ALPER TEMİZ - Urla'nın Yağcılar Mahallesi Altınköy Sitesi girişinde kalan ve tarım arazisi ve ormanlık alan niteliği taşıyan alanda, yürütmeyi durdurma kararının kesilen zeytinlikler ve kurutulan çamlıklara rağmen 'alınamaması' manidar karşılanmıştı. Altınköy Koyunu Koruma Derneği de (AKKOY), bölgedeki ormanlık alan ve doğal sit statüsünün korunması için yetkililere acil çağrıda bulunmuştu. Dernek, Türkiye’nin, nadir çam ağaçlarıyla kaplı bu cennet köşesini korumak amacıyla yıllardır mücadele ettiklerini belirtmiş ve alanı "Ranta kurban etmeyin" çağrısında bulunmuştu. Ancak tüm tepkilere rağmen alanda, zeytinliklerin kesilmeye başlandığı göründü. Bugün ise AKKOY, kesilen zeytinliklerin bulunduğu alanda eylem gerçekleştirdi. Eyleme destek veren Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan ise Son Mühür'e önemli açıklamalarda bulundu.
"Urla'da tarım arazilerinin imara açılmasına izin vermeyeceğiz"
"3 parselden oluşan bu alan Urla Belediyesi parselasyon planı yapmamasına rağmen, bakanlık eli ile parselasyon işlemi gerçekleştirilerek 409 parsele bölündü" diyen Başkan Balkan, "Göründüğü üzere zeytin ağaçlarını da keserek hazırlık yapıyorlar. Biz, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/25000 ölçekli planın tarım alanı olarak planlanmasına istinaden, yeni planlamaların iptalini isteyeceğiz. Söz konusu alanda her ne kadar mülkiyet hakkı olsa da, bu zeytinliklerin içine 410 tane villa inşa edilmesi mümkün değil. Zaten mahkeme kararlarında, malum planlamaların ekolojik koruma amaçlı olmadığı, planlar yapılırken herhangi bir orman mühendisinin, çevre mühendisinin, sosyologun ya da su ürünleri mühendisinin görüşünün olmadığı görülmüş ve plan iptal edilmişti. 25 bin ölçekli plan iptal olduğu için biz de mevcut sürece yeniden dava açacağız. Biz Urla'da tarım arazilerinin imara açılmasına asla izin vermeyeceğiz. Üst ölçekli tarım alanı olan bu bölgede, tekrardan koruma amaçlı plan yapılması gerekiyor" diye konuştu.
"İptal edilen planları baz alıyorlar"
Davanın avukatı Şehrazat Mercan ise "Burada, yerel yönetimin yetkisi baypas edilerek bir süreç başlatıldı. 2007/2008 yılında geçersiz bir plan vardı ve mevcut süreç de bunlara dayanılarak sürdürülmektedir. O planlar 1/1000 ve 5000'lik planlardı. Biz buradaki 3 parselin her biri için üç tane dava açtık. Bu dosyaya acilen el atılması lazım çünkü burası hassas alan niteliğinde bir konuma sahip. Çeşme Projesi'nde, biliyorsunuz sit değişiklikleri iptal edilmişti. Urla sahilleri ise çok kıymetli bölgeler. Biran önce plan hiyerarşisine uygun bir sürece girilmeli ve kıyı politikaları geliştirilmeli" dedi.
SİT statüsü düşürüldü, inşaata açıldı
AKKOY tarafından yapılan açıklamadaysa şunlara değinildi; "2018 yılına dek 1. derece sit alanı olan bu doğal alan, politik olarak arkası kuvvetli toprak sahiplerinin çabalarıyla 3. derece sit alanına düşürüldü. Bu değişikliğin ardından 239 ada, 1 parsel; 243 ada, 1 parsel ve 628 parsel numaralı alanlarda yapılaşmaya izin verildiğini öğrenmiştik. Bölge halkı olarak harekete geçmek zorundayız. AKKOY olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İzmir Valiliği aleyhine, Urla’da yerleşik yaşayan birçok vatandaşla birlikte İzmir 2. İdare Mahkemesi'nde dava açtık. Dava dosyalarımız 2023/934 E ve 2023/935 E numaraları ile mahkemeye sunuldu. Aynı davayı İzmir Büyükşehir Belediyesi de açtı. Şimdi yeniden yüzlerce üyemiz tek tek dava açacağız ve tepkimizi, doğayı korumadaki kararlılığımızı gösterceğiz."
