Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda düzenlediği konuşmayla eleştirdi. Arslan, özellikle 2022 yılında oy birliğiyle kabul edilen düzenlemenin, sonradan yeniden değiştirilmesini sert bir dille eleştirerek, hükümetin mali kayıplara yol açacak adımlar attığını vurguladı. Arslan, söz konusu değişikliklerin devletin kasasına girecek milyarlarca lirayı özel bir şirketin cebine aktardığını belirtti.
"Oy birliğiyle yapılan kanun değiştirildi"
İki yıl önce tüm siyasi partilerin oy birliğiyle kabul ettiği Elektronik Ticaret Kanunu’nda yapılan değişikliklere dikkat çeken Ednan Arslan, bu değişikliğin yalnızca şirketler lehine olduğuna dikkat çekti. Arslan, “Bir yanda, devletin kasasına girecek 27-28 milyar lira varken, diğer tarafta bir şirketin cebine kalan bu para, Türkiye’nin kaynaklarını israf eden bir düzenlemedir” dedi. Arslan, kanun değişikliğinin arkasındaki süreci de eleştirerek, hükümetin ve Ticaret Bakanı'nın bu konuda yeterli şeffaflığı göstermediğini belirtti.
"Lisans ücreti ödeyemez denilen şirketlerin gücü ortaya çıktı"
Kanun değişikliği ile lisans bedellerinin ciddi şekilde indirildiğini belirten Arslan, bu değişikliğin, lisans ücretini ödeyemeyecek durumda olduğu iddia edilen şirketlerin aslında ciddi finansal güçlere sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Arslan, “Bakanlar ve bürokratlar, lisans bedellerinin ödenemeyeceğini söylüyorlardı. Ama şimdi, bu şirketler binlerce aracın elektrik faturalarını ödeyecek güçte” dedi. Bu durumun, hükümetin daha önceki tahminlerini çürüttüğünü ve yasa değişikliğinin yanlış olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Arslan, söz konusu düzenlemenin devletin kasasına önemli bir kaybı da beraberinde getirdiğini belirterek, “Bu yasa değişikliği ile devletin kasasına girmesi gereken 27-28 milyar lira, bir şirketin cebine kaldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu düzenlemenin mali etkilerini incelemedi bile” dedi. Arslan, düzenlemenin ekonomiye olan zararlarını da ortaya koydu ve “Bunlar, devletin kasasına girmesi gereken paralar. Ama ne oldu? Şirketin cebine kaldı” ifadelerini kullandı.
"Yüzde 20 barajının esnetilmesi, tekelci şirketlerin önünü açtı"
Elektronik ticaretin düzenlenmesinde yer alan yüzde 20'lik pazar payı barajının esnetilmesine de değinen Arslan, bu değişikliğin, büyük şirketlerin tekelleşmesinin önünü açtığını söyledi. Arslan, “Bu düzenleme ile yüzde 20 barajı 23’e çekildi. Amaç, büyük şirketlerin pazar payını sınırlayarak, rekabeti sağlamaktı. Ancak yapılan değişiklikle, bu kurallar esnetildi. Şimdi, bir şirketin tüm piyasayı ele geçirmesi için daha fazla fırsat var” dedi. Arslan, söz konusu düzenlemenin, yalnızca birkaç büyük şirketin işine yaradığını ve küçük işletmelerin rekabet şansını zayıflattığını belirtti.
CHP’li vekil, kanun değişikliklerinin ardından, lisans bedelleri düşürülen şirketlerin büyüklüklerini ve finansal güçlerini gözler önüne serdi. Arslan, TOGG'un satışlarını örnek vererek, bu şirketlerin yıllık milyarlarca liralık faturaları ödeyebilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi. “Bu şirketler, TOGG alanlar için indirim yaparak 750 milyon lira verebiliyorlarsa, o zaman bu şirketlerin mali gücü sorgulanmalıdır” dedi. Ayrıca, bu şirketlerin elektrik faturalarını ödeme kapasitesinin de, önceki yasalarla öne sürülen argümanları çürüttüğünü belirtti.
"Yasa değişikliğini görmek için iki üç ay beklemek gerekmiyordu"
Arslan, kanun değişikliklerinin yapılmadan önce iki-üç ay beklenmesi gerektiği konusunda Ticaret Bakanı ve bürokratlarına uyarılarda bulunduğunu ancak bu önerinin dikkate alınmadığını ifade etti. Arslan, “Biz, iki üç ay daha bekleyelim ve bakalım bu lisans bedeli düzenlemesi gerçekten zorlayıcı mı, değil mi, onu görelim demiştik. Ama dinlemediniz, bu değişikliklerin ardından şimdi, devlete kaybettirilen 27-28 milyar liralık bir kayıp var” dedi. Arslan, düzenlemenin sonuçlarını gözlemlemek için daha fazla zaman tanınması gerektiğini, aksi halde devletin ciddi bir mali kayıpla karşılaşacağını belirtti.
Arslan, düzenlemenin hedefinde büyük şirketlerin tekelci bir yapıya bürünmesini engellemek olduğunu belirterek, bu nedenle yüzde 20’lik pazar payı sınırının getirildiğini hatırlattı. Ancak yapılan son değişiklikle, bu oran yüzde 23’e çıkarılarak, aslında yalnızca büyük şirketlerin korunmasının sağlandığını söyledi. Bu durumun, küçük ve orta ölçekli işletmelerin rekabet gücünü zayıflattığını ve sektördeki çeşitliliği engellediğini ifade etti.
Sonuçta, “Yanlış yasa, doğru karar değil”
Konuşmasının sonunda Arslan, yapılan düzenlemenin yanlış olduğunu ve hükümetin hatalarını düzeltmek için derhal bir adım atması gerektiğini belirtti. “Yasa değişikliği ile ilgili yapılan değerlendirmelerde, devletin kaybettiği paranın büyüklüğü göz ardı ediliyor. Bu düzenleme ile doğru bir karar alındığı söylenemez. Yasa yanlış, yapılan değişiklikler de doğru değil” dedi. Arslan, hükümetin kamu kaynaklarını koruma sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini ve yapılan değişikliklerin bu sorumluluğu zedelediğini vurguladı.
Ednan Arslan, Ticaret Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi ile ilgili olarak da söz konusu düzenlemelerle ilgili eleştirilerini sürdürerek, daha şeffaf ve sorumlu bir yönetim anlayışının gerekliliğine dikkat çekti.