Bugün günlerden Süleyman Demirel...
Türk Siyaset Tarihi'ne damga vuran bir isim... Onsuz geçen 9 yıl... Hala kalbimizde...
Süleyman Demirel, tarih 01 Kasım 1924'ü gösterdiğinde İsparta'nın Ataköy ilçesine bağlı İslamköy'de doğdu. Yahya ve Ümmühan Demirel çifti oğullarını kucaklarına aldıklarında, ülkenin kaderini değiştirecek kişinin dünyaya geldiğinin henüz farkında değillerdi. 90 yıl halkı için hizmet eden, hala konuşulan ve uygulanan kurallar getiren Demirel, 1948 yılında evlendiği eşi Nazmiye Hanımın yokluğuna iki yıl dayanabildim. Nefessiz kaldı. Solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle 17 Haziran 2015 günü hayata gözlerini yumdu. 20 Haziran'da yine doğduğu yere yapılan anıt mezarda ebedi istirahate çekildi. Ölümü sonrası ülkede iki gün yas ilan edildi.
90 yıllık döneminde birçok başarıya imza attı. Çok sevildi, nefret edildi. Ancak hep gülen yüzü ve şapkasıyla halkın içindeydi. Rakipleri Çoban Sülü diye dalga geçerken o aslını inkar etmedi. Çocukken çobanlıkta yaptı, iyi bir mühendis olarak, barajlar, köprüler de yaptırdı. Barajlar Kralı oldu. Her zaman Bir Bilen'di. Babasını örnek aldı. Genç yaşta siyasete girdi. Baba Yahya Demirel Belediye Başkanıydı. 40 yaşında Genel Başkan, 41'de Türkiye'nin 12. Başbakanı oldu. Şapkası kendisi kadar ünlüydü. Hiçbir yere şapkasız çıkmadı... 1993 yılında Turgut Özal'ın ardından 9.Cumhurbaşkanı olarak Çankaya'ya çıktı.
Cumhurbaşkanlığı sonrası Ege Tv'yi ziyaret etmişti. Onun parlayan gözleri ile sohbet etmek ve anılarını dinlemek çok keyifliydi. Çok zeki bir insandı. Herkes ile iletişim kurar ve ismiyle hitap ederdi.
Toplamda 11 yıl Başbakan, 7 yıl Cumhurbaşkanı olarak bu ülkeye hizmet eden bir liderdi. Hoşgörü sahibiydi. Dönemin ünlü topluluğu Devekuşu Kabere'de Zeki Alasya, Metin Akpınar'ın kendisini taklit etmelerine kahkahalarla güler, alkışlardı. Siyasi rakipleri ile masaya oturup milyonların karşısında yaptığı icraatları anlatır. Rakiplerini eleştirilerine kendi uslubuyla yanıt verirdi. Mizahı severdi. Siyaset litaratürüne giren sözleri hala kullanılmaktadır...
Unutulmaz sözleri...
"Boş tencerenin yıkamaya ağı yoktur"
" Siyasette 24 saat çok uzun süredir"
"Memlekette benzin vaadı da biz mi içtik"
"Yürümekle sokaklar eskimez"
"GAP'ı gaptırmam"
"Ege bir Yunan gölü değildir, Türk gölü de değildir. Binanaleyn Ege bir göl değildir"
"Dün dündür, bugün de bugündür"
"Demokrasilerde çareler tükenmez"
"Va mı bunun başka izahı"
"Elektriğin koministi olur mu?
"Dünkü güneşle bugün çamaşır kurutma sın"
"Mizah bir yumruktur. Ne zaman kime vuracağı bilinmez"
"Kendi için bir şey istiyorsam namerdim"
"Kabak kırk günde yetişmez"
"MİT gizli saklı işler yapan bir yer değildir"
"Memlekette gaz vardır"
"Köprünün altından daha çok su akar, dünyanın sonu değil ya"
"Çaya zam yapılmadı kalitesi yükseltildi"
Kurtar bizi baba...
6 defa gitti 7 kere geldi. Yılmadı. Milletin çıkarlarını düşünen, demokrasiye bağlı bir liderdi. Hataları yok mu? Her insan hata yapar ama hatalarından ders çıkartmayı bildi. Bir daha aynı hatayı yapmadı. Onu devirmek için yapılan darbelere göğüs gerdi. Küllerinden yeniden doğan zümrüdüanka kuşuydu. Sevmeyenler bile onu kaybedince övgü dolu sözler yazdı, gözyaşlarını tutamadı. Ülkenin babasıydı... "Kurtar bizi baba" sloganları ile karşılandı. Şapka geri geldi. Kurtarıcı oldu.
Zamanın şarkıcıları Barış Manço, Fikret Kızılok, Cem Karaca onun hakkında besteler yapmıştır.
Ruhu şad olsun. Bir yerlerden bizi izliyorsunuz... Türk Siyaset Tarihi'ne ve kültürümüze etkilerin hala devam ediyor.
Radyo Ege'de Barış Manço söylüyor. SÜLEYMAN...