Her ne kadar Lokantacılar Odası’nın ve lokantaların işine gelmese de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Lokantası projesi son derece doğru ve güzel…

İlk yapan olmasak da hizmete girmesi takdire şayan…

Sıradan bir lokantada çorbanın bile 150 TL olduğu düşünüldüğünde, 4 çeşit yemeğin 50 TL’ye satılabilecek olmasını göstermesi açısından da son derece önemli.

Destekliyor muyum?

Sonuna kadar destekliyorum.

Şu anda sadece Konak’ta olmasını değil, her ilçede hatta gelir düzeyi düşük mahallelerde az bir tane açılmasını, azgınlaşan özel lokanta fiyatlarını dengeye getirmesi açısından son derece gerekli buluyorum.

Dar gelirlilerinin karnının da sigara parasından daha ucuza doymasını, ‘işte sosyal belediyecilik bu’ diyerek önemsiyorum. Garibanın karnının ucuza doyabilmesi için belediye bütçesinden destek çıkılması gerekiyorsa da ‘çıkılsın’ diyorum.

Geç kalındı mı?

Kesinlikle…

Geçen dönem Alsancak’ta şarap evi yapmaya kalkılacağına keşke bu işe girişilseydi. Belki bugün daha fazla kent lokantası olurdu.

Ama başlanması da değerli.

Başlatan Başkan Cemil Tugay’ı da unutmuyor ve ‘Güzel ve doğru bir iş’ yaptığı için alkışlıyorum.

Sadece ben değil İzmirliler de alkışlıyor.

150 TL’ye tek lahmacunu, 200 TL’ye pideyi, 300 TL’ye bir tabak et yemeğini yeme zorunda kalmayacakları bir alternatif yarattığı için takdir ediyorlar…

Bu arada lokantacıların ağlamalarına, zırlamalarına ‘Batarız’ demelerine zerre ehemmiyet vermiyorum.

Kent Lokantası ile batacaklarsa, buyursunlar batsınlar hiç umurumda olmaz. Bir tabak yemeğe 300 TL yazmayı bırakırlar belki.

‘Belediye lokantacılık mı yapar’ diyenleri de zerre dikkate almıyorum.

Belediye vatandaş için nasıl taşımacılık yapıyorsa, lokantacılık da yapar, marketçilik de manavcılık da…

Hatırlayın, Bir dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, tanzim satış mağazalarını TANSAŞ’lara çevirdi. İzmir’in her yerinde TANSAŞ’lar açıldı. İzmirliler diğer zincir marketlerden aynı ürünü daha ucuza ürün alıyordu. O marketler, TANSAŞ’lar sayesinde yola gelmişti.

Şimdi de her ilçeye açıldığında Kent Lokantası, istediğini istediği fiyattan satan lokantacılara ‘destur’ verecek.

Onun için ‘durma’ Cemil Başkan, gücün yettiğince her yere aç. Arttır bu lokantaların sayısını. Belediye ve Grand Plaza Şirketi bunu yapabilecek hem güce hem elemana sahip.

Aç ki, herkes anlasın Hanya neresi, Konya neresi…

Ne olacak bu SDS işi?

Durduk yerde bir kriz çıkarıldı, şimdi de o kriz yönetilemiyor.

Acemilik mi desem, öngörüsüzlük mü desem, gereksiz polemik yaratmak mı desem bilemedim ama Başkan Cemil Tugay, daha ikinci ayında SDS konusunda çalışanlarının kendini protesto eder hale getirmesi olacak iş değil.

Her gün eylem, kavga, dövüş, bordro yakma yaşanıyor.

Gerekçe ekonomik ise çalışanlarla oturulur konuşulur, verilen hak geri alınmak yerine, ‘bir süre artış yapamayacağız’ denir orta yolda buluşulup bunlar yaşanmadan tatlıya bağlanırdı.

Gerekçe yasa ise, nasıl Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde yasal sınırın çok üzerinde memura sosyal denge tazminatı uygulanmışsa, Büyükşehir Belediye Başkanı olunca da devam ettirilir sonuçları göğüslenirdi.

Ayrıca neden bu kriz sadece ve sadece İzmir’de çıktı)

Manisa’da, Aydın’da, Muğla’da yasal sınırın üzerinde SDS verilmesine rağmen çıkmadı.

Sanırım Cemil Tugay’ın çıkıp bu konuyu dört dörtlük açıklaması gerekiyor.

Yoksa eşekle pazara giden ağa ve uşak hikayesinin sonuna dönecek bu SDS konusu.

Sen yine Başkansın, onlar yine memur, o zaman bu kavga niye çıktı olacak.