Yine aylardan Kasım… Bu benim 50. Kasım ayım… Biraz hüzün, bolca gurur… Başımız her daim dik… Sonsuz huzur… Ne mutlu ki SENİN emanetlerine sahip çıkan bir aile tarafından yetiştirildim. Öğretmenlerim ilke ve inkılaplarını en iyi şekilde öğretti. Doğru ile yanlışı ayırt edebiliyorum.  İlkokulda SENİN adını söyleyerek ant çerdik. Ne mutlu Türküm diyene! Cümlesiyle biten… Irkçı olduğu düşüncesiyle yasaklandığı için günümüz çocuklarının bilmediği ama buna rağmen çoğu evde öğretilen kalbimizde yaşayan ve sürekli tekrar ettiğimiz… “Açtığın yolda, kurduğun ülküde h.ç durmadan yürüyeceğimize ant içerim.”

Hafta sonu CHP Kurultayı gereği Ankara’daydık. Bildiğiniz gibi kurultay sonrası Cumhuriyet Halk Partisi Lideri bir Egeli oldu… Yakından tanıdığım ve sevdiğim Özgür Özel artık CHP Genel Başkanı… PM belirlendi. Hafta sonu MYK belirlenecek. Geçen yazımda kurultay izlenimlerimi yazmıştım. Pazartesi günü de Hasan Tahsin ile Gündem Yorum programımızda konuk olarak Kurultayı yorumladım. Hadi mola verelim youtube sayfamızdan izleyin. Bekliyorum…

BARIŞ ORTAMI…

Ankara’ya gidilince Anıt Kabir’e gitmeden olmaz… Hafif bir yokuşu tırmanıyorsunuz. Hava bulutlu… Sıcak bir sonbahar günü… Yapraklar yavaş yavaş dökülüyor. Yeşilin tüm renklerinin olduğu bir ağaç familyası… Hazan sarısı… Yurtta sulh cihanda sulh özdeyişinden yola çıkılarak oluşturulan Barış Park’ı… Temiz havasını içimize çekiyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen bitkilerden oluşan cennet bahçesi adeta…  Nihayet Aslanlı Yol…  Türk boylarını temsil eden 24 aslan figürünün yer aldığı Aslanlı Yol’da döşenen asimetrik taşlarda başınız önde yürümek zorundasınız. Kalbinizde Atamızın sevgisi, duygu yüklü ilerliyorsunuz. Askerler uygun adım başları dik yürümekte…  İnsanlar akın akın Atatürk’e dua etmek, O’na sevgilerini gösterme peşindeler ellerinde bayraklar, karanfiller… Sırayla huzura çıkıyorlar… Duvarlarda O’nun hayatımızı aydınlatan sözleri… İçimizden yolunun yolumuz olduğunu vurguluyoruz. Tam karşısında yine bir kahraman İsmet İnönü’nün kabri var. O her zaman olduğu gibi burada da Atatürk’ün en yakınında… Çocukları görüyorum bir rehber onlara Anıtkabir’i anlatıyor. Öyle güzel sorular soruyorlar ki… Temiz, saf, içten… Umudumuz onlarda… Cumhuriyetin ikinci yüzyılı onlara emanet… Zor yürüyen yaşlı bir çift kol kola Atalarının huzuruna geliyor. Güç alıyorlar ondan sanki… 

Her 10 Kasım tam 09.05’de bitmeyen sevdamızı, sonsuz saygımızı O’na gösteririz. O siren sesi, gözyaşlarımız, esas duruşta içimizden okuduğumuz dualarımız 50 senedir hiç değişmedi. O’nu görmesek de şu an huzurla gözlerimizi yummamızı sağladığını bilmek bile bize yetiyor. Yıllar geçse de üstünden bu kalp SENİ unutmayacak…

YERLİ MALI YURDUN MALI…

Geçen gün EGEPERDER Başkanı Fevzi Başdaş ile bir toplantı yaptık. İEMP (İzmir EgeMedya Platformu) üyeleri zaman zaman şehrin kanaat önderleri ile buluşup onların bakışı ile gündemi değerlendiriyoruz. Platform bugüne kadar yaklaşık 120 ziyarette bulundu ben daha çiçeği burnunda üyeyim 4-5 toplantıya katılabildim. Her hafta bir görüşme planlanıyor. Başkan Ahmet Kaplan ve Başkan Yardımcısı Vahap Dabakan önderliğinde bu kez Fevzi Başdaş ile görüşmek için yola çıkıyoruz. Serviste ortak konu hafta sonu gerçekleşen kurultay… Lider değişti ama “ne olacak bu CHP?” sorusu değişmedi. Bir de “yaklaşan seçimlerde aday kim olacak?” sorusuna yanıt aranıyor. Hafta sonu PM toplanacak ve Özgür Özel’in A takımı belli olacak. Muhtemelen İzmir’den 4 kişi Özel’in en yakınında olacak. Bu isimler İzmirlinin beklentilerini bilerek hareket edeceklerdir. Selin Sayek Böke Genel Sekreter ya da Genel Başkan Yardımcısı olarak çok daha başarılı olur. Ben hala Tunç Soyer bir dönem daha olsun istiyorum… Neyse bu güzel sohbet yolumuzu kısaltıyor… 25 gazeteci başkanın sofrasında buluşuyoruz. İzmir kahvaltısı sonrası başkanı terletmeye geliyor sıra… Marketçilik ile ilgili sorularımızı yöneltiyoruz… Bu aralar malum boykot konuları gündemde (ben pek inanmıyorum ve bu yazıyı yazarken de buz gibi kolamı yudumluyorum) Global dünyada hangi marka kimin o kadar iç içe girmiş durumda ki… Hacı Şakir bile yabancı bir marka artık. İsrail diye yola döktüğünüz  Coca Cola burada üretiliyor. Üç beş kişinin o ürünleri almaması, savaşı çıkaranları maalesef etkilemiyor. Starbusks, Mc Donalds, Burger King işletmecisi Türk… Raflarda yer alan ürünlerin % 60’ı yabancı kökenli… Gerçek Türk markalarını ancak barkodu okuyarak anlayabiliyoruz. Yerel marketlerde yerel markaları bulma umudunuz biraz daha fazla tabii ki… Hangimiz markete gittiğimizde yabancı markaların renkli ambalajlarının cazibesine kapılmıyoruz ki… Aslında savaş, boykot vb konular öncesinde de yerli mallarına değer vermeliyiz. Okullarda Aralık ayında Yerli Malları haftası vardı hatırlar mısınız? O hafta evden yerel ürünlerimizi götürürdük. Bir dönem tohumda, ilaçta hatta gübre de bile İsrail’e bağlıydık. Yerel tohum takası yasaklanmıştı. Çok şükür yanlıştan çabuk dönüldü ve toprak yeniden kendine geldi. Çıkış yolumuz tarım ve tarıma dayalı sanayi… Doğru tarım politikaları ile yine kendi kendine yeten bir ülke haline gelebiliriz. Yerel marketlerin en büyük avantajı da taze sebze ve meyveler, bakliyat ve et ürünleri… Ege bölgesinde yaklaşık 330 market ile devler liginde mücadele etmeye çalışıyorlar… Siz de destek olmak istemez misiniz? Başdaş ile bir daha ki buluşmamıza dek vedalaşıyoruz. Bakalım, Platform üyeleri önümüzdeki günlerde hangi kanaat önderinin misafiri olacak?

AÇIN RADYONUZUN SESİNİ…

Tual söylüyor… Yine Aylardan Kasım…Kasımda aşk başkadır. Her Türkün aşkı… 

“Yine aylardan kasım
Sanki sende kaldı bir yarım
Her nefesim her anım
Sanadır canım…”

DAİMA GÜLÜMSEYİN…