Türk Ulusunun ortak hafızası…Dünyanın hiçbir yerinde hayatı bir dakikalığına durduramazsınız. Bugün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86.yıldönünümü... Saygıyla, minnetle, özlemle anıyoruz.

Hepimizin ortak hafızasıdır Mustafa Kemal. 1938 yılında hayata veda eden Ata, sadece bir lider değil, aynı zamanda devrimci, çağdaş bir düşünürdür. Onun vizyonu, ileri görüşlülüğü Türkiye’nin temelini sağlam şekilde atmış ve dünyada da ülkemizin saygın bir yer edinmesini sağlamıştır. Bugün yakın coğrafyamızdaki farklı yönetim şekilleri ile yönetilen ülkelerin yaşadıklarına baktığımızda bir kez daha iyi ki Atatürk diyoruz. 
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte ülkenin kaderini değiştiren inkılaplar bugün bizi biz yapmıştır. Hukuktan eğitime, ekonomiden sosyal hayata kadar pek çok alanda gerçekleşen reformlar, ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmıştır. Kadın hakları, kadınlara seçme ve seçilme hakkı, laiklik gibi kavramlar, onun sayesinde ve kararlığıyla hayat bulmuştur ülkemizde. Bugün hala bu kavramlar ile ilgili sorunları olanlar olsa da Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün izinden yürümeye, koşmaya devam etmektedir. Milletin sarsılmaz bağlılığı bu küçük sesleri bastırmaktadır. 
HAYAT DURACAK...
10 Kasım. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, okullarda, resmî kurumlarda, sokaklarda 09.05’da hayat duracak. O’nu anmak sadece geçmişe bir özlem ve saygı duruşu değil, aynı zamanda onun düşüncelerini yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak demektir. Türkiye Cumhuriyeti büyüdükçe Atatürk’ü daha çok özlüyor, onu daha iyi anlıyor ve mirasına daha iyi sahip çıkıyoruz. 

Şehrimizde de 10 Kasım Atatürk’ü anma günü öncesinde hazırlıklar tamamlandı. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. Yıldönümünde Büyükşehir belediye ekipleri Atamızla özdeşleşen kasımpatıların dikimine başladı. Kentin meydanları Ata’nın en çok sevdiği çiçek olan kasımpatılarla donatıldı. 

Son olarak ifade etmek isterim ki; Atamız, Türk Ulusunun kalbinde bize veda etmedi. Tıpkı onun dediği gibi onunla yaşamaya, devrimlerinin bekçisi olmaya, izinden yürümeye devam ediyoruz.

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” Türk ulusu onunla hep yaşadı ve yaşamaya devam edecektir.

***
CEMiyet Gazinosu… 

Yaşım gazino kültürüne yetişemiyor. Bildiğim tek gazino ise Konak’ta ki Maksim Gazinosu. Bugün Atatürk Kültür Merkezi’nin ön tarafında bulunan bir yer. 1995 yılında ilkokuldan mezun olurken -ki o zaman veda geceleri düzenlenirdi- gittiğim ve çokta anlamlandıramadığım bir mekandı. İzmir Fuarında  gazino kültürüne yetişemedim ama yine dinlediğim hikayeler arasında Kübana’da çıkan sanatçıların dışardan nasıl dinlendiğiydi fuar zamanlarında. Yaş aldıkça ve geçmişe duyduğum özlem ile; elbette dinlediğim ve sevdiğim müzik tarzım da şekillenmeye başladıkça bu kültürü daha yakından tanımaya başladım. Komedyen sunucuların açılışlarını yaptığı, solist ve assolistlerin sahne aldığı, herkesin büyük bir saygı ile sahnedeki sanatçıyı izlediği bir dönem. Büyüklerim ‘sahneye sanatçı çıktığında insanlar yemek bile yemezlerdi çatal bıçak sesi çıkmasın diye’ derlerdi hep. Gerçekten de öyleymiş. Dinledikçe, izledikçe bende hep bir ‘keşke’ dedirtmiştir.

Cem Belevi işte bu dönemi yaşatmak ve yeniden özleyenler ile paylaşmak için bu projeyi hayata geçirdi. İlk olarak memleketi İzmir’den başladı. 2 Kasım Cumartesi günü İzmirliler ile buluştu Belevi. 70’ler, 80’ler ve 90’lar repertuvarı ile ziyaretçilerine unutulmaz bir gece yaşattı. Bizde Radyo Ege ve Son Mühür ailesi olarak Swissotel Büyük Efes İzmir bulunduk. CEMiyet Gazinosu şehir şehir devam edecek. Önce Ankara, sonra Adana... Yolu açık olsun. İzmir’in bereketi diğer illere yansıyacaktır.  Geçmişi özleyenler, yeni ve eski nesil bir arada…