Yaklaşık 2 ay kadar önce üyelerimizden Hüseyin Erbil'in teklifi ile Alanya Yarı Maratonu'na, “Atatürk’e koşalım, Atatürk’le koşalım.” sloganıyla katılmaya karar verdik. Bursa'dan 35 kişilik bir ekip kayıtlarımızı internet üzerinden, Atatürkçü Düşünce Derneği Alanya Şubesi’nin web sayfasından gerçekleştirdik.
Beklenen gün geldi, çattı. Hazırlıklarımız tamam, hep birlikte yola çıkıyoruz. Planımız, cuma gece yarısı Bursa'dan yola çıkıp, İnegöl, Bozüyük, Kütahya, Afyon, Isparta, Antalya, Alanya güzergâhında, sabah 09.00-10.00 gibi Alanya'ya varmak.
Ekip olarak planımıza uyuyoruz. 19 Mart Cuma gecesi saat 23.30 da Bursa'dan, buluşma yerinden hareket ederek, yol üstü duraklardan otobüse binecek atletlerimizi de alarak yola koyuluyoruz. Uzun bir yol bizi bekliyor. Gece Bozüyük ve Afyon'da küçük molalar veriyoruz. Hava epey soğuk, üşüyoruz.
09.30’da Alanya'dayız, ilk işimiz otelimize yerleşmek oluyor. Otelimizi Alanya Atatürkçü Düşünce Derneği, organizasyon dahilinde ücretsiz olarak bizler için rezerve etmiş. Güzel bir jest. Tebrik ediyoruz yönetimi. Alkışlar ADD Alanya Şube’ye. Burada giriş işlemlerini yaparken, başka şehirlerden gelen sporcularla da kesişiyor yolumuz: Gaziantep grubu, ayaküstü onlarla koşu hakkında sohbet ediyoruz. Odalara eşyalarımızı bırakıp lobiye iniyoruz: Şimdi sırada kayıt alanına gidip koşu kitlerimizi almak var.
Kayıt alanındayız, belediye binasının sahile bakan bahçesinde… Büyük curcuna… Herkes göğüs numarasını alma telaşında. Pandemi önlemleriyle sıramızı takip ederek göğüs numaralarımızı alıyoruz. Kayıt aşamalarında telefondan sohbet ettiğimiz Alanya ADD Şube başkanı sayın Zuhal Sirkeli ile tanışma fırsatı buluyoruz. Heyecanlı, epey yoğun, ciddi bir organizasyon içerisinde… Kalabalık bir organizasyon olduğunu söylüyor başkan. Geçen yıl 80-90 kişinin katıldığı yarışa bu yıl toplamda 500 sporcu katılıyor. Kendisine kolaylıklar diliyoruz. Bu organizasyonda “çip’li” ölçüm sistemini Kerim Karaoğul arkadaşımız sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde destekliyor. Tanıdık bir yüzle orada karşılaşmak güzel. Profesyonel yaklaşımıyla güzel bir şekilde ölçüm yapılacağına eminiz, öyle de oluyor zaten. Teşekkürler Kerim.
ALANYA'YA BAHAR ÇOKTAN GELMİŞ
Göğüs numaralarını alan arkadaşlarımız kah gezerek otele dönüyorlar-bizim gibi- kah Alanya içerisinde gezmeye çıkıyorlar. Serbest zaman verdik. Ben de eşimle otele gidip bir parça dinlendikten sonra Alanya'yı adımlamayı tercih ediyorum.
Buralara yaz çoktan gelmiş. Otel odasında balkona çıkıyoruz. Güzel bir deniz manzarası… Güneşin tadını çıkararak laflıyoruz, biraz da kestiriyorum: yol yorgunluğu.
Alanya'yı adımlamaya başlıyoruz şimdi. Sahil boyunca ilerleyip Alanya Müzesi'ne varıyoruz. Müze ziyareti ilk durağımız. Küçük sevimli bir müze; ama dolu dolu. Kapalı alanlarda sergilenen tarihi eserler olduğu kadar bahçedekiler de ilginç. Küçük lahitler dikkatimizi çekiyor 40-50 santimetre boyutunda, kapaklı lahitler, tabii ki mermer işçiliğiyle… İlginç, öğreniyoruz ki ölü küllerinin saklandığı yerlermiş. Sırada Alanya Kalesi'ne gitmek var; ancak eşim biraz yorgun çıkmayalım diyor; hani benim de işime geliyor. Yarış öncesi zorlanmamak için Kale’ye çıkmıyoruz, ama sokakları turlayarak Kırmızı Kule’ye kadar gidiyoruz. Oradan denizi seyretmek, sahili boydan boya izlemek bambaşka. Sahil minik bir taç, uzanıyor önümüzde, pırıl pırıl.
Acıkıyoruz haliyle. Açken biz, biz değiliz. Akşamüzeri buralarda ne yiyebiliriz, spesiyali nedir, gibi bir lüksümüz yok. Açık lokanta arıyoruz sadece. Bir tantunici buluyoruz ve Mersin'e yakındır deyip, Allah kabul etsin, gömülüyoruz tantunilere. İki tane götürüyorum ben.
Geze geze otelimize dönüyoruz. Erkenden yatmayı planlıyoruz. 21.30 gibi zaten gözlerimiz kapanıyor. Sabah 09.00'da otelden Start Yarış alanına otobüsle hareket ediyoruz. Sahilde ısınma turları, açma germe hareketleri, fotoğraf çekimleri, selfiler derken 10.00’da yarış için start. 21 kilometreyi tamamlamak için Alanya sahilini 2 kez turlayacağız.
GÜZEL BİR PARKUR, HAVA ŞAHANE
Güzel bir parkur. Hava iyice ısınmış, güneşten kaçıyoruz. Yarış 09.00’da başlasa daha mı iyi olurdu sanki. Susuzluk epey zorluyor. Ben kendi adıma 2 saatlik bir hedef koyuyorum parkur için. Tutturamıyorum, 2 saat 7 dakikada bitiriyorum. Alanya sahil boyunca, bizler koşarken evlerinin önünden, balkonlardan bizleri destekleyen sakinleri görüyoruz, selamlaşıyoruz. Alkışlar, destekler… Bu ne güzelliktir. Sağlıkla yarı maratonumuzu tamamlıyoruz.
Saat 12.30 da 5 kilometrelik halk koşusu var sırada, eşim katılacak. Onu da yüreklendiriyoruz, o koşuya başlarken ben de otele dönüp duşu aradan çıkarıyorum. Saat 13.30 gibi Bursa ekibi olarak ödül törenindeyiz.
Ekip sağlam, kürsüye çıkacak arkadaşlarımız var, onları tek tek alkışlıyoruz: Rahime Tosun, Hasan Kıran, M. Edip Karabacak, Cemalettin Suntur… Ödüllerimizi alıp yola koyuluyoruz, 10 saatlik bir dönüş yolu bekliyor bizleri. Antalya girişinde Aksu'da köfte yemeden olmaz. Şimşek Köftecisi’ni tercih ederdik; ancak pandemiden dolayı kapalı. Onun yerine daha başka, küçük bir mekânda hızlı bir şekilde köftelerimizi yuvarlıyoruz. Şimşek’i tutmuyor haliyle. Tekrar yola koyuluyoruz. Afyon'da sucuk dönerli bir atıştırma sonrası 3 saatlik bir yol ile tekrar Bursa’mızdayız.
Tüm ekibin sağlıkla bitirdiği bir yarış ardından “Spor İyidir, Birlikte…” sloganıyla bu etkinliğimizi de sona erdiriyoruz.
Kalın sağlıcakla, sporla