Suriye'de yaşananlar muhalefetin fabrika ayarlarını bozmuşa benziyor.

Tek gündem ekonomi olduğunda, boş kaleye gol atmak gibi, elini kolunu sallayarak muhalefet yapmak kolaylarına geliyordu.


Nasıl olsa millet aç, emekli perişan, asgari ücretli köşeye sıkışmış, onlar adına bık bık sabahtan akşama salla dur, hayat bize güzel modunda devam edip duruyorlardı.


Gündem ekonomiden dış politikaya, Suriye'ye kaydığı anda far görmüş tavşan gibi ortada kaldılar.
Esad'ın devrilmesine saatler kala, git Esad'la görüş' diye tavsiye veren bir liderin ülke ve bölge gerçeklerinden haberi olmadığını söylemek çok mu saçma olur?


Parti sözcüsünün Suriye'de yeni yönetime verdiği tavsiye, “git Atatürk'ü oku!” türünden ne anlattığı ve ne anlatmak istediği belli olmayan tuhaf bir cümle mi olur?


Gündüz, kahvehane köşelerinde herkesin konuştuğu şeyleri papağan gibi tekrarlayıp, akşam rakı balık sofralarında geyik muhabbeti dönemi muhalefetin ortak hastalığı.


İki tweet atmakla muhalefet yaptığını zanneden, belediyelere sırtını dayamakla siyasetin kaymağını yemenin dayanılmaz gizemine sarılan, ismi, cismi, ünvanı büyük, siyasi yetenekleri küçük insan topluluğu bu ülkenin en büyük şansızlığı olmalı...


Ayağınızın altından halı çekiliyor, farkında değilsiniz...
Enflasyon ne olursa olsun her zaman 50 TL'lik benzin alan karikatür gibisiniz...
Siz ve içine hapsolduğunuz yankı odalarınız iktidara öfkeliyse, öyleyse herkes öfkeli!
O zaman aynen devam demek hoşunuza gidiyor ama, işin aslı öyle değil...
İktidar, kendi yüzde 52'lik kitlesini çoktan tekrar kendi etrafında birleştirdi bile...


Betimar ve Asal Araştırma'nın ve kamuoyuna açıklanmayan birkaç araştırmanın da ortak sonucu aynı, CHP yüzde 25'lik ana kitlesine hızlı bir dönüşün içinde...


Suriye'de rejim yıkıldı, yıkıntıların altında muhalefetin iktidar olma hayalleri kaldı...
Kısaca, çanlar CHP için çalıyor!