Olimpiyatlarda başarısızlık, geçmişte efsane olan Kurtdereli Mehmet Pehlivan'ı hatırlattı. Onun kısa ömründe başarılarını ve güreşe başlamasını anlatalım.

Kurtdereli Mehmet Pehlivan kimdir? 

Kurtdereli Mehmet Pehlivan, 
 “Ben, her güreşte arkamda Türk Milleti’nin bulunduğunu ve şerefini düşünürüm” der.

Mehmet Pehlivan, Bulgaristan’ın Deliorman kasabasının Kurtdere Köyünde 1865 yılında doğmuştur. 93 Harbi olarak bilinen 1876 yılında Osmanlı- Rus Harbinde ailesiyle birlikte muhacir olarak Balıkesir’e yerleşirmiştir. Daha sonra Balıkesir Kurtdere adı verilmiştir. 

Ağabeyi ile güreş ıyor

Mehmet Pehlivan, 15 yaşında yiğit bir delikanlıdır. Ağabeyi de 17 yaşındadır. İki kardeşte güreşi çok sevmektedir. Fakat birinin güreşmesi diğerinin ise ev işlerine bakması gerekiyordur. Ancak ikisi de güreşmek ister. Evde yapılacak işleri dönüşümlü olarak bir gün ağabeyi, bir günde Kurtdereli yapmak için anlaşmışlardır. Ama Mehmet Pehlivan’ın bu durum aklına pekte yatmamıştır. Hem güreş, hem rençberlik hem de çobanlık olmamaktadır. 


Ağabeyine, "sende çarık, bende de çarık var.  İkimizin ayağındaki çarıkların birisi delik birisi sağlam ya ikisi de delik olmalı ya da ikisi de sağlam olmalıdır."
Ağabeyi, "doğru söylüyorsun" der "ikimiz güreşelim, bu ikimiz arasında son güreş olsun, sen kazanırsan, ben bırakırsın, ben kazanırsam sen bırakırsın" diyerek anlaşmışlardır. Böylece ağabeyi teklifi kabul etmiştir. İki kardeş üzerlerindeki kısbet ve pırpıt olmadığı için, elbiseleriyle güreş tutmuşlardır. 6 saat süren güreş sonrasında vücutları yara bere içinde olmuştur. Fakat iki tarafta birbirlerini yenememiştir. Ağabeyi, Mehmet’i oldukça ezmiş olmasına rağmen dayanıklı vücuda sahip olan Kurtdereli güreştikçe açılmıştır. Ağabeyi gittikçe yorulmuş, zamanda gitgide ilerliyor ve artık dayanamaz hale gelmiştir. Mehmet Pehlivan bir tırpan atarak, ağabeyini altına almıştır. Daha sonra kündeyi alıp, çivi gibi yukarı dikerek sırtüstü yere vurmuştur. Mehmet galip gelmiştir. Ağabeyi “Al Mehmet çarığı” deyip, sağlam olanı Mehmet’e, Mehmet de delik çarığı ağabeyine vermiştir. Kurtdereli’nin Balıkesir ve çevresi ile Marmara ve Ege bölgesi illerinde çok önemli güreşleri olmuştur.

Ünü dünyaya yayılıyor

Mehmet Pehlivanı eşişiz bir usta olan İstanbul Kadırga Meydanı Pehlivanlarından Ahmet Pehlivan yetiştirmiştir. Ona hem güreşi, hem de insani ayrıca ahlaki değerleri en ince ayrıntıları ile öğretmiştir. Kurtdereli’nin tanınması Kantarcı Halil ile yaptığı güreşlerle tanınmıştır. Mehmet Pehlivanın karşısına Koca Yusuf ve Kantarcı’dan rakipsizdir. Avrupa’ya giden güreşçilerimiz Paris ve Londra’ya yaptığı alafranga güreşlerde başarılı olmuştur. Hint Kaplanı adıyla tanınan Gulam Rüstem’i, Britanya Adaları Baş Pehlivanı Chalve ile Rus asıllı büyük şampiyonu Hackenschmitd’i yenerek güreş dünyasında adını duyurmuştur. Sultan II. Abdülhamit ve Sultan Reşat’tan çeşitli ödüller almıştır. Kurtdereli Mehmet Pehlivan, Atatürk’ün takdirine mazhar olmuştur. 1931 yılında İstanbul’da son güreşini yapmış ve sonra pehlivanlık geleneğine göre kıbettini Kabe’ye göndererek güreşi bırakmıştır. Mehmet Pehlivan 1939 yılında vefat etmiş kabri kendi yaşadığı Balıkesir’in Kurtdere köyündedir.

Çayırhisar güreşleri

Balıkesir’in Çayırhisar köyünde önemli bir güreş düzlenmiştir. Ödüller büyük olduğu için Çakır ve Kantarcı gibi iki ünlü başpehlivanlar da Çayırhisar’a gelmişlerdir. Kurtdereli’de gelince Çakırın da Kantarcı Pehlivan’ında keyfi bir hayli kaçmıştır. “Biz Mehmet Pehlivan varken başa güreşemeyiz” demişlerdir. Çayırhisar’lı ağalar Kurtdereliyi ikna edip; güreşe sokmak istememişlerdir. Mehmet çok kızmıştır. “ Ben buraya güreşmeye geldim”. Bunun üzerine Kantarcıda Çakır da güreşe çıkmaktan vazgeçmişlerdir. 


Ben ödül falan istemiyorum güreşmek istiyorum demiştir. Katarcıyı daha önce yenen Mehmet şimdi kozumuzu paylaşalım demiştir. Böylece Kantarcı güreş tutmayı istemediğine göre Kurtdereli galip sayılmıştır. Yağlı güreşler kural böyledir. Meydanda kalan kazanmış sayılmaktadır. Kurtdereli güreşmeden ödül almak istemiyordur. Adalı Halil ile güreş tutar ve uzun süre yenişememişlerdir. Mehmet, Halil Pehlivanı çok. Bunun üzerine Adalı Halil sinirlemiş Kurtdereli’ye küsmüştür. Bir süre sonra Kantarcı ikisini barıştırmıştır. 


İstanbul  ve Avrupa güreşleri 

Çayırhisar güreşlerinden sonra Kurtdereli'yi İstanbul’a götürmek istemişlerdir. Adalı ve Kurtdereli, Filiz Nurullah adlı yüz seksen beş kiloluk güreşçinin düzenlediği müsabakalara katılmıştır. Koca Yusuf’un yanı sıra Çakır Ali adında bir pehlivan da vardır. Mehmet Pehlivan dürüst, düzgün konuşan biridir. İstanbul’da hem herkese kendini tanıtmış hem de sevdirmiştir. Murtaza Pehlivanın kahvehanesinde güzel bir konuşma yapmış pehlivanları harekete geçirmiştir. 
Türk pehlivanlar Paris’te Cihan Pehlivanlığı karşılaşmalarına katılarak büyük ilgi görmüşlerdir. 
Kurtdereli Avrupa’da tüm güreşleri kazanmıştır. Danimarkalı’yı dünya şampiyonu Peterson’a yenilen Belçikalı Bunyon, Mehmet Pehlivandan övgüyle bahsetmiştir. Avrupa’da ve dünyada adını duyurmuş Londra ve Kanada da madalyalar kazanmıştır. Rus Pehlivan Kurtdereli’den kaçmıştır. Abbas Halim Paşa Mısır’a davet etmiş 300 altın teklif vermek istemiş Mehmet Pehlivan kabul etmemiştir. Paşa iyi dersin ama ben memleketimde olmadıktan sonra bu paranın kıymeti yoktur demiştir. Amerika’ya müsabakalara katılan Kurtdereli, Sırp pehlivan Mihaloyeviç ile karşılaşmıştır. Sırp pehlivan, Kurtdereli’yi sırt üstü beklerken bu kadar kısa sürede yüzükoyun yattığını görünce şaşırmış onun bu şaşkınlığından yararlanarak ayağa kalkar bir saniye bile yerde kalmamıştır. Sırp pehlivan alkışlamaya başlamıştır. Bu karşılamalar sonucunda Amerika’yı kasıp kavurmuştur. 
Daha sonraki güreşlerinde Polonyalı'yı, çok kibirli İngiliz Çoksin’i 7 saniyede yenmiştir. Kurtdereli güreşi 47 yaşında bırakmıştır. 

Mehmet Pehlivanın son günleri... 

Kısbetini Kabe’ye göndermesi... 

Kurtdereli’nin en büyük isteği Hacca gitmektir. Çünkü ünlü pehlivanlar böyle yapmışlardır. Güreşi bıraktıkları zaman Hacca gidip kısbetlerini Kabe’ ye asarlarmış. Kurtdereli de bu kararı aldığı zaman hali vakti yerindedir. 
Sene 1911 arka arkaya harpler, isyanlar çıkmıştır. Yemen, Trablus, Balkan ve Birinci Dünya Savaşı ve isyanlar sebebiyle yollar kapalı olduğu için hacca gitmek bir türlü nasip olmamıştır. Ardından İstiklal Savaşı, Yunanlılar Balıkesir’e girmişler Kurtdereli’nin evini yağma etmişler, hayvanlarını alıp gitmişlerdir. Bundan sonra Mehmet Pehlivan fakir düşmüş Hacca gitmesi mümkün olmamıştır. 
Kurtdereli aklı başında birisidir madem ki Allah Kabe’yi gitmemi bana nasip etmemiş bunun bir yolu vardır. Kısbetini Balıkesir’de hacca giden hacılardan birine vermiş Kabe duvarına asın demiştir. 


Mehmet Pehlivan bu yolla kısbetini ve kurbanlığını Balıkesirli bir hacıya vererek Kabe’ye göndermiş ve duvarına astırmıştır. Kurtdereli son arzusunu yerine getirdikten sonra 1939 yılında vefat etmiştir. 


Kurtdereli ününü dünyaya duyurmuş pehlivandır. Mustafa Kemal Atatürk’ün övgülerine nail olmuştur.


"Kurtdereli Mehmet Pehlivan,
Seni, cihanda büyük ün almış bir Türk Pehlivanı olarak tanıdım. Parlak muvaffakiyetinin sırrını şu sözlerle izah ettiğini de öğrendim: “Ben, her güreşte arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürüm.”


Bu dediğini, en az yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü Türk Sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum. Bunula, senden ve sözlerinden ne kadar memnun olduğumu anlarsın. 


Çoluk çocuğun için sana ufak bir armağan gönderiyorum. O, bu mektubumla beraberdir.
Pehlivan ömrünün tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim."