Psikoloji alanının en önemli isimlerinden ErichFromm; sevgiyi bir sanat olarak tanımlamıştır. Sevgi en insani duyguların önünde gelir. Sevgi cesaret gerektiren bir dışa vurum olarak tanımlayabiliriz. Sevginin hesabı, matematiği olmaz.
Erich Fromm’dan devam edelim öyleyse… Olgunlaşmamış sevgide “sana ihtiyacım olduğu için seviyorum” ifadesi yerini, olgun sevgide “seni sevdiğim için sana ihtiyacım var” a bırakır.
Bu nedenlerle de sevgi göstermenin, sevgiyle davranmanın ne denli zor olduğunu belirtmem gerekiyor. Hiçbir ön şart olmadan sevmek, bir ilişkiyi başladığı biçimde sevgiyle sürdürmek zordur ama insanın ruhuna iyi gelir.
Sevgisizlik hakim olursa
Çocukluğumuzda ailemizden, mahallemize, okulumuza kadar yayılan sevgi ve buna bağlı olarak saygı ilişkisi çok önemsenirdi. Okulda öğretmenimiz öğrencilerini çocuklarından ayırmazdı. Yakın komşularımızın akrabalarımızdan öte olduğunu söyleyebilirim. Bu ilişkilerin yıllarca bozulmadan, kırılmadan sürdüğü örnekler var hayatımda.
Kapitalist düzenin unsurları zaman içinde toplumsal hayatımızı daha fazla etkilemeye başladığında; bu asil değerlerin yavaş yavaş eridiğini hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz.
Şimdi yetişen gençlerin ise farklı bir bakış noktasından hayata başladığını biliyoruz.
Ve 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevginin içtenlikli yanlarının ağır basması çok daha önemli. Pahalı hediyeler alınması üzerine kurulu bir Sevgililer Günü mantığının yerleştirilmeye çalışıldığı ülkemizde; giderek yoksullaşan insanların, bunu fırsat bilerek, evlerine sevgi götürmelerini dilerim. Bunun sizi daha iyi hissettireceğine inanın.