Yeni sezon dizileri arasında dikkat çeken yapımlardan "Leyla: Hayat… Aşk… Adalet…" hızlı bir başlangıç yaparak izleyicilerin ilgisini çekmeyi başardı. Ancak senaryonun bu hızla devam edip edemeyeceğini merak ediyorum... İkinci bölüm itibariyle ortaya çıkan pek çok önemli gelişme, dizi severler arasında soru işaretlerine neden oldu.

 Fazla mı hızlı?

İlk bölümde Leyla’nın zorlu çocukluk dönemine ve üvey annesi Nur tarafından terk edilişine tanıklık ettik. Yıllar sonra intikam almak üzere geri dönen Leyla’nın Ela ismiyle yeni kimlik kazandığı sahneler oldukça etkileyiciydi. Fakat dizi henüz ikinci bölümde Leyla’nın intikam planının büyük kısmını hızla açıklıyor gibi göründü…

Neco’nun yanına bu kadar hızlı gitmesi ve kendisini bir nevi tanıtması ben de dahil bütün izleyicilerin kafasında soru işaretleri yarattı. Leyla yıllardır intikam ateşiyle yanıp tutuşurken daha profesyonel, temkinli ve stratejik davranmasını beklerdim. İntikam planı uzun bir süreçle işleneceğini düşünürken, senaryo sanki fazla hızlı işleniyor gibi.

Çocukluk aşkı Civan

Leyla’nın yıllar sonra çocukluk aşkı Civan’la karşılaştığı sahne duygu doluydu ama bu kavuşma beklentilerin aksine oldukça hızlı ve duygusal açıdan çabuk çözüldü, çünkü 3. bölümün fragmanından anladığım kadarıyla Leyla wyükimliğini hemen açıkladı.

Civan’ın karakterinin de dizinin ilerleyen bölümlerinde nasıl gelişeceği merak konusu. İkili birbirini öldü olarak biliyorken, yıllar süren ayrılık sonrası yaşadıkları bu karşılaşma daha uzun bir süre zarfında işlenseydi izleyiciye daha güçlü duygu yoğunluğu yaşatabilecekler gibiydi…

Kısa mı, uzun soluklu mu?

Dizinin iki bölümünden hareketle akla gelen en büyük soru ise senaryonun bu hızla nereye gideceği. Eğer yapımcılar bu diziyi kısa ve öz bir hikaye olarak planladılarsa, hızlı ilerleyen olay örgüsü mantıklı. Fakat uzun soluklu bir yapım hedefliyorlarsa, bu hızlı tempoyla dizi ilerleyen bölümlerde nasıl ayakta kalır işte onu bilmiyorum…

Daha şimdiden Neco, Nur ve Cino (Civan) gibi önemli karakterlerle olan ilişkilerin birçoğu açıklığa kavuştu. İzleyiciler olarak bizi nasıl ters köşeler bekliyor, hikaye ne kadar derinleşecek bilemiyorum.

Her Çarşamba gününü iple çekeceğim, günün ve işin yorgunluğunu atabileceğim bir dizi çıktığı için de mutluyum. Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın, bence sizde diziye biraz göz atın derim…