in kendi içindeki fayların kırılması durumunda yaşanabilecek zararların boyutunu da hatırlattı.

Hazırlıklarımızı buna göre yapmalıyız"Hazırlıklarımızı buna göre yapmalıyız"

Prof. Sözbilir, kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini vurguladı: "Bu çalışmaların doğal afet eksenli bir mekanizma ile işlemesi lazım. Deprem sırasında hasar görebilecek binaları öncelikli olarak dönüştürmek gerekiyor." İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut yapı stoku ile ilgili çalışmalarına değinerek, "Doğru bir envanter çalışması yapılması, depreme dayanıklı binaların belirlenmesi açısından önemli" dedi.
Son olarak, 2020’deki depremin kente yaklaşık 70 kilometre uzaklıktaki bir fayın kırılmasıyla gerçekleştiğini belirten Sözbilir, "Kendi ilimiz içindeki faylar kırıldığında esas zararı göreceğiz. Bu nedenle, hazırlıklarımızı buna göre yapmalıyız" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA