CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, mezuniyet töreninde ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz’ diyen teğmenlerin ordudan ayırma cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmesi için, “Çok üzgünüz, çok kırgınız ve öfkeliyiz. Bu öfke sadece Murat Bakan’ın ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili grubunun öfkesi değildir, bu kırgınlık ve öfke Türk milletinin öfkesi ve kırgınlığıdır” dedi.

Arkasında durmadınız...

Rektör Erhan Afyoncu’nun yemin metninden ‘Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ kısmını neden çıkardığını soran CHP’li Bakan, Yaşar Güler’e seslenerek, “Bu teğmenler kılıçlarını geçmişte FETÖ’cülerin yaptığı gibi bir cemaat liderine teslim etmediler; ülkenin kurucu liderine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını dile getirdiler. Yeminin içeriğine uygun olarak yeminlerinin arkasında durduklarını göstermek için kılıç çattıkları çok açık; kendi teğmenlerinizin arkasında durmadınız, duramadınız” diye konuştu. 

Cumhuriyet düşmanlarından başka...

Sarıklı amirale gösterilen hoşgörünün teğmenlere gösterilmediğini söyleyen Bakan, “Bu görüntüden Cumhuriyet düşmanlarından başka rahatsız olabilecek tek bir yurttaşımız yoktur!” dedi. CHP’li Bakan, “Subay yemini sadece genç teğmenlerin değil bu ülkenin kurucusuna ve Anayasa’sına bağlı her yurttaşın gururla, onurla okuyacağı metindir” diyerek Meclis kürsüsünde subay andını okudu.

Kılıçlarımız daima keskin olacaktır...

Murat Bakan konuşmasında şunları söyledi.
Subay yemini sadece genç teğmenlerin değil bu ülkenin kurucusuna ve Anayasa’sına bağlı her yurttaşın gururla, onurla okuyacağı metindir. Bu yeminin okumasından rahatsız olanlara şöyle bir mesajım var: Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz. ‘Ant içeriz ki, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, Yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizleri bulacak, kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler, Türk istikbalinin evlatlarıyız, şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız ve şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene!’”
 

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı