Bazı insanlar vardır. Karşılaştığınızda yolunuzu aydınlatır parlayan gözleri. Sohbet ederken yaşamınızı renklendirir gülümseyen yüzü. Sıkıntıdan uzaklaştırır fikirleri. Hele sohbet ederken ortama yayılan kahve kokusu rahatlamanıza sebep olur. Recai Şeyhoğlu’da öyle biri… Öğretmen, gazeteci, yazar, sendikacı… 2002 yılından beri annesinin adı yaşasın diye başladığı kütüphane kurma yolunda bugün Demirci durağında… 55 Kütüphane, 11 Anı- Aydınlanma Evi… Ana oğul kütüphaneleri… Annesi Rasime Şeyhoğlu anısına… Ülke sınırlarını aşıp Belçika’ya kadar uzandı. Kütüphanelerin Efendisi, bitmek tükenmez enerjisi ile yazıyor, yazılanları okuyor, eleştiriyor, yol gösteriyor, gençleri yönlendiriyor, eğitiyor, öğretiyor, insanları örgütleyip kütüphaneler açıyor… Onun yetiştirdiği öğrenciler çok şanslı… Bir dönem gazetemizde de yazan Şeyhoğlu ile çalışmak, onunla aynı havayı solumak bile keyifli…
Çok sevdiğim Hürol Dağdelen sayesinde tanımıştım. İnsanları örgütleme konusunda çok etkin, yaktığı kıvılcım yangına dönüşüyor. Hedefi tüm illerdeki CHP binalarının içine halkın faydalanacağı kütüphaneler oluşturmak… Sadece CHP değil tüm partilerin il başkanlıklarında bir kütüphane olması ne kadar güzel olur. Okumak, kitapların o renkli dünyasında kaybolmak… Recai Ağabeyimi tanıdığım için çok şanslıyım. Geçen gün ziyaretime gelip, Rasime - Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri ve Aydınlama Evlerinin öyküsünü anlatan kitabı getirdi. Tam da masamın darmadağınık olduğu, gazete hazırlığı reklam ve haberler içinde boğulduğum bir an… O kadar rahatladım ki… Onu uğurladıktan sonra çamaşırları daha bir şevkle yıkadım… Ama sohbete o kadar dalmışım ki imzalatmayı unuttum. Daha önce aynı kitabı İzmir’in yetiştirdiği usta yazar Vicdan Efe ile göndermişti ama elime ulaşmamış başka bir kütüphanede yerini almıştı. “Bu kitap ille de sana gelecek “ diyerek onca işi arasında kendi eliyle teslim etti. Şükür kavuştum. Kahve içerken kaynayan siyaset kazanından bahsetmeden olmazdı. Karşıyaka’da yaşayan Şeyhoğlu’na ilçesini sordum. İYİ Parti ve CHP Karşıyaka İlçe Başkanlarının istifalarını, CHP İl Başkanlığını, yaklaşan seçimlerde aday olabilecekleri, iktisat Kongresi ve İzmir basınını konuştuk… Demirci’de Cumartesi, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in katılımıyla açılacak 55. Kütüphanedeydi aklı… Yolun açık olsun Ustam… Kütüphanelerin Efendisi… Nice kütüphanelere…
ÇEŞME’DE BİR DON KİŞOT…
Geçen gün Son Mühür yıldızlar geçiti gibiydi. Salih Güney, Gürol Kaplan, Recai Şeyhoğlu ardı ardına geldiler.
Salih Güney… Yeşilçam’ın unutulmaz jönü… Arkeolojiye olan tutkusu nedeniyle sinemada kazandığı ödüller kadar bu alanda da başarılı… Şu sıralar Çeşme’nin Don Kişot’u gibi… Çeşme Kalesi’nin önüne yapılan büfeler ve seyir terası ile mücadele ediyor. “Du bakalem n’olcek” demeden savaşıyor. Başvurmadığı yol kalmamış ama sonuç değişmiyor. Çeşme’nin betonlaşmasını istemiyor, doğal güzelliklerin bozulmasına karşı… Ayayorgi Koyu’na bile yapılar yapılmasına göz yumamıyor. Bir sanatçı duyarlılığı ile uyarıyor… Yetkililer bu sese kulak vermeli…
KAPLAN GÖZLER…
Gürol Kaplan… Bir şampiyon… Üç yıl üst üste Kırkpınar’da altın kemer sahibi… Sadece Türkiye’de değil Amerika ve Almanya’da da bir yıldız… Fotoğrafları evlerin duvarlarını süslüyor. Genç kızların rüyasına giriyor. (Zetina dikiş makinası henüz yok.) Almanya’da yuva kuruyor. Kızı oluyor. Burada da madalya almaya devam ediyor. Birçok markanın da reklam yüzü oluyor. Ünü arttıkça düşmanları çoğalıyor… Sonra bu büyülü hikaye tersine dönüyor. Adı bir cinayete karıştırılıyor. Hakim suçlu buluyor. 18 yıl tek kişilik bir hücrede hapis… Pes etmiyor. Okuyor, yazıyor… Üç üniversite bitiriyor. Kamu Yönetimi, İktisat, İşletme diplomalarını alıyor. Kızının mücadelesi sonunda dosya tekrar açılıyor ve suçsuzluğu ispat edilip, ’artık özgürsün’ deniyor. Menemen’e köyüne dönen Kaplan muhtarlık seçimlerine katılıyor. Muhtar oluyor. Cezaevinde gizli gizli yazdığı notlar kitaba dönüşüyor. Aşkını, özlemini döktüğü sararmış kağıtlarda yazılı anılar ‘Benim Çocuksu Yalnızlığım’ oluyor. Bu kitabı okuyan Yaşar Üniversitesi’nde Tarihçi Tahir Ün ve Yönetmen Devrim Taban bu hikayeyi belgesele çeviriyor. Dünya çapında ödüller alan ve hala birçok festivale katılan ‘Kaplanın Rüyası’ ortaya çıkıyor. Renkli bir hayat ve acıların insanı güçlendirdiğine inanan bir insan… Yazdıkları ve yaşadıklarıyla bir kişiyi bile etkilese mutlu oluyor. Evini müzeye bahçesini atölyeye çeviren Kaplan, gençleri yetiştiriyor.
RADYO EGE YANINIZDA…
Radyo Ege yıldızları Mustafa Karslıoğlu ve Balamir Yıldız… Yollarda buluştukları dinleyicileri ile açılışlara ve özel günlere katılarak yüzyüze iletişime geçiyor. Bol bol fotoğraf çektirip, sohbet ederken en sevilen şarkıları çalıyor. Gaziemir’de 19. Mağazasını açan GÜRTAT’ın misafiri olan Radyo Ege’nin Prensleri, 1 saat boyunca misafirlerine renkli dakikalar yaşattı. Hediyeler dağıttı… Önümüzdeki hafta yeni yıl armağanları ile FORBEST Üçkuyular ve Üçyol mağazaları’nda olacaklar… KAÇIRMAYIN.
HAFTANIN ÇORBASI…
Gelelim haftanın haber çorbasına… Yine zaman akıp geçti. Gündem akıp gitti… Ege Maden İhracatçıları Birliği iş güvenliği ile ilgili uygulamasını tanıttı. Cep telefonuna indirilip, sanal gözlük kullanarak İŞTE GÜVEN çok güzel bir uygulama… AB desteği de alınmış. Yaşanabilecek tehlikeleri gösterip, işçinin duyarlı olması sağlanacak. Tedbirli olmak hayat kurtarır…
**
EGİAD, eski ve yeni üyelerinin bir araya gelip, mutlu saatler geçirmesi amacıyla eski Portekiz Sinegogu’nda Yeni Yıl Balosu düzenledi. Genç iş insanları yeni hedeflerini konuşurken 2023 yılının daha sağlıklı ve mutlu günler getirmesini diledi. Dostları görmek çok keyifliydi. Ocak ayında seçime girecek EGİAD da Başkan Alp Avni Yelkenbiçer, bir dönem daha başkan olmak için tekrar adayolduğunu açıklamıştı.
**
Seferad Festivali çok renkli görüntülere sahne oldu. Sayıları çok azalan İzmir’in değeri Musevi dostların gelenekleri ve müzikleri ile bize ne kadar yakın olduklarını görüyorsunuz. Kemeraltı birçok inancı bir arada tutan bir mozaik… Festival 27 Aralık’ta sona erecek.
**
İzmir’in sevilen yüzü, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi annesi Raşel Eskinazi’yi sonsuzluğa uğurladı. 91 yaşında hayata gözlerini yuman Eskinazi’ye Allah’tan rahmet diliyorum.
**
İzmir’de iki İktisat Kongresi…
Bu yıl İzmir İktisat Kongresi’nin de 100. Yılı kutlanacak. İzmir’in Başkanı Tunç Soyer 9 Eylül kutlamaları sırasında bahsetmiş ve çalışmalarına başlamıştı. İşçi, Esnaf, Çiftçi ve İş insanı buluşmaları ile hazırlıklar başladı. Hükümette İzmir İktisat Kongresi yapacağını duyurdu. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger yıkılan ilk kongre binasının aslına uygun şekilde yeniden canlandırılacağını ve İktisat Kongresi’nin 17 Şubat 2023’de burada yapılacağının müjdesini vermişti. Geçtiğimiz gün de, Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nebati Nureddin ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile birlikte kongre hakkında ayrıntılı bilgi verildi. İstanbul ve İzmirli gazetecilere, Swiss Otelde yapılan sunum için özel bir salon hazırlanmış dev ekranla kaplı bir daire içine giriyorsunuz. Etrafınızda çeşitli animasyonlar dönüyor. Güzel bir ortamdı ama ne kadar elektrik yüklendik bilemiyorum. Bakan Necati’nin gözlerine bakarak dinledik yapılacakları… Soru cevap kısmında kameralar çıkartıldı. Herkes sorusunu sordu. Bakan hepsine toplu cevap verdi. İktisat Kongresi büyüsü bozulmasın diye farklı sorulara verilen yanıtların bir sonraki gün yazılması rica edildi… Kafamdaki deli soruyu benden önce arkadaşlar sordu. Neden İki İktisat Kongresi? Şehrin Başkanı ile birlikte tek bir kongre yapılsa daha iyi olmaz mıydı? Soru, ‘Kongre, merkezi hükümetin işidir’ diye geçiştirildi… Oysa yapılan toplantıların sonuçlarını da başkandan isteyeceğiz birlikte daha geniş bir kongre yapmak istiyoruz denilse İzmirlinin kalbi kazanılabilir miydi? İzmirli kavgayı sevmiyor. Alternatif kutlamaları, deprem gösterilerini… Ayrıca toplantıda ev sahibi olan Sn. Valimiz ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da birkaç cümle söyleseydi. Sadece dekor olmak yakışmadı. Güzel bir organizasyondu emeği geçenlerin eline sağlık…
**
Seçkin Öner ‘Cebinde Hikayeler Olsun’ adli kitabının lansmanını Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yaptı. Gazetecilik anılarını yazdığı kitap, Kitap Fuarı’na yetişmemişti. Reşat Yörük’ün kitabını alırken ‘sen ne zaman yazacaksın ağabey?’ diye sormuştum. ‘Bekle ‘demişti. Gazeteden çıkamadığım için gidemedim. Ancak alıp imzalatarak cebimde taşıyacağım… Dostları yalnız bırakmamış üstadı. Çevik kuvvet bile bir manga polis yollamış… Bu arada Reşat ağabeyin anılarını yazdığı ‘Satıyoruum, Saaaattım!‘ kitabını da okuyun. Ama benim gibi metroda okursanız gülme krizine girdiğinizde deli sanabilirler… Yıllar önce karakolda polis amcamın dediği gibi ‘Kitap öyle ulu orta okunur mu gidin evinizde karanlık oda da okuyun”
**
Dünya Kupası ilk maçında S.Arabistan’a yenilerek hayal kırıklığı yaşatan ama kalkıp tekrar savaşan Messi ve arkadaşlarının oldu. Fransa üst üste şampiyon olma şansını kaybetti. Maçta çok erken goller bulan Arjantin rahat kazanacağı maçı penaltılarla zor kurtardı. Tülin Sultan ‘Bekle bitmedi maç 80. Dakikada gol olur’ dedi ve yıldızlaşan Mbappe 80 ve 81’de skoru eşitledi. Uzatmalarda karşılıklı gollerle maç 3-3 bitti. Penaltılar şampiyonu belirledi…
**
8506,80 TL harca harca bitmez… Reis rakamı açıklarken Survivor finali izler gibiydik. Acun gibi uzatarak söyledi. ‘Adadan bu hafta ayrılan, bu hafta en az oy alarak ayrılan, ayrılan kişiyi söylüyorum…’ Neredeyse araya reklam girecektik. Kendisi de fark etti ve gülümsedi… Hayırlı olsun. Bu rakam en az ödenecek ücretten, yavaş yavaş herkesin aldığı rakam haline geliyor. Aman o 6, 80 unutulmasın…
AÇIN RADYONUZUN SESİNİ…
Sezen Aksu söylüyor İKİNCİ BAHAR…
“Gamze gamze bir gülüver şimdi
Beni göğsüne alıver şimdi
Mevsimi geldi susadım aşka
Benimle bir bütün oluver şimdi
İkinci bahar yaşıyor ömrüm
Gel benim yarim oluver şimdi
Seni gül gibi öpe koklaya
Gözümden, dilimden, sakınır saklar
Bugünki aklımla severim şimdi
Şiirler, şarkılar söyleyerek
Mehtabı birlikte seyrederek
Benimle bir rüya kuruver şimdi
Ah…”
DAİMA GÜLÜMSEYİN…