CHP'de herkesin bildiği sır, üçlü bir yapı oluştuğu gerçeği...
Özgür Özel'in önde, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın bir adım geride olduğu ilginç bir düzen bu.
Siyasi tarihte benzeri yok...
31 Mart sandıklarında üçü de kendi kulvarlarında açık ara birinci olmanın rahatlığı içinde.
Tabiri caizse, oturdukları koltuğu tapusuyla üzerlerine geçirmiş durumdalar.
Anıtkabir'de çelenk koyma töreninde hiç kimsenin, hiçbir hazırlık yapmadığı halde kendiliğinden oluşan fotoğraf karesi gibi...
Özgür Özel önde, Ekrem İmamoğlu onun hemen ardından, hemen hemen aynı hizada üçgeni tamamlayan Mensur Yavaş'ta ikilinin hemen yanı başında.
2028 cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan- CHP'nin çıkaracağı aday üzerinden rekabeti okumak için siyasi deha olmaya gerek yok.
Ancak unutulan gerçek asıl kavganın CHP'nin adaylığı için İmamoğlu-Yavaş rekabetinde gizli olması…
AK Parti-MHP birlikteliğinin eskisi kadar sağlam olmadığı, İYİ Parti'de Mansur Yavaş'ın gölgesinin devam edeceğinin hemen hemen kesin olması gibi detaylar, Mansur Yavaş'ın liderliğinde 'Ülkücü Cumhurbaşkanı' arayışının CHP parantezine sığmayacak kadar önemli gelişmelerin ipuçlarını beraberinde getiriyor.
Ekrem İmamoğlu'nun yabancı gazetecilerle konuşmasında 'yeni seçilecek cumhurbaşkanının sosyal demokrat kökenli olması gerektiği' yönündeki sözleri laf olsun cinsinden söylenmiş sözler değil.
Özgür Özel de, Ekrem İmamoğlu da, Mansur Yavaş da diğer ikisinin ne yaptığını ve ne yapmak istediğini çok ama çok iyi biliyor.
Pozisyonların çok daha yumuşak şekilde alınmasının tek nedeni cumhurbaşkanlığı seçimine daha dört yıl gibi uzun bir süre olması.
Tahminim, Recep Tayyip Erdoğan'ın bir daha aday olmayacağı yönünde.
MHP, İYİ Parti ve Zafer Partisi'nin desteğiyle Mansur Yavaş'ın, CHP adayı olmasını beklediğim Ekrem İmamoğlu'na karşı cumhurbaşkanlığı mücadelesi vereceğini düşünüyorum.
Kesin olan tek konu; son 20 yılda siyaset AK Parti üzerinden şekilleniyordu, o devir kapandı...
Devir artık CHP'nin devri...