İzmir’de, kış ve bahar yağışlarının beklenen miktarın altında kalması nedeniyle barajlardaki su seviyesi dikkat çekici şekilde düştü. İzmir’in su ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı, geçtiğimiz yıl temmuz ayında yüzde 37,55 iken, bu yıl aynı dönemde yüzde 24,65’e geriledi. Bu oranın 2008 yılından sonraki en düşük seviye olduğuna dikkat çeken Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Daha temmuzun ortasındayız. Ekim ve kasım ayında doluluk yüzde 12'lere kadar düşecek, bu da tehlike çanları demek" uyarısında bulundu.

"Sıcaklık artışı ve düşük yağışlar barajları olumsuz etkiledi"

"Sıcaklık artışı ve düşük yağışlar barajları olumsuz etkiledi"

İzmir'de sıcaklık artarken, yağışların düşmesi baraj doluluk oranlarını olumsuz etkiliyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) verilerine göre, kentin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı'nda geçtiğimiz yılın temmuz ayında 37,55 olan su doluluk oranı bu yıl aynı dönemde yüzde 24,65'e düştü. Tahtalı Barajı'nın su doluluk oranındaki bu düşüşü değerlendiren Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Tahtalı Barajı'nda doluluk 2021 yılında yüzde 60 iken, 2022'de yüzde 50, 2023'te yüzde 37'ye, bugün ise yüzde 24,65’e düştü. Bu oran 2008 sonrası en düşük seviyedir ve daha temmuzun ortasındayız. Ekim ve kasım ayında doluluk yüzde 12'lere kadar düşecek, bu da tehlike çanları demektir” dedi.

"Su seviyeleri 40 metreden 400 metreye düştü”

"Su seviyeleri 40 metreden 400 metreye düştü”Bu yıl Süper El-Nino etkisiyle Türkiye genelinin yüzde 12 daha fazla yağış aldığını ancak bu yağışların Ege kıyılarına ulaşmadığını belirten Prof. Dr. Yaşar, “Ege kıyıları çok kurak geçti. La-Nina beklediğimiz kadar sert geçerse işimiz çok zor. La-Nina, soğuma ve kuraklık anlamına geliyor. Biz henüz kuraklık yaşamadık, fakat 5-6 yıl yağmurun yağmadığı yıllara hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu hazırlığı yapabilmek için yer altı sularını çok iyi kullanmak ve rezerv olarak tutmak lazım” dedi.

Prof. Dr. Yaşar, yer altı su kaynaklarının çok iyi yönetilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “2020’de barajlarımız yüzde 70 doluyken dahi yeraltı rezervini kullandık. Şu anda Manisa’da Gölmarmara gölü kurudu, altında obruklar başladı. İzmir’in suyunun yaklaşık yüzde 35’i Manisa’daki yeraltı kuyularından sağlanıyordu ama orada da su seviyeleri 40 metreden 400 metreye düştü” şeklinde konuştu.

"Su konusunda B ve C planlarının yapılması gerekli”

"Su konusunda B ve C planlarının yapılması gerekli”

Su kaynaklarının bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yaşar, “Tarımsal sulama için Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan, gri su dediğimiz arıtılmış suyun doğrudan Menemen Ovası’na kazandırılması gerekir. Menemen’de ayrı kuyu açılmaması ve başka bir su kaynağı aranmaması lazım. Yeraltı suları rezervdir ve büyük kuraklık dönemleri için saklanır. Şu anda ihtiyacımız yok ama uzun bir kuraklık dönemi için hazırlıklı olmamız lazım. Örneğin, deniz suyunun kullanımıyla ilgili raporlar hazırlanmalı. Büyük bir kuraklık durumunda İzmir’in deniz suyunun nereden alınacağı ve nasıl getirileceği gibi hesaplamaların yapılması gerekiyor. Su konusunda B ve C planlarının yapılması gerekli” dedi.

"Su kaynaklarını çok iyi planlamamız gerekiyor”

İzmir’de suyun büyük kısmının yer altından çekildiğini vurgulayan Prof. Dr. Yaşar, bu durumun su maliyetlerini artırdığını belirterek, “İzmir suyun yüzde 55’ini yakın zamana kadar yer altından çekiyordu. Şu anda bu oran azaldı ama derinden çekmeye devam ediyoruz. Derinden su çekmek, enerji tüketimini artırıyor ve sudaki ağır metallerin artmasına neden oluyor. Ağır metallerin temizlenmesi için ekstra enerji harcıyoruz. Belediyelere kuyuların bulunduğu yerlerde güneş enerjisi ve rüzgar panelleri kurarak elektrik tasarrufu sağlanmasını önerdim. Çünkü belediyenin bütçesinin dörtte biri elektriğe gidiyor. Su kaynaklarını çok iyi planlamamız gerekiyor” dedi.

Barajlardaki son durum

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) verilerine göre, İzmir’deki barajlarda doluluk oranları şöyle: 

Tahtalı Barajı'nda doluluk oranı geçtiğimiz yıl temmuz ayında yüzde 37,55 iken bu yıl yüzde 24,65’e düştü. Balçova Barajı'nda ise doluluk oranı geçtiğimiz yıl yüzde 45,58 iken bu yıl yüzde 55,33 oldu. Gördes Barajı’ndaki doluluk oranı geçtiğimiz yıl yüzde 7,04 iken, bu yıl yüzde 8,97 olarak kaydedildi. Ürkmez Barajı'nda doluluk oranı geçtiğimiz yıl yüzde 39,02 iken bu yıl yüzde 33,20 oldu. Güzelhisar Barajı’ndaki doluluk geçtiğimiz yıl yüzde 69,02 iken bu yıl yüzde 77,02’ye çıktı. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’ndaki doluluk oranı ise geçtiğimiz yıl yüzde 43,13 iken bu yıl yüzde 26,07 oldu.

Kaynak: DHA